AB'de kimlik zirvesi

AB liderlerinin yaptığı gayri resmi Ara Zirvesi, ‘adeta krizden kaçınma zirvesiydi. Dönem Başkanı İngiltere, 8 saat süren zirvede, AB’ni krize sürükleyen Avrupa Sosyal modeli ve birlik bütçesi konuların tartışmaya açmazken, Avrupa’nın kimliği ve küreselleşmeye Avrupa’nın cevabı şeklindeki felsefik konulara odaklanmayı yeğledi. Gayri resmi olması nedeniyle, sonuç bildirgesinin yayınlanmadığı zirvede liderlerin büyük bir bölümü, büyük sorunları, Aralık Zirvesi'ne bırakan İngiltere’ye eleştiri oklarını yöneltmekten geri kalmadılar. Birlik, bu zirve ile dışarıya, ‘AB eski gücü ile devam ediyor’ mesajını vermeye çalıştı.

Erdoğan'ın temasları

Öte yandan, Başbakan Tayyip Erdoğan, 3 Ekim’de başlayan tam üyelik müzakerelerinin ardından, bu zirve vesilesiyle, ilk defa AB liderleri ile biraraya geldi. Türkiye, müzakerelere başlamış ülke sıfatıyla, AB’nin aile fotoğrafında yer aldı.

Erdoğan, dün Dönem Başkanı İngiltere’nin Başbakanı Tony Blair ile ikili kısa bir görüşmede biraraya gelirken, liderlerle de çalışma yemeği yedi.

Kuzey Kıbrıs mesajı

Sonrasında yaptığı basın toplantısında ise, AB ile en büyük sorun haline gelen, Brüksel’in ‘Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Kıbrıslı Rumlara açması’ talebine ilişkin, ‘Kuzey Kıbrıs'a uygulanan ambargo kalkmazsa, limanları açmayız’ mesajını verdi.

Görüşmeleri sırasında, Türkiye’nin iki ay önce imzaladığı, Gümrük Birliği’ni Rum yönetimine de genişleten ek protokole değinilmediğini belirten Erdoğan, ‘Kuzey Kıbrıs üzerindeki ambargo kaldırılmadıkça, limanlar konusunda olumlu bir tutum takınmamız söz konusu değil. Ambargoyu kaldırsınlar, Türkiye olarak biz üzerimize düşeni hemen yaparız. Ama şimdi yükümlülüklerini yerine getirme sırası AB’de’ diye konuştu.

"Rum yönetimini tanımayacağız"

Erdoğan, Rum yönetimi’nin Ankara tarafından siyasi tanınmasının da söz konusu olamayacağını, Türkiye’nin müzakerelere başlamadan önce, tavrını açıkça ortaya koymuş olduğunu belirtti.

Başbakan, AB’nin Türkiye ile fiili müzakerelere ise ya bu yıl sonuna kadar ya da gelecek yılın ilk yarısında başlayacağını düşünüyor. 1 Ocak’tan itibaren, Dönem Başkanlığı'nın Avusturya’ya geçecek olmasının, Ankara için bir sorun teşkil etmediğini belirten Erdoğan, ‘Avusturya’nın 3 Ekim öncesinde yarattığı sorunlara devam edeceğini zannetmediğini ifade etti.