Adaletin payına prestji yerine mağlubiyet düştü

Alman Yargıtayı'nın savcıları 11 Eylül saldırıyla bağlantılı olarak, 3 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan iki Arabın davasıyla ilgili değerlendirmede biraz aceleci davrandı. Abdülgani Muzudi ve Münir Mutasaddık, 11 Eylül saldırılarının baş faili Muhammed Atta’yla aynı örgüte mensup olmak ve toplu katliama yardımcı olmak suçlarından önce mahkum edildiler, ancak mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından bozuldu.

Mutasaddık ve Muzudi’ye suçlama getiren Alman savcı, mahkemeye tezlerini kanıtlayıcı belge ve tanık sunamadı. Dünyada 11 Eylül saldırılarıyla ilgili ilk suçluyu mahkeme önüne çıkarmanın sağlayacağı prestij yerine, Alman adli makamları kanıt yetersizliği nedeniyle yüz kızartıcı bir duruma düştü.

11 Eylül saldırılarına karıştığı iddiasıyla 15 yıl hapis cezasına çarptırılan, ancak mahkumiyet kararı Yargıtay’da bozulan Mutasaddık, yeniden mahkeme önüne çıkmaktan kurtulamadı. Son gelişmeler Mutasaddık’ın bu kez de mahkum edilmeyeceği yönünde, çünkü kanıtlar hala yetersiz.

Alman makamları Amerika Birleşik Devletleri’nde bilinmeyen bir yerde tutuklu bulunan ve 11 Eylül saldırılarının planlayıcılarından sayılan Remzi Binalşip ve Halit Şeyh Muhammed’in, Muzudi ve Mutasaddık’la ilgili verecekleri ifadeyi merakla bekliyordu.

Amerika’dan faks olarak gönderilen ifade, Almanya‘daki sanıkların aleyhine değil lehine oldu. Hatta gönderilecek ifadenin aleyhte olma olasılığına karşı Mutassadık’ın avukatı ifadeyi reddedeceklerini açıklamıştı. Gerekçe olarak da baskı ve işkence altında alınmış olabileceği ihtimalini öne sürmüştü.

Muhtemelen Alman Federal savcı da başka yönde bir ifade beklemiyordu. Hiç kimse yandaşını, dava arkadaşını ele vermez, bu kadar dayanışma onlarda da vardır.

Öte yandan Mutasaddık ve Muzudi’ye getirilebilecek suçlama da kalmadı zaten. Hamburg’daki öğrenci yurdunda Muhammet Atta için bazı işler hallettiği, kimi gizli banka hesaplarından haberdar olduğu gerekçesiyle ne Muzudi ne de Mutasaddık’ın mahkum edilemeyecekleri kesin, çünkü bu faaliyetler nihayetinde bir hücre evine bağlı olmak ve terör saldırıları hazırlamak anlamına gelmiyor.

Aslında Afganistan’daki kamplara gidip eğitim almak suç sayılabilseydi Mutasaddık ve Muzudi belki mahkum edilebilirlerdi, ancak ne Almanya ne de diğer Avrupa ülkelerinde, Afganistan ya da Çeçenistan’daki eğitim kamplarına gitmek suç sayılmıyor. Sonuç olarak Alman adli makamları Muzudi ve Mutasaddık davasında büyük bir mağlubiyete doğru gidiyorlar.