AB’de ekonomik teşvik kavgası
8 Aralık 2008
Berlin üzerindeki ekonomik krizle mücadele baskısı artıyor. Yalnızca muhalefet partileri değil, Avrupa’nın önde gelen diğer ülkeleri de Almanya’yı yeni bir ekonomik teşvik paketi yürürlüğe koyması için zorluyorlar. Fransa ve İngiltere, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın ekonomik canlanmada öncü rol üstlenmesini talep ediyorlar.
Almanya, tek başına, AB Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının neredeyse beşte birini elde ediyor. Toplam 17 AB üyesinin en önemli ticari partneri Almanya. Bu ülkelerin ihracatı da Almanya’ya bağlı. Örneğin Alman otomotiv endüstrisinin sürüklendiği kriz, Slovakya’daki tedarikçi firmaları da vuruyor. Almanya, sermaye akışıyla da yeni AB üyesi ülkeler açısından önem taşıyor. Yeni üyelerde Alman firmaları 2004-2006 yılları arasında yıllık ortalama 8,5 milyar Euro’luk doğrudan yatırımlarıyla dikkat çekiyorlar.
Bütçe dengesi kıskandırıyor
Komşularının Almanya üzerindeki teşvik baskısı, Berlin’in kamu harcamaları dengesiyle de bağlantılı. Almanya, geçen yılların ekonomik canlılığını komşularına kıyasla daha iyi değerlendirerek bütçe açığını önemli ölçüde kısmayı başardı. Federal devlet, eyaletler, yerel yönetimler ve sigorta fonları bir bütün olarak alındığında Alman devleti 2007’de iki Almanya’nın birleşmesinden bedi ilk defa bütçe fazlası vermeye çok yaklaştı. IKB Bankası’nın kurtarılması, Berlin’i bu hedefe varmaktan son anda alıkoydu.
Fransa’nın bütçe açığının yüzde 3,1’i bulması, bu açığın ekonomik teşvik programlarıyla 3,9’a ulaşması bekleniyor. İngiltere’de ise katma değer vergisi oranlarının geçici süreyle indirilmesinin 2009 yılında bütçe açığını yüzde 8’e tırmandırması bekleniyor. Rakamlar, en az 9 Avrupa ülkesinin AB İstikrar Paktınca belirlenen bütçe dengesi ilkelerini ihlal ettiğini ortaya koyuyor.
Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück, ülkesinin bütçesinin bir kısmının Avrupa Birliği (AB) kasalarına akmasını istediği gerekçesiyle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkzoy'yi eleştirdi.
Steinbrück, haftalık Alman gazetesi ''Die Zeit''ta yayınlanan röportajında, AB dönem başkanı olan Sarkozy'nin, Alman devlet bütçesinden daha fazla paranın Birlik kasasına girmesini istediğini savunarak, ''Sarkozy'nin her bir önerisi, bizim daha fazla para ödememizle ilgili'' şeklinde konuştu.
“Kısa aralıklarla zirve fayda etmez”
Kısa aralıklarla mali zirveler düzenlenmesine de sıcak bakmadığını ifade eden Steinbrück, bunun piyasaların bir bekleme sürecine girmelerine neden olduğunu, bunun da ekonomik gelişmeye olumsuz etki yaptığını kaydetti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Londra'da İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Sarkozy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun yapacağı görüşmeye davet edilmemesinin ise normal olduğunu, Almanya'nin durumunun İngiltere ve Fransa'nın durumundan farklı olduğunu kaydeden Steinbrück, ayrıca, mali krizin politik çıkarlara alet edilmemesi çağrısında bulundu.
Eğitim ve araştırma alanında planlanan gerekli yatırımlar nedeniyle vergilerin azaltılmasının ekonomik gelişmeye fayda sağlayacağı şeklindeki tartışmaların yarar getirmeyeceğini de ifade eden Steinbrück, bu tür tartışmaların sadece vergi indirimi isteyen muhalefetteki Hür Demokrat Partinin (FDP) politik çıkarlarına yarar sağlamaya yönelik olduğunu savundu.
“Uzun uzun telefonda görüştüler”
Öte yandan, Alman hükümetinin sözcüsü Ulrich Wilhelm, dün yaptığı yazılı açıklamada, Merkel ve Sarkozy'nin uzun ve dostane bir telefon görüşmesi yaparak 11 ve 12 Aralık'ta düzenlenecek Avrupa Konseyi toplantılarının gündemini ele aldıklarını bildirdi.
Merkel ve Sarkozy'nin, toplantılarda Avrupa iklim ve enerji paketini birlikte başarılı kılma konusunda görüş birliği içinde olduklarını belirten Wilhelm, Sarkozy'nin, ekonomik kriz nedeniyle Almanya'da hazırlanan konjonktür paketinin kabul edilmesinden memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Angela Merkel'in de, Fransa'nın benzer boyutlarda bir plan hazırlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini belirten Wilhelm, her iki liderin de Avrupa Konseyinin tüm gündem maddelerinde başarılı olabilmesi için işbirliğinin sıkı bir şekilde sürdürülmesini kararlaştırdıklarını bildirdi.