ABD'nin Irak'ı kurtarma rüyası

Irak’ta düzenlenen intihar saldırıları sadece son günlerde 40 kişinin ölümüne, en az 200 kişinin de yaralanmasına yol açtı. Bu korkunç bilanço karşısında, ABD Başkanı George W. Bush’un her fırsatta yüzü kızarmadan Irak’ın yeniden imarında yol katedildiğini söyleyebilmemesine şaşırmamak mümkün değil. Başkan'a inanan Amerikalıllar’ın sayısı hızla azalıyor. ABD’de hava değişiyor ve ümitsizlerin artması Başkan Bush için problem haline geliyor.

Gelişmeler aynı zamanda, ABD’nin Irak’ın savaş sonrasındaki durumuna ne kadar hazırlıksız olduğunu da gözler önüne seriyor. Madrid’deki kreditörler buluşmasında Irak’ın yeniden imarına devletler topluluğunun sınırlı mali katkıda bulunacağının anlaşılmış olması, Washington yönetiminin işini daha da zorlaştırıyor.

Ancak, Irak’taki Amerikan askeri işgalinin şimdilik alternatifsiz olduğu da ortada. Irak’ın güvenliğini garanti edip imar çalışmalarında, ABD’ye yardımcı olmaya ne Birleşmiş Milletler ne de komşu Arap devletleri yanaşıyorlar. Ancak Başkan Bush’un sürekli pembe tablolar çizmesi de çözüm olamaz.

Savaştan hemen sonra BM ve bölgeyi iyi tanıyan ülkelerin yardımıyla Irak’ı istikrara kavuşturma fırsatı kaçırılmışsa, bunun sorumlusu bizzat ABD Başkanı’dır. Akıllıca uzlaşma arayarak güç ve sorumluluğu paylaşmak yerine, bu zor işin tek başına üstesinden gelmeye çalışmasının acısı şimdi çıkıyor. Ne yazık ki bu yoldan vazgeçmek için artık çok geç.

ABD’ye kalan seçenekler son derece sınırlı. Yeniden imara muazzam kaynak ayrılması şart. Aksi takdirde, Irak halkını kazanmak mümkün olmayacaktır. Saddam yandaşları ile yabancı teröristlerin ülkeyi kaosa sürüklemek için giriştikleri tedhiş eylemleri, yerinde istihbarat çalışmalarına ağırlık verilip önemli hedefler daha iyi korunarak önlenmelidir.

Ama bütün bunlar işin ayrıntıları. ABD stratejik olarak, barışın en iyi yerli halkla daha fazla işbirliği yapılıp, Irak’ın kendi kendine yardım edebilecek duruma getirilmesi ve egemenliğin en kısa zamanda ülkenin seçilmiş temsilcilerine devredilmesiyle sağlanabileceğini idrak etmelidir.

Bu bölgede zorla batı ussülü demokrasi tesis edilemez. Bu ülkedeki radikal dinci çevrelerle diyalog için de geçerlidir. Amerikalı kurmaylar, İslam ile savaş saplantısından kurtulmadıkları sürece ABD düşman ve işgalci olarak algılanacaktır. Irak’ı kurtarma misyonnu da ebedi bir Amerikan rüyası olarak kalacaktır.