1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD Necef'te büyük harekat başlattı

12 Ağustos 2004

Irak'ın Necef kentinde bir haftadır yaşanan çatışmalardan sonra Amerikan ordusu dün Mukteda el Sadr yanlılarının direnişinin son erdirilmesi için büyük bir operasyona hazırlanıldığı haberini vermişti. Buna karşılık Mukteda el Sadr da yandaşlarına ”direnişe devam" çağrısı yapmıştı.

https://p.dw.com/p/AbAi
Necef'te çatışmalar yoğunlaştı
Necef'te çatışmalar yoğunlaştıFotoğraf: AP

Nitekim dün gece kentte ağır çatışmalar devam etti. Necef’deki durum Irak’taki Şiiler sorununun boyutunu gözler önüne seriyor. Şiilerin büyük Ayetullahlarından Sistani hükümete destek veriyor ama tüm Şii gruplar için bu söylenemez.

Bu durum ve komşu ülke İran’daki Şiilerin kutsal Necef kentinin korunması için gönüllü olmak istedikleri haberleri Tahran’la ilişkileri de etkiliyor. İran’ın resmi haber ajansı İRNA’nın Bağdat bürosunun basılması ve büro şefinin gözaltına alınması ilişkilerdeki gerginliğin göstergesi.

Şiilerin öfkesi

Irak’taki geçiş hükümeti zor durumda. İmam el Sadr’ın Amerikan askerlerine karşı direnişi ve kutsal kabul edilen Necef kentindeki çatışmalar tüm Şiileri öfkelendiriyor. Nitekim dün yapılan gösterilerde Başbakan Allavi, Amerikan ajanı olmakla suçlandı. Irak Devlet Başkan Yardımcısı İbrahim Caferi ise Amerikalıların komutasındaki birliklerin Necef kentini terk etmesini istedi. Geçiş hükümetine destek veren Ayetullah Sistani’ye yakınlığı ile tanınan İbrahim Caferi’ye göre Irak güvenlik güçleri Necef kentinde duruma hakim olabilir. Caferi, ayrıca Mukteda el Sadr ile anlaşmanın mümkün olduğunu savunuyordu.

Necef’teki birliklerin komutası Antony Haslam’a göre kentte Irak hükümetinin izni ve istemi ile bulunuyorlar. İzni kimin verdiği ise belli değil. Necef valisinin gerekirse kentteki kutsal mekanlara girilmesi örneğin İmam Ali Camii ve yakındaki bir mezarlığa sığınan militanların yakalanması için izin verdiği belirtiliyor.

15 bin İranlı gönüllü

Bu arada İranlı Şiiler de kutsal kentler Necef ve Kerbela’nın savunmasına katılmak istiyor. Bu amaçla 15 bin kişinin gönüllü olarak adını yazdırdığı bildirilirken, İran Devlet Başkanı Muhammed Hatemi, bu tür eylemleri kınadığını bildirdi. Hatemi, komşu ülke ile gerginliği azaltmak istiyor. İran Savunma Bakanı El Şalan’ın Irak’ı baş düşman ilan etmesi, Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün de ”ya suçlamalarını kanıtlasınlar ya da sussunlar” yollu açıklamaları Bağdat ile Tahran arasındaki gerginliği arttırmıştı. İran Devlet Başkanı Hatemi de suçlamaların temelsiz olduğunu belirtti.

Tahran için yeni tehlike

İran ile Irak 1980-1988 yılları arasında savaşmışlar, yüzbinlerce kişinin öldüğü bu savaşta, iki tarafın da ekonomisi çöküntüye uğramıştı. Amerikalılar öncülüğündeki Irak operasyonu ile Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesi, Tahran için rahatlama değil, aksine yeni bir tehlike kapısı anlamına geliyor. Gözlemcilere göre İran, sadece komşusunda olan-biteni izlemekle kalmıyor aynı zamanda Amerikalıların bölgeye hakim olmalarını zorlaştırmak istiyor. Bu varsayım çoğu kez Iraklı Şiilerin direnişinin ardında Tahran’ın aranmasına yol açıyor.

"İslami sistem" umudu

Irak Savunma Bakanı Haşim el Şaalan bir süre önce Necef’te tutuklanan direnişçilerin elinde İran yapımı silahlar bulunduğunu açıklamıştı. Geçen hafta da Kerbela’da ajan oldukları ileri sürülen dört İranlı tutuklandı. Iraklılar böylece İran’ın içişlerine karıştığının açığa çıktığı görüşündeler. İran’daki bazı dini çevreler Irak’ta bir islam cumhuriyetinin kurulmasına destek verdiklerini gizlemiyorlar. İran’daki muhafazakar kesimin önde gelenlerinden Ayetullah Muhammed Kaşani, geçen hafta ”Irak halkının uzun zamandır özlemini çektiği islami sisteme yakında kavuşacağını umduğunu” söyledi. İranlı din adamlarının bu arzusunu destekleyen grup ise sürgündeki Irak’taki İslam Devrimi Yüksek Konseyi.