1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD ve AB'nin konferans başarısı

Bernd Riegert / DW23 Haziran 2005

Brüksel’de dün yapılan Irak konferansının ana konusu yeniden yapılandırmaydı. Toplam 80 hükümet ve organizasyon temsilcisi Irak’ta siyasi ve ekonomik istikrarın nasıl sağlanacağını tartıştılar. DW’den Bernd Riegert, yorumunda Brüksel konferansının yalnızca Irak’a yardımı organize etmekle kalmadığına işaret ediyor:

https://p.dw.com/p/AZvq

"Irak hükümeti, Brüksel’deki toplantıyı başarılı olarak değerlendiriyor. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Brüksel konferansında asıl olarak Irak’ın yeniden yapılanmasına dair iradeyi sergilemeyi hedeflediklerini, zaten yeni kararların alınmasını, farklı inisiyatiflerin gündeme gelmesini beklemediklerini vurguluyor. Bu açıdan bakıldığında, konferans gerçekten başarılıydı. Medya kuruluşları toplantıya büyük ilgi gösterdi. Zirve, aslında Amerikan Başkanı Bush’un şubat ayında Avrupa’ya yaptığı ziyarette gündeme gelmişti. Ana hedef, Amerika-Avrupa ilişkilerinin yeniden ısıtılmasıydı.

Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a, Irak savaşına muhalif kalan Avrupalı müttefikleri ikna etme görevi verilmişti. Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri bu davete, ikna olduklarından değil, barışı tesis etme adına icabet ettiler. Berlin ve Paris, Irak’taki sorunun oluşmasında Washington ile Londra’nın müdahalesinin neden olduğunun bilincinde. Ancak bu sorunun giderilmesi için el ele verilmesi gerektiği konusunda da hemfikir. Bu düşüncede, Irak’ta başarısızlığa uğranması durumunda bölge açısından son derece olumsuz sonuçların doğması ihtimali yatıyor.

Irak savaşından dolayı ortaya çıkan maliyet, Amerika’nın isteği doğrultusunda paylaşılıyor. Ancak Washington maddi yardımın ötesine gidip, Irak savaşında yorulan ordusuna soluk alma imkanı verebilmek için Avrupalı müttefiklerinden asker talep etme cesaretini bulamıyor. Irak’ta her gün yaşanan saldırı, suikast ve kaçırma eylemleri Irak’ta Amerika’yı yalnız bırakan Avrupalı ülke sayısını sürekli artırıyor, gönüllüler koalisyonu eriyor.

Brüksel Konferansı, çerçevesi Birleşmiş Milletler tarafından çizilen demokrasiye geçiş takviminin de onaylanmasını sağladı. Irak hükümetinin demokrasi sınavında başarılı olup teröre darbe indirmesi, Orta Doğu bölgesi açısından da büyük önem taşıyor. Irak’ta halen eylemlere imza atan militanlara karşı alınabilecek somut önlemler tespit edilemedi. Irak güvenlik güçlerinin terörün üstesinden nasıl geleceği konusu hala bir muamma.

Konferansta eleştirel sorular gündeme gelmedi. Bunun yerine Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın bir tutam kahramanlık edebilyatı serpiştirilmiş toz-pembe konuşmalarına kulak kabardıldı. Rice, özgürlük adına dökülen kandan ve cesaretten söz etti.

Savaşın üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen işgal kuvvetleri ile geçiş hükümetinin Bağdat’ta su ve elektrik dağıtımını neden hala güvence altına alamadığını kimse sormadı. Irak’ın petrol ihracatının tam olarak neden hala işlemediğini de kimse gündeme getirmedi. Avrupa Birliği’nin bu ülkeye aktardığı 500 milyon Euro’nun hangi alanlarda harcandığına açıklık getirilmedi.

Herşeye rağmen Brüksel konferansı, Amerika ile Avrupa’nın, görüntüde de olsa, yine ipin aynı tarafında yer aldıklarını sergilemesi bakımından başarılı sayılabilir. Şimdi sıra, varılan bu uzlaşmayı Orta Doğu’da ortak politikalara dönüştürmeye gelmiştir.“