1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den zoraki evlilikle mücadele projesi

Dorian Jones14 Haziran 2008

Avrupa Birliği'nin öncülüğünde, zoraki evliliklerle mücadele etmek amacıyla 'Daphne Projesi' başlığıyla uluslararası bir proje başlatıldı. Proje kapsamında düzenlenen toplantıların beşincisi İstanbul'da yapıldı.

https://p.dw.com/p/EJEI
AB Daphne Projesi'yle zoraki evliliklerin önüne geçmeyi planlıyorFotoğraf: AP

Zoraki evlilik, 'kişilerin kendi iradeleri ile karar vermedikleri evlilik' anlamına geliyor. Avrupa toplumlarında özellikle göçmen kadınlarla ilişkili olarak gündeme gelen bu sorun, Avrupa Birliği Komisyonu'nu da harekete geçirdi ve 'Daphne Projesi' başlığıyla bir proje başlatıldı. Çeşitli Avrupa ülkelerinden sivil toplum kuruluşları proje için biraraya geldi. Türkiye'den, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği'nin katıldığı projenin beşinci toplantısı geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yapıldı. Toplantıya katılan konuşmacılar, Avrupa'da yaşayan ikinci hatta üçüncü kuşak göçmen kadınların dahi evlenecekleri kişiyi kendi iradeleri ile seçemediğini ve zorla evlendirilme tehdidi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

'Sadece Müslüman toplumlarda görülmüyor'

Alman Kadın Örgütü Terres des Femmes'den Rahel Volz, zoraki evliliklerin Müslüman ailelerde daha yaygın olduğunu vurgularken, bunun sorunu dini bir sorun olarak değerlendirilemeye yetmeyeceğine değindi. Kadına yönelik şiddetin Müslüman olmayan toplumlarda da görüldüğünü belirten Volz, ''Kişileri istemedikleri biriyle evliliğe zorlama, yalnızca dini değil aynı zamanda geleneksel de bir sorun. Yunan ya da Güney İtalyalı zorla evlendirme mağduru kadınlar da bize başvuruyor'' şeklinde konuştu.

Yasal önlemler yasalarda kalıyor

Kadın örgütleri temsilcileri, Avrupa ülkelerinin birçoğunda zoraki evlilik sorununun ciddiyetinin anlaşıldığını ve bu bağlamda yasal önlemler alındığını belirtti. Ancak yasal önlemlerin yasalarda kaldığını, yasaların uygulanmasında sorunlar olduğuna dikkat çeken temsilciler, önlemlerin etkin bir şekilde uygulamaya konulmasını talep etti. İsviçre Zoraki Evlilik Karşıtı Grup'tan Marlen Schenk ''İsviçre'de çocuklar kendi haklarının neler olduğunu bildikleri için, bilgilerini ailelerine de aktarabiliyor: 'İsviçre'de hayat böyle, böyle yaşamaya siz karar verdiniz, buna evleneceğiniz kişiyi seçmek de dâhil' diyerek ailelerini aydınlatabiliyorlar'' sözleriyle, eğitimin öncemine dikkat çekti.

Türk Hükümeti'nin kadın örgütleriyle ilişkisi

Türk Hükümeti ise okullarda İsviçre'deki gibi bir uygulama başlatılmasına karşı çıkıyor. Hükümet, İstanbul'da da toplantısı düzenlenen Daphne Projesi'ne katılmayı da reddetti. İstanbul'daki toplantıya katılan Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği'nden Psikolog Pınar İlkkaracan, zoraki evlilik sorununun çözülebilmesi için daha alınacak çok mesafe olduğunu belirtti. İlkkarcan, ''kadınları evliliğe zorlama, kadına yönelik şiddetin görünmez bir unsuru, bu nedenle fazla dikkat çekmiyor. Ancak burada yaratılan bilinçle Avrupa'daki göçmen toplumu içinde de bu konuya karşı bir hassasiyet kazandırılmasını umuyorum. Bu, projeye de destek sağlayacaktır. Zoraki evlilikler konusunda bir araştırma yaptık ve kadınların yüzde 52'sinin özgür iradeleri dışında evlendirildiğini tespit ettik. Bu korkunç bir rakam'' dedi.

'Kadın sığınma evleri kurulsun'

Türkiye'deki kadın örgütleri aynı zamanda, kadınların şiddetten korunabilmesi için bütün büyük şehirlere kadın sığınma evleri kurulmasını istiyor. Şu anda Türkiye de 28 adet kadın sığınma evi var. Kadın örgütleri, Avrupa Birliği'nin bu konudaki baskısını ise, hükümetin tutumunu değiştirmesi için bir fırsat olarak görüyor.