1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Adab-ı muaşeret’in Almancası

Nihat Halici25 Mart 2013

Baron Adolph Knigge 1788 yılında yazdığı 'Adab-ı Muaşeret' isimli kitabıyla Almanya’da görgü kurallarına adını verdi. Günümüzde bu kuralları öğretmek için açılan kurslar büyük ilgi görüyor.

https://p.dw.com/p/183fa
Fotoğraf: picture-alliance/ZB

Düsseldorf'un lüks otellerinden birinde, bir ‘adab-ı muaşeret kursu’ndayız. 17 katılımcı plastik ekmek ve ıstakozla, görgü kurallarına uyarak nasıl yemek yendiğini öğreniyor.

Eğitmen çatal-bıçak kullanımını tarif ediyor: "Bıçak kesmek için, itmek için değil. Yani bıçak böyle arkadan tutuluyor. Ve çatalı bıçağa doğru itiyorsunuz. Böylece daha az ses çıkıyor."

Katılımcılardan biri, "Resmi ortamlara sık sık girdiğimiz, girmek zorunda olduğumuz bir yaştayız ve adab-ı muaşeret kuralları da bu ortamlarda iyi bir temel oluşturuyor" sözleriyle kursa katılımının gerekçesini dile getiriyor.

Bir başka katılımcı, "İş yaptığım Almanları sık sık davet ettiğim için Alman adetlerini ve görgü kurallarını tanımak istiyorum" diyor.

Bir kadın katılımcı, beklentilerini, "Bu kursta sadece görgü kurallarını değil, aynı zamanda mesafeli olmayı, sadece karşıdan birşey almayı ve beklemeyi değil, birşeyler vermeyi de öğreneceğimi, düşünmemiştim" şeklinde ifade ediyor.



‘Kendini bir başkasının yerine koy’

Kursun verildiği otel tam da ortama uygun. Düsseldorf'un en lüks otellerinden biri. Katılımcılar sekiz saatlik kursa kişi başına 200 euro ödeyerek, toplum katmanlarının farklı görgü kurallarını öğreniyorlar. Semineri veren, Alman Âdab-ı Muaşeret Topluluğu Başkan Yardımcısı Barbara Rumpf, kursun katılımcılara, bir başkasının yerine konmayı öğrettiğini söylüyor.

"Kurs, karşılıklı saygıyı, görgüyle hayatı güzelleştirmeyi öğretiyor” diyen Rumpf, “Başkalarının hayatını güzelleştirmeyi ve bunu yaptığınız anda aynı zamanda kendi hayatınızı da güzelleştirmeyi öğretiyor. Benim için bu nokta çok önemli" diye konuşuyor.

Baron Adolph Knigge 1788 yılında, 'Adab-ı Muaşeret' adlı kitabı yazdığında, kendi adının Almancada günün birinde görgü kurallarıyla özdeşleşeceğini herhalde tahmin edemezdi. Ancak 450 sayfalık kitapta, katı görgü kuralları yeralmıyor.

Edebiyat bilimcisi Prof. Karl-Heinz Göttert, Knigge'nin kitabını yakından incelemiş. Göttert'e göre Knigge'nin kitabı daha çok bir sosyal araştırma niteliğinde.

Edebiyat bilimci Prof. Göttert şöyle konuşuyor: "Günün birinde sanki bir dalga başladı. Daha dramatik bir tanım yapacak olursak bunu bir çığa benzetebiliriz. Knigge bunu göremedi ve sanıyorum böyle olacağını da beklemiyordu. Çünkü o görgü kuralları konusunda tavsiyeleri içeren ilk kitabı yazdı. Bunu takip eden diğer başvuru kitapları da Knigge logosuyla basıldı."

Almanya'da 'Knigge', yani yazarın adı, adab-ı muaşeret kurallarını tanımlayan bir kavram. Günümüzde Alman kitapevlerinde davranış kurallarıyla ilgili kitaplar bu kategori altında bulunabiliyor.

Görgü kurallarıyla ilgili öneri ve tavsiyeler günümüzün Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde de geçerli. Örneğin Facebook'ta size gelen bir arkadaşlık teklifini geri çevirmeniz, nezakete aykırı değil. Çünkü herkes özel hayatını görebilecek insanları eleme hakkına sahip.

Alman Adab-ı Muaşeret Topluluğu'nun, Latte Macchiato ya da Capuccino gibi içeceklerle ilgili  tavsiyeleri de var: Örneğin yemekten sonra sütlü içecek ısmarlayan bir misafir, ev sahibi ya da aşçıya, doymadığı mesajını vermiş oluyor.

Knigge'nin eserleri

Bunların eski görgü kurallarıyla pek alakası yok. Prof. Göttert, konuya şu sözlerle açıklık getiriyor: "Pervasızca şunu söyleyebilirim: İnsanların bu konuda hiçbir bilgisi yok. Knigge'nin eserleri arasında sekiz roman ile filozof Kant ve edebiyatla ilgili incelemelerin de olduğunu kim biliyor? Knigge o dönemde yazılabilecek herşeyi yazmış. Çok sayıda eser vermiş ama kimsenin bundan haberi yok. Çünkü hiçbiri okunmamış."

Buna rağmen Almanya'da herkes görgü kurallarını tanıyor. Özellikle de televizyondaki 'Kessler'in görgüsü' adlı, insanın nasıl davranmaması gerektiğini anlatan diziyi...

Alman Adab-ı Muaşeret Topluluğu Başkan Yardımcısı Barbara Rumpf öğrencilerini daha farklı eğitiyor. Katılımcılar beş yıldızlı otelin sunduğu şık bir atmosferde, öğrendiklerini uygulamaya geçiriyor. Birçok katılımcı katı yeme-içme kurallarını uygulamakta zorluk çekiyor. Rumpf'a göre bu durum, toplumsal değişimin bir sonucu.

Barbara Rumpf, sözlerine şöyle devam ediyor: "Çünkü anne ve babalar çalışıyor, hiç kimse görgü kurallarına ilgi göstermiyor, yemek birlikte yenmiyor. Herkes odasında televizyonun karşısında, istediği saatte yemek yiyiyor. Bu nedenle de sadece sofra ya da yemek kültürü değil, aynı zamanda insanların birbirine gösterdiği saygı ve nezaket de kaybolup gidiyor."

Adolpf Freiherr Knigge'nin kitabının basılmasından 225 yıl sonra da görgü kursları ilgi topluyor. Çünkü görgü kurallarının ancak eğitimle öğrenilebileceği malum..   

Prof. Karl-Heinz Göttert
Prof. Karl-Heinz GöttertFotoğraf: Ullstein
Adolph Freiherr Knigge
Adolph Freiherr KniggeFotoğraf: picture-alliance / dpa

Almanya'da âdab-ı muaşeret 225 yaşında


© Deutsche Welle Türkçe

DW/OS/HT/AG/NH