1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB ve İran'dan ortak çalışma grubu

Bernd Riegert / DW14 Aralık 2004

AB, İran’ı nükleer geliştirme programıyla ilgili anlaşmazlıkları çözmek için çabalarını artırdı. Almanya, Fransa ve İngiltere ve AB temsilcileri İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Hasan Ruhani anlaşmazlıkların çözümü için ortak bir çalışma grubu oluşturmayı kararlaştırdılar...

https://p.dw.com/p/Ab2E
İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın çözümünde önemli bir aşama sağlandığı belirtiliyor...
İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığın çözümünde önemli bir aşama sağlandığı belirtiliyor...Fotoğraf: AP

Brüksel’de dün gerçekleşen dörtlü buluşmadan sonra Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Michel Barnier ve Jack Straw’un temkinli bir iyimserlik içinde oldukları gözlendi. Üç bakana göre, İran ile AB arasındaki ilişkilerde “yeni bir dönemin” başladığını söylemek mümkün.

İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, güvenlik politikası nükleer sorunlar teknolojik işbirliği alanlarında faaliyet gösterecek üç ayrı çalışma grubunun kurulacağını açıkladı. Straw, böylece İran’ın tartışmalı nükleer geliştirme programı konusundaki anlaşmazlıkların daha kolay çözümlenebileceğini kaydetti.

Fischer’den uyarı

7 Kasım’da Paris’te bir araya gelen AB ve İran temsilcileri arasında çetin pazarlıklar yaşanmış, sonunda Tahran yönetimi nükleer yakıt çubukları dönüşüm programına son vermeyi kabul ettiğini duyurmuştu. Federal Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, ülkesinin nükleer programı konusnudaki müzakereleri yürüten İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Hasan Ruhani’yi, verilen sözlere uyulması konusunda bir kez daha uyardı.

Fischer, “Bizim için gayet açık olan ve İran’ın da bildiği nokta şu: Paris’te varılan anlaşma için gerekli önkoşul, Tahran’ın nükleer geliştirme programını rafa kaldırmasıdır. İran bu anlaşmaya uyduğu sürece görüşmelerde bir ilerleme sağlanması sözkonusu olabilir. Sanırım aynı şey karşı taraf için de geçerli” diye konuştu.

Ancak İran’ın zenginleştirilmiş uranyum elde etme çalışmalarını sonsuza kadar rafa kaldırmayacağı, hafta sonu Tahran yönetimi tarafından bir kez daha vurgulandı. Açıklamada, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması gereği nükleer enerjinin sivil amaçlar doğrultusunda kullanılmasında herhangi bir engel bulunmadığı, İran’ın da bu doğrultuda çalışmalarına devam edeceği belirtildi.

AB'nin önerisi

AB ise Tahran yönetimine, gelecekte tümüyle nükleer programından feragat etmesi şartıyla, nükleer silah yapımı için gerekli malzeme üretilemeyen ve sadace sivil amaçlı kullanım için uygun olan hafif su reaktörleri ve teknolojik destek vermeyi önerdi.

İran tarafı da Brüksel’deki görüşmeden hayli memnun görünüyordu. Görüşmelere ülkesi adına katılan İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genelsekreteri Hasan Ruhani, karşılıklı ilişkilerin sağlam bir zemine oturması için hayli mesafe katedildiğini belirtti.

İranlı müzakereci, nükleer geliştirme programını yanı sıra ekonomik ve siyasi konuların da ilişkilerin geliştirilmesinde büyük önem taşıdığının altını çizdi. İran’ın, daha önce önerdiği fakat AB ülkeleri tarafından reddedilen, uranyum zenginleştirmek amacıyla 20 santrifüj ünitesine izin verilmesi yönündeki talebini dünkü görüşmelerde tekrarlamadığı belirtiliyor.

ABD’nin iddiası

Özellikle ABD, İran’ı nükleer silah geliştirmekle suçlarken, buna karşın Tahran, nükleer enerjiyi sadece barışçı amaçlar için kullandığını savunuyor. Merkezi Viyana’da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise yaptığı incelemeler sonunda, İran’ın nükleer silah geliştirdiğine dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığını, fakat bu ülkenin bir yıl öncesine kadar çalışmalarını gizlediği için yine de ortada bir tehlike unsuru olduğunu açıklamıştı.

Öte yandan UAEA Başkanı Muhammed El Baradey’e Amerikan yönetiminin pek itibar etmediği de bir sır değil. Nitekim, hafta sonu Washington Post gazetesinde yayınlanan bir haberde, Muhammed El Baradey’in bir süredir Amerikan yönetimi tarafından gizlice dinlendiği öne sürüldü.