1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Akıllı kart çağı

Murad Bayraktar / DW24 Mart 2004

Almanya’da elektronik 'chip' taşıyan kartlar günlük hayatın her alanında kullanılıyor. Bu kartların sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve biyometrik verilerin bulunduğu pasaport ya da nüfus cüzdanlarında kullanılması planlanıyor. CeBIT 2004’de akıllı kartların geleceğini Murad Bayraktar araştırdı...

https://p.dw.com/p/Aam0
Bu kartlar, dijital fotoğraf makinelerinden çok fonksiyonlu cep telefonlarına dek birçok cihazda kullanılıyor...
Bu kartlar, dijital fotoğraf makinelerinden çok fonksiyonlu cep telefonlarına dek birçok cihazda kullanılıyor...Fotoğraf: AP

Ancak ‘chip‘ kartların kullanım alanları gelecekte çok daha artabilir. SmartCard adı verilen kartlarla özellikle sağlık alanında sunulan hizmetlerin geliştirilmesi amaçlanıyor. Ayrıca resmi dairelerin dağıttığı kartlarda, nüfus cüzdanları ve pasaportlarda da bu teknoloji kullanılıyor. Sınır güvenliği tartışmalarının yaşandığı şu günlerde önemi artan bir gelişme. Alman Giesecke und Devrient şirketinden Werner Bschorr sınır kapılarında neler olabileceğini anlatıyor:

”Gelecekte bir sınırdan geçerken üzerinde elektronik chip bulunan pasaportlarımızı kullanacağız. Bilgisayarlar pasaport üzerinde bulunan bilgileri yüz hatlarıyla kıyaslayacak. Pasaportu okuyucuya yerleştirdikten sonra güvenlik kamerasının karşısına geçiliyor. Yapılan kontrolden sonra kırmızı ya da yeşil bir ışık yanıyor ve karşılaştırılan bilgilerin doğru olup olmadığını gösteriyor.”

Burada amaç, gümrük kapılarındaki kontrolleri daha güvenli hale getirebilmek. Daha bugünden nüfus cüzdanlarına yüz hatlarının ayrıntıları, iris tabakasının özellikleri ya da parmak izi bilgileri işlenebiliyor. Gelecekte güvenliğin temel taşları olarak görülen bu bilgiler ‘biyometrik veriler’ olarak da anılıyor.

BM de bu alanda çalışıyor

BM‘ye bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü hangi biyometrik verilerin pasaportlara nasıl geçirileceği konusundaki çalışmalarını sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik 11 Eylül terör saldırılarının ardından sınır güvenliği birçok ülkenin gündeminde baş sıraya oturmuş durumda. Chip kartlar alanında uzman Alman şirketi Gieseceke und Devrient’in Yönetim Kurulu Başkanı Peter Eisenbacher bu teknolojinin bir an önce devreye sokulabilmesi için birçok ülkenin yoğun bir şekilde çalıştığını belirtiyor:

”Amerika Birleşik Devletleri toplam 27 ülkeyi ‘Visa Waiver’ programına dahil etti. Bu ülkelerin vatandaşları Amerika’ya vizesiz girebilecek. Ancak programa dahil edilen ülkelerin bu yılın Ekim ayına kadar pasaportlara biyometrik verileri işlemiş olmaları gerekiyor. Dolayısıyla bu teknolojinin bir an önce kullanıma sokulması gerekiyor.”

Portekiz’de başladı bile

Eisenbacher pasaportların tamamına biyometrik verilerin işlenebilmesi için daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Eski Portekiz sömürgesi Macao’da ise gelecek bugünden yaşanmaya başlamış bile. Macao’da biyometrik veriler nüfus cüzdanlarına tamamen dijital olarak işlenmiş. G&D’in SmartCard yöneticisi Franz Haniel bu uygulamaya neden geçildiğini anlatıyor:

”Macao Adası‘ndan her gün yüz bin kişi Çin Halk Cumhuriyeti topraklarına geçiş yapıyor ve akşam tekrar geri dönüyor. Macao bu alanda güvenliği sağlamak istedi ve toplam 550 bin vatandaşına elektronik chip taşıyan kimlik kartları çıkarttı. Chip nüfus cüzdanının sahibine ait biyometrik verileri taşıyor. Böylece bu kadar yoğun bir sınır geçişinin yaşandığı Macao’da güvenlik sağlanmış oluyor.”

Yüzde 100 güvenli değil

Ancak biyometrik bilgiler kişilerin bilgisayarlarca tanınmasında %100’lük bir güvence sunmuyor. Uzmanlar iris tabakası ile ilgili hiç bir sorun bulunmazken özellikle parmak izi ya da yüz hatları ile ilgili bilgilerde karışıklık meydana gelmesinin ihtimal dahilinde olduğunu belirtiyorlar. Buna rağmen taşıdığımız nüfus cüzdanları ile kıyaslandığında biyometrik bilgileri taşıyan kimliklerin çok daha güvenilir olduğu kesin. Almanya’da da hükümet biyometrik bilgilerin yüklendiği pasaportların kullanıma sokmak istiyor.