1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan'ın yeni milletvekilleri "savaş ağaları"

Ratbil Shamel / DW12 Ekim 2005

Afganistan’da 18 Eylül’de yapılan ilk serbest demokratik seçimlerin resmi sonucu hala açıklanmadı. Ama listelere bakıldığında seçimlerden kimlerin kazançlı çıktığı ortada. Uyuşturucu çeteleriyle iyi ilişkilere sahip nüfuzlu savaş ağaları ve yerel komutanlar, DW Afganca servisinden Ratbil Shamel’in haberi…

https://p.dw.com/p/AaUI
Afganistan seçimlerinde, reform yanlısı güçler hayal kırıklığına uğradı
Afganistan seçimlerinde, reform yanlısı güçler hayal kırıklığına uğradıFotoğraf: AP

Afganistan seçimlerinin kazananları ve kaybedenleri artık belli oldu. Nüfuzlü savaş ağaları ile köktendinciler kesin zafer kazanırken, entellektüel diye adlandırılan reform yanlısı modern güçler hayal kırıklığına uğradı. Modern güçler seçmenleri harekete geçirmeyi başaramadı, ama aynı zamanda karşı tarafın sahip olduğu maddi kaynağa da sahip değillerdi. Savaş ağaları seçim kampanyası sırasında milyonlarca dolar harcadı, cep telefonundan inek sütüne tonlarca hediye dağıttı. Siyasi gözlemciler, seçim sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını, bu kesimlerin Afgan halkı üzerindeki geleneksel etkisinin zaten bilindiğini vurguluyor.

Ancak demokratik güçlerin halkı ikna edememelerinin bir nedeni daha var. Afgan halkı kravatlılara güvenmiyor. Çoğu Afgan’ın gözünde kravatlılar, 1973 yılında Kral’a karşı düzenlenen darbenin, 1979 yılında Sovyet Kızıl Ordusu ile işbirlikçiliğinin ve ülkenin çektiği acıların sorumlusu. Afganistan’ın tanınmış siyaset bilimcilerinden Dr. Ekrem Osman, Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin de bu nedenle yurtdışı gezilerinde bile hiç kravat takmadığına dikkat çekiyor.

Halka yakın olmamak

Ekrem Osman’a göre, demokratik güçleri zayıflatan bir başka nokta halka yakın olmayı başaramamaları, güçlerini birleştirememeleri ve hedeflerini halkın anlayabileceği açıklıkta tanımlayamamaları. Ekrem Osman, gerçeklere uzak, halka gitmek yerine insanların kendi ayaklarına gelmesini bekleyen bu güçlerin 80 partiye bölünmüş durumda olduklarını, seçim yenilgisinin büyük ölçüde kendi suçları olduğunu belirtiyor.

Osman sözlerini, “Afganistan’daki demokratik güçler uygulamaya geçirebilecekleri bir siyasi programı hala ortaya koyamadılar. Bu bir gerçek. Ama imkanlarımız ve becerilerimiz dahilinde halkın kabul edeceği bir program oluşturmak görevimiz“ diye sürdürdü.

Karzai arasını açmak istemiyor

Pekçok Afgan ve insan hakları örgütleri, savaş suçlusu olarak damgalanan, ama şimdi meclise giren milletvekilleriyle nereye gidileceğini soruyor kendine. Devlet Başkanı Hamid Karzai suçlanan milletvekillerine karşı dava açmayı kendi görevi olarak görmüyor. Karzai bu görüşünü, “Şehir ve bölge halkı tarafından gizli sayım ilkesine göre gerçekleştirilen serbest seçimlerle göreve geldilerse o zaman halkın meşru temsilcileridir. Kim olurlarsa olsunlar“ diye açıklıyor.

Karzai’nin nüfuzlu savaş ağalarıyla arasını açmak istemediği açık. Devlet Başkanı, milli barış ve uzlaşı politikası çerçevesinde silahlı düşmanlarının sayısını mümkün olduğunca az tutmaya çalışıyor. Sonuçta 249 sandalyeli yeni meclis, temel önceliği büyük paralar kazanmak olan kişilerden oluşuyor. Siyaset Bilimci Ekrem Osman, bu kişilerin çıkaracakları her yasa için hükümetten büyük meblağlar isteyeceklerini, yeni mecliste pazar mantığını en iyi bilenin başarılı olacağını belirtiyor.