1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afgan sineması "Usame"yle hayat buldu

Tobias Grote Beverborg14 Ocak 2004

Taliban'ın devrilmesinden iki yıl sonra Afganistan'da çevrilen ilk film "Usame" beklenenden de büyük bir başarıya ulaşarak, adeta ülkenin köktendinci rejimin serptiği ölü toprağından az da olsa kurtulduğunun sinyalini veriyor...

https://p.dw.com/p/Aann
Afgan kızlar artık Afganistan'da okula gidebiliyor...
Afgan kızlar artık Afganistan'da okula gidebiliyor...Fotoğraf: AP

Afgan yönetmen Sıddık Barmak'ın Alman sinemalarında da gösterime girecek olan "Usame" adlı filmi, geçen yıl Cannes ve Montreal Film Festivalleri'nde de çok sayıda ödüle layık görüldü. Filmin konusu, adını ilk duyanların sandığı gibi, El Kaide'nin başı Usame Bin Ladin ile ilgili değil. Barmak'ın senaryosunu da yazdığı film, Taliban rejimi sırasında Usame adlı küçük bir kızın başından geçenleri anlatıyor. Yönetmen, filminin konusunu nasıl bulduğunu şöyle anlatıyor:

"2000 yılında mülteci olarak Pakistan'da yaşarken, günün birinde bir Afgan gazetesinde, Taliban rejimi altında okula gitmek isteyen bir kızın hikayesini okudum. Taliban zamanında kızların okula gitmesi yasaktı. Bu kız da, okula gidebilmek için oğlan kılığına girmişti, saçlarını kısa kesip, oğlan kıyafetleri giymiş ve okula gitmişti. Ancak kısa bir süre sonra sırrı ortaya çıkınca, okulun müdürü ile birlikte tutuklanmıştı. Bu hikaye beni çok derinden etkiledi."

Taliban sinema altyapısını da imha etmişti

Afgan yönetmen Sıddık Barmak, Afganistan'da yeniden doğan sinema yapımcılığının en önemli ismi. 41 yaşındaki sanatçı, Moskova'da Sinema Yüksekokulu'nda öğrenim gördükten sonra, Taliban rejimi gelene kadar, devlete ait sinema ve televizyon yapım kurumunun yöneticiliğini yapmış. 1996'da Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi üzerine Pakistan'a kaçan Barmak, Taliban'ın devrilmesinden sonra eski konumuna geri dönmüş ve planını beyazperdeye aktarmak için kolları sıvamış, fakat savaş sonrası çok zor koşullar ile karşılaşmış.

Sıddık Barmak, sadece teknik donanımın değil, bütün altyapının Taliban tarafından imha edildiğini anlatıyor ve Afganistan'da zaten çok zayıf bir sinema geçmişi olduğunu hatırlatıyor. Gerçekten de Afganistan'da bugüne kadar çevrilen tüm filmlerin sayısı 45, yani Almanya'da sadece bir yıl içinde çevrilen sinema filmlerinin sayısına eş.

Küçük kızı nasıl buldu?

Taliban rejimi, bütün sinemaları ve videotekleri kapatıp, neredeyse tüm filmleri de imha etmişti, ülkedeki televizyon yayınları da durdurulmuştu. Barmak, Taliban rejiminden sonra, ülkede filmde rol alacak profesyonel oyuncu bulunamadığı için, ‘Usame‘yi amatör oyuncular ile gerçekleştirmek zorunda kalmış. Oyuncu seçimlerinin birçoğu da tesadüfen olmuş:

"Gece vakti Kabil'in merkezinde bir lokantanın yakınındaydım. Dilenmekte olan küçük bir kızın sesini duydum. Ve arkamı döndüğümde göz göze geldik: Marina. Sokakta yaşıyordu, olağanüstü güzel gözleri ve müthiş bir yüz ifadesi vardı. Hemen filmimin başrolü için doğru seçim olacağını hissettim. Ancak filmde rol almak isteyip istemeyeceğinden emin degildim. Ailesi ne derdi? Biliyorsunuz, Afganistan, örf ve adetlerine çok bağlı bir ülke."

"Son dönemde olumlu gelişmeler var"

Filmin konusu, Taliban rejimi sırasında kadınların maruz kaldığı baskı; fiziksel ve manevi terör. Sıddık Barmak, ‘Usame‘ ile aynı zamanda geçmişin yaralarının sarılmasına da destek olmayı hedefliyor. Barmak, son dönemde birçok olumlu gelişmenin kaydedildiği kanısında:

"Bugünkü durumu, iki yıl öncesi ile karşılaştırırsanız, arada çok fark var. Kızlar okula, üniversiteye gidebiliyor. Kabil'de birçok alanda kadın haklarındaki ilerlemeyi gözlemleyebilirsiniz. Ancak şunu da unutmamak gerek: Kabil, Afganistan değil. Bu örneği, diğer bölgelere de taşımamız lazım. Fazla radikal olmayan adımlar ile alıştıra alıştıra, insanlara şu mesaji vermek gerek: Geleceğiniz için değişin, açık bir toplum için değişin."