1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB terörle mücadelede zorlanıyor

Bernd Riegert / DW15 Ağustos 2006

İngiltere’de yolcu uçaklarına planlanan terör saldırılarının önlenmesi, Avrupa’da terörle mücadele önlemlerini yeniden gündeme getirdi. 11 Eylül saldırılarından sonra yeni güvenlik önlemleri alan Avrupa Birliği, ancak öngördüğü yasal düzenlemeleri uygulamaya geçirmekte zorlanıyor. Brüksel’den Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/AZk8
11 Eylül saldırılarından sonra havaalanlarında güvenlik önlemleri arttırılmıştı
11 Eylül saldırılarından sonra havaalanlarında güvenlik önlemleri arttırılmıştıFotoğraf: AP

Avrupa Birliği ülkelerinde, emniyet ve istihbaratın çalışmalarını düzenleme yetkisi hükümetlerde. AB’nin merkezi, sadece uygulamaları koordine edebiliyor ya da üye devletleri bilgilendirebiliyor. AB terör ile mücadele biriminin koordinatörü Gijs de Vries de üye ülkelerin Birlik bünyesinde alınan kararları yasalaştırmalarına ve karşılıklı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmelerine çalışıyor. Bu alanda açık verdiklerini belirten de Vries, Londra’daki metro saldırılarından sonra işbirliğinin düzelme yoluna girdiğini söylüyor.

AB üyelerinin terör ile mücadele alanında topladıkları bilgiler, Avrupa polis ve adalet teşkilatlarının bağlandığı Brüksel’deki merkez kanalıyla koordine ediliyor. Avrupa Birliği ile ABD arasındaki benzeri bir işbirliği de Paris yakınlarındaki bir merkezden yürütülüyor. Ancak bu birimin çalışmaları hakkında dışarıya bilgi sızdırılmıyor.

Her ülkede uygulama farklı

AB’nin uçuş ve hava trafiğinin güvenliğiyle ilgili olarak kararlaştırıldığı standart uygulama, henüz her ülkede uygulanmıyor. Geçen yıl 22 Birlik ülkesinde yapılan denetlemeler öncelikle havaalanı personelinin güvenlik mıntıkasına girişindeki kontrollerin yeterli olmadığını ortaya koydu. AB Konseyi tarafından onaylanan asgari güvenlik standartlarının dışına çıkılıp ek tedbirler getirilmesi mümkün. Londra’daki terör alarmının ardından İngiltere hükümeti, bu maddeye dayanarak uçaklara sıvı madde sokulmasını yasaklamıştı.

11 Eylül’den beri polis ve istihbarat tarafından toplanan bilgilerin değerlendirilip ilgili hükümetlere dağıtılmasında daha etkin yöntemler bulunmasına çalışılıyor. Terör saldırılarını önlemek için telefon konuşmalarının dinlenmesi ya da internet ve elektronik posta bağlantılarının takip altına alınması artık mümkün. Zanlıların iadesi ve delillerin güvence altına alınmasında da işbirliği artıyor. ABD’ye giden uçak yolcularına kişisel bilgilerin Amerikan makamlarına iletilmesi hala tartışmalara yol açan bir konu.

Kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele alanında alınan kararlar sayesinde belli bir miktarın üzerindeki banka havalelerinin resmi makamlara bildirilmesi gerekiyor. Aynı uygulamaya göre, terör zanlılarının banka hesapları dondurulabiliyor.

ABD’nin eleştirisi

AB bu alanda ABD ile işbirliğini geliştirmeye çalışıyor. Ancak Avrupa hükümetleri, ABD tarafından yavaş kalmakla ve radikal tedbirlere başvurmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Ancak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun da dediği gibi, milyonlarca kişinin telefon konuşmalarının gelişigüzel dinlenmesi gibi bir uygulamanın Avrupa’da söz konusu olaması zor.

Bazı Birlik üyelerin Amerikan istihbaratıyla işbirliği yapıp terör zanlılarını ABD’ye teslim etmeleri Avrupa Parlamentosu’nda sert tartışmalara yol açmıştı. Böyle bir uygulama, AB anlaşmalarının ihlali anlamına geleceğinden parlamento soruşturma komisyonunun yıl sonlarında açıklayacağı nihai rapor merakla bekleniyor.