1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD politikaları radikal İslam’ı güçlendiriyor

Gerd Wolff7 Mayıs 2004

Bush yönetiminin Orta ve Uzakdoğu politikaları, Endonezya’da Amerikan karşıtı siyasal İslamcıların etkinliklerini artırmasına yol açıyor. Malezya bu konuda daha ılımlı bir kulvarda yer alıyor.

https://p.dw.com/p/AbIE
Endonezya'da İslam kültürü köklerini Arabistan'dan alıyor
Endonezya'da İslam kültürü köklerini Arabistan'dan alıyorFotoğraf: AP

Güneydoğu Asya Müslümanları, ABD’nin Orta ve Uzakdoğu politikasını, düzenledikleri gösterilerle protesto ediyor. ABD’ye girişte, Araplar gibi Asyalılara da zorluk çıkarıldığı haberleri de tepkinin büyümesine yol açıyor. Endonezyalılar, ABD’nin kuklası olarak görülmek istemediklerini, her fırsatta dile getiriyor. Halk, ülkede terörle mücadele konusundaki en büyük baskının ABD’den geldiğini düşünüyor ve radikal dini lider Ebu Bekir Beşir’in tutuklanmasını da buna bağlıyor. Endonezyalı savcılar, Ebu Bekir Beşir'in, radikal İslamcı Cemiyet-i İslami'nin lideri olduğu yönünde kanıtlar bulunduğunu belirtiyor.

Arabistan’a dayanan kültür

Bir radyo kanalında ise, mikrofon başındaki Kemal adlı gazetecinin "Endonezya bir İslam devletidir. Çünkü halkının çoğu Müslümandır” dediği işitiliyor. Daha önce inanç konusunda daha ılımlı seslerin duyulduğu Adalar Toplululuğu’nda, 11 Eylül’ün köklü değişikliklere yol açtığı belirtiliyor. Yaptığı politik analizlerle ünlenmiş Sydney Jones, aşırı muhafazakarların artık iyi eğitim görmüş, Batı kültürü ile yoğrulmuş kişiler arasında bile taraftar bulabildiğini kaydediyor.

Güneydoğu Asya’daki İslam kültürünün temelleri de Arabistan‘a dayanıyor. Endonezya Adalar Topluluğu’na yüzyıllar önce Aceh üzerinden gelen İslam dini Budist, Hinduist gelenekle karışmış. Radikal İslamcıların, II. Dünya Savaşı ve sömürgecilik sonrası taraftar toplama çabaları sonuçsuz kalmıştı.

11 Eylül sonrası hareketlilik

Aşırı dinciler, Suharto’nun diktatörlüğü döneminde de yayılma fırsatı bulamadılar. Politik analist Sydney Jones, 11 Eylül‘den sonra Arabistan ile Endonezya arasındaki bağlantının canlandırılmaya çalışıldığına dikkat çekiyor. Jones bu yönelimi, ülkenin 1998’deki demokratikleşme döneminde ortaya çıkan beklentilerin, karşılanamamış olmasına da bağlıyor. Ard arda gelen ekonomik krizler ve yolsuzluk skandallarının, Endonezyalıların demokrasiye olan inançlarını sarstığı ve sorunların çözümünü radikal İslam’da aradıkları belirtiyor.

Oy uğruna...

Ancak yetkililerin, özellikle de ard arda seçimlerin yapıldığı şu döneminde, aşırı muhafazakar kesimden oy toplama umuduyla radikal dincilerle mücadeleyi tavsattıkları kaydediliyor. Aşırı dinci dergilerin ülkede olmadığı kadar çok tiraj yaptığı, Cakarta adasında belediyenin talimatı üzerine, ilk defa Ramazan ayında bar ve restoranların çoğunun kapalı kaldığı bildiriliyor. Din işlerini düzenleyen yeni yasa tasarısında ise Müslümanlar ile Hristiyanların evlenmesi yasaklanıyor.

Bunun yanında Endonezya’nın komşusu Malezya, bambaşka bir görüntü çiziyor. Radikal dinci partilerin, ekonomik başarılara ve yolsuzlukla mücadeleye imza atmış, ılımlı Başbakan Badavi karşısında şansının olmadığı görülüyor. Siyaset bilimciler, Malezya’nın, seçtiği ılımlı İslam modeli ve ekonomisi ile, Güneydoğu Asya’nın önde gelen ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alacağı tahmininde bulunuyor.