1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AİHM Demirtaş davasını yeniden görecek

19 Mart 2019

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 20 Kasım 2018 tarihinde açıkladığı Selahattin Demirtaş kararına karşı Türk hükümeti ve Demirtaş’ın avukatları tarafından yapılan temyiz başvurularını kabul etti.

https://p.dw.com/p/3FIXn
Türkei Selahattin Demirtas
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/HDP

AİHM’de 5 yargıçtan oluşan bir panel tarafından incelenip kabul edilen Büyük Daire başvuruları sonrası Demirtaş davası, taraflarca yapılan itirazlar temelinde, Mahkemenin 17 yargıçtan oluşan Büyük Dairesi tarafından esastan yeniden görülecek. Mahkemenin ilk kararı 7 yargıçlı bir daire tarafından alınmıştı. AİHM, dava Büyük Daire tarafından yeniden ele alınmadan önce davacı ve davalı taraflardan yeniden görüş talebinde bulunacak. Taraflara görüş sunmaları için yaklaşık 16 hafta verilecek. Büyük Daire yargıçları karar vermeden önce davayla ilgili duruşma düzenleme yetkisine de sahip. Bu karar ileri bir aşamada alınıyor. Genel olarak Büyük Daire önündeki süreç 12-18 ay arası sürüyor. Büyük Daire tarafından alınan kararlar nihai olma özelliği taşıyor. Bu kararlara itiraz hakkı bulunmuyor.

Kararda ne denmişti?

HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın, hakkındaki gözaltı ve tutukluluk koşulları konusunda 20 Şubat 2017 tarihinde açtığı davayla ilgili kararını 20 Kasım 2018’de açıklayan AİHM, Demirtaş’ın gözaltına alınıp tutuklanmasının "makul gerekçelere dayandığını" ilke olarak kabul etmekle birlikte, Türk yargısının Demirtaş’ın tutukluluğunun devamını "somut gerekçelere dayandıramadığı" ve bu durumun "hukuk dışı nedenlerden kaynakladığı" sonucuna varmıştı.

AİHM, Demirtaş’ın tutukluluk süresinin devamlı uzatılmasının, anayasa referandumu ve Cumhurbaşkanı seçimi dönemleri dikkate alındığında, "belirtilenden gizli bir amaç güttüğü" sonucuna da varmış ve bu amacı "demokratik toplum kavramının odağında olan hür siyasi tartışmayı sınırlamak ve çoğulculuğu boğmak" olarak tanımlamıştı. AİHM böylece, tarihinde ilk defa, sözleşmeye taraf bir devlet hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18'inci maddesinin (haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması) ihlaline hükmetmişti. Karar bu bakımdan tüm Avrupa hukuk sistemi açısından bir ilk oluşturuyor. 

Straßburg Europäischer Gerichtshof für Menschenrechte
Fotoğraf: Imago/blickwinkel

Türk yargıçtan karşıt görüş

Kararın 18’inci maddenin ihlaliyle ilgili bölümüne 7 yargıçlı dairede sadece Türk yargıç Işıl Karakaş karşı çıkmıştı. Demirtaş’ın tutukluluk süresinin uzatılmasıyla ilgili kararların siyasi amaçlı olduğu görüşünü "spekülasyon" olarak niteleyen Karakaş, tutukluluk süresinin uzatılmasının "çoğulculuğu boğmak ya da hür siyasi tartışmayı engelleme hedefli olmadığını" savunmuştu.

AİHM, kararında, Demirtaş’ın geçici tutukluluğunun bir milletvekili ve siyasi lider olarak TBMM çalışmalarına katılımını ve ifade özgürlüğünü engellediği sonucuna da varmış, AİHS’nin serbest seçim hakkıyla ilgili maddesinin ihlal edildiğine hükmetmişti.  

Tahliye talebi

Strasbourg Mahkemesi, AİHS’nin 46’ncı maddesi gereği, Demirtaş’ın devam eden tutukluluğunun neden olduğu ihlalin ortadan kaldırılması amacıyla en kısa sürede tahliye edilmesi talebinde bulunmuştu.

AİHM, Türk hükümetinin Demirtaş’a 10 bin Euro manevi tazminat, 15 bin Euro da mahkeme masrafı ödemesine hükmetmişti.  

Demirtaş davasına Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Parlamenterlerarası Birlik ve Human Rights Watch gibi kurum ve kuruluşlar Demirtaş’ın yanında müdahil taraf olarak katılmıştı.

Karara itiraz gerekçeleri

Türk hükümeti kararın tamamına itiraz etti. Davacı taraf ise kararda AİHM’nin ihlal bulmadığı, "Demirtaş’ın gözaltına alınıp tutuklanması makul gerekçelere dayanıyor" bölümünün yeniden değerlendirilmesini talep ediyor. Demirtaş’ın avukatları, "siyasetçi kimliğiyle yaptığı açıklamalardan dolayı yargılandığını" belirttikleri müvekkillerinin "ifade özgürlüğünün de ihlal edildiğini" savunuyor. AİHM, kararında, davanın ifade özgürlüğü perspektifinden ele alınmasına gerek olmadığını bildirmişti.

Kayhan Karaca / Strasbourg

© Deutsche Welle Türkçe