1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB ve Ankara arasında pazarlık başladı

Zeynep Gürcanlı / Ankara1 Aralık 2006

AB Komisyonu'nun, liman ve havaalanlarını Kıbrıslı Rumlara açmayı reddeden Türkiye'yle müzakerelerin, “Gümrük Birliği ile 8 başlıkta dondurulması” önerisinin ardından, Ankara ile AB arasındaki pazarlıklar resmen başladı.

https://p.dw.com/p/AZbR
Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, Ankara'da Başbakan Erdoğan'la görüştü
Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, Ankara'da Başbakan Erdoğan'la görüştüFotoğraf: AP

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB dönem başkanlığını yürüten Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen ile bir araya geldi. Ankara'ya yaptığı günübirlik ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan ile görüşen Fin Başbakanı Vanhanen, Türkiye'nin AB üyelik sürecini "trene" benzeterek, Ankara'ya "tren raydan çıkmayacak. Olsa olsa yavaşlayacak" güvencesi verdi.

Vanhanen, Türkiye ile ilgili kararın 11 Aralık'ta yapılacak olan AB Dışişleri Bakanları toplantısında alınacağını belirterek, "o zamana kadar hala vakit var" dedi. Vanhanen'in Başbakan Erdoğan ile görüşmesinde, Kıbrıs konusunda Ankara'nın 11 Aralık'a kadar "adım atmasını" istediği, böylece "müzakere sürecinin hiç yara almadan devam edebileceğini" söylediği öğrenildi. Başbakan Erdoğan ise Kıbrıslı Rumlar'a yüklendi. Türkiye'nin AB üyeliğinin "tüm dünyanın geleceğini etkileyecek, büyük bir proje" olduğunu söyleyen Erdoğan, "AB ülkeleri, tek bir ülkeye, Rum Kesimine esir olmamalı" dedi.

Gül’ün mesajları

Ankara'daki kritik pazarlıkların ikinci kolunu, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül gerçekleştirdi. Gül dün AB üyesi ülkelerin Büyükelçileri ile öğle yemeğinde birarayagelerek, Erdoğan'ın Vanhanen'e verdiği mesajları tekrarladı.

Büyükelçilerle görüşmesinde "kaç başlık dondurulacak", "müzakere başlıkları nasıl açılıp kapanacak" gibi ayrıntılara girmeyen Gül'ün ana mesajı, "Türkiye bir dönüşüm içinde. En sonunda Türkiye'yi üyeliğe kabul edersiniz, etmezsiniz, o sizin bileceğiniz iş. Ama bu dönüşüme darbe vurmayın" oldu. Yemekte söz alan bazı büyükelçilerin 301'inci maddeden duyulan rahatsızlığı dile getirdiği, İtalyan Büyükelçi’nin de Papa'nın ziyaretinin, Türkiye'nin önemini gösterdiğini söylediği öğrenildi.

Pazarlıklar iki başlık üzerinden

Türkiye ile AB arasındaki pazarlıklar “iki başlık” üzerinden yürütülüyor. İlk pazarlık konusu, dondurulacak müzakere başlığı sayısı. AB Komisyonu, "8 başlıkta" müzakerelerin dondurulmasını önermişti. Ankara, Komisyon'un belirlediği başlıkların kimisinin "Gümrük Birliği ile ilişkilendirilmesinin zorlama bir yorum" olduğunu vurgulayarak, dondurulacak başlık sayısının düşürülmesini istiyor.

İkinci pazarlık ise Türkiye’yle açılıp, tamamlanacak müzakere başlıklarının “kapatılmasına, koşul getirilmesi” üzerinden yürütülüyor. Türkiye, müzakerelerde bazı başlıkların dondurulmasından çok, "dondurma kararı alınmayan başlıklara, Kıbrıs şartı konulmasına" karşı çıkıyor.

AB Komisyonu'nun açıkladığı öneride, Türkiye ile açılacak başlıklarının, müzakerelerin tamamlanmasının ardından "kapatılması için Kıbrıs şartı aranması" da yer almıştı. Ankara, örneğin adalet ya da bireysel özgürlükler gibi, Gümrük Birliği ile "hiç ilgisi olmayan" başlıklarda bile, müzakerelerin tamamlanması halinde "Türkiye'nin limanlarını Rumlar'a açması" gibi bir şartın konulamayacağını savunuyor.