Afganistan şiddet sarmalında

ABD’de düzenlenen 11 Eylül saldırıları ve Afganistan’da Taliban rejiminin devrilmesinin üzerinden beş yıl geçerken bilanço iç açıcı değil. Uluslararası topluluğun Kabil’de kurulan yeni hükümete yeniden inşa ve barışın sağlanması konusundaki vaatleri yerine getirilemedi. Afganistan’da güvenlik durumu, 2001 yılından bu yana sürekli kötüye gidiyor, ülkenin yeniden inşa süreci ise beklenenden çok daha yavaş ilerliyor.

Ve Afganistan’da Taliban rejiminin devrilmesinin ardından beş yıl geçmesine rağmen Taliban savaşçılarıyla koalisyon güçleri arasındaki çatışmalar tüm hızıyla sürüyor. Ülkenin özellikle güneyinde etkili olan Taliban’a karşı düzenlenen geniş çaplı operasyonda dün 200 Taliban savaşçısının öldürüldüğü, çatışmalarda Kanadalı dört NATO askerinin de hayatını kaybettiği bildirildi.

“Bazı şeyleri ihmal ettik“

Uluslararası koalisyonun terörle mücadele yöntemleriyle ilgili endişeleri olduğunu dile getiren Afganistan Dışişleri Bakanı Rangin Dadfar Spanta ise ülkedeki durumun daha geniş bir çerçevede değerlendirilmesi çağrısında bulunarak, güvenlik sorunlarının sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini vurguladı.

Afganistan Dışişleri Bakanı Rangin Dadfar Spanta, çalışmalardaki eksikliklere dikkat çekerek durumun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı ve “Biz ve uluslararası topluluk, bazı şeyleri ihmal ettik. Afganistan’ın güney ve güneydoğusunda güvenlik güçlerinin takviyesi, güçlendirilmesi, ülke genelinde yeniden imar ve kalkınma politikaları, elde edilen başarıların görülebilir hale getirilmesi gibi…“ dedi.

Ülkenin güneyi sorunlu

Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yedi milyon çocuğun okula gönderilmesi, yeni yollar yapılması, hızlı ekonomik büyüme gibi başarılara dikkat çeken Spanta, ülkenin güneyinde ise çok az ilerleme kaydedilebildiğini kabul ediyor.

Almanya’da 23 yıl üniversite öğrenimi gören ve öğretim üyesi olarak çalışan siyaset bilimci Spanta, Afgan hükümeti ve uluslararası topluluğun çalışmalarını daha iyi koordine etmek ve başta terörle mücadele olmak üzere bazı alanlarda önceliklerini değiştirmek zorunda olduğunu vurguluyor.

Afgan Dışişleri Bakanı terörle mücadelenin sadece askeri değil, kalkınma politikalarını da içeren bir görev olduğunun altını çizerek “Sosyal çalışmalar, kalkınma politikası, güvenlik, devlet kurumlarının güçlendirilmesi… Bu dört unsuru biraraya getirmezsek, terörle mücadelede başarılı, makul bir konseptten bahsedemeyiz. Uluslararası topluluğun hatası, terörle mücadelenin askeri ögelerine çok fazla odaklanması oldu“ diyor.

Yeni bir şiddet dalgası

Özellikle ülkenin güneyinde bir şiddet dalgası yaşandığını ve hemen hergün Taliban savaşçılarıyla güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıktığını hatırlatan Spanta, saldırılara askeri güçle karşılık verilmesinin kaçınılmaz olduğunu, ancak Afgan ordu ve polisinin çoğu bölgede zayıf kaldığını belirtiyor.

“40 bin nüfuslu bir beldeyi çok kötü silahlandırılmış 41 polisle nasıl koruyabiliriz?“ diyen Spanta, Afganistan’ın hala uluslararası birliklere muhtaç durumda olduğunu kaydediyor. Afgan Dışişleri Bakanı, Pakistan’ın adını anmadan komşu ülkelere daha fazla baskı yapılması çağrısında da bulundu. Spanta, “Terörün kaynaklarına, yani terörist eğitim kamplarına, mali kaynaklarına, terörün ideolojik merkezlerine karşı mücadele vermeden ve bunların kökünü kurutmadan başarı elde edemeyiz. Afganistan’ın dışındaki bu kaynakların nerelerde olduğu biliniyor“ dedi.