'OHAL’in uzamaması hayırlı olur'

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 3 ay süreli OHAL kararı, hükümet partisi AKP’nin de ana gündemini oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “demokratik özgürlüklerden taviz yok” sözleriyle açıkladığı OHAL kararının hedefinin Fethullah Gülen ve cemaat yapılanması olduğuna dikkat çeken AKP, “Kimse AKP ile halkı karşı karşıya getirmeyi başaramayacak” teziyle OHAL kararının uygulanmasına dönük değerlendirmeler yapıyor. AKP Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya OHAL kararının günlük hayatı, meclis çalışmalarını, siyaseti nasıl etkileyeceğine ve kamu kurumlarında , orduda süren tasfiyelerle ilgili hukuki tartışmaların nereye varacağına dönük DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

DW Türkçe: OHAL kararı günlük hayatı nasıl etkileyecek? Demokratik özgürlükler kısıtlanacak mı?

Ahmet İyimaya: AKP bir demokrasi ruhudur. Halkın onayıyla iş başındadır. Ben 15 Temmuz gecesi meclisteydim. Birçok arkadaşımla birlikte meclise atılan 7 bombanın korkunçluğunu yaşadım. OHAL, Fethullah Gülen terör örgütü ve cuntanın darbe girişimiyle mücadele kapsamında devreye sokuldu. Sebebi, konusu ve süresi sınırlıdır ve dikkat çekmek isterim ki halkın ve meclisin denetimdedir. Hükümet, anayasadan kaynaklanan bir hakkını, haklı gerekçelerle uygulamaya koymuştur. OHAL, zaruri bir rejimdir. Türkiye’de insanlar darbenin ne kadar korkunç olduğunu biliyor. OHAL kararı da anlayışla karşılanacaktır. Zaten, demokratik özgürlüklerle ilgisinin olmadığı da açıktır. Halkın günlük hayatını aksatacak hiçbir gelişme yaşanmayacaktır. Halkımızın ve özgürlüklerimizin korunması için OHAL devreye sokulmuştur. Kaygı duyulacak bir gelişme değildir. Herkes yine işini yapacaktır. Gazeteciler soracak, biz yanıtlayacağız. Kolektif haklar kullanılacaktır. İşin doğasına, gereğine uygun hareket edilecektir. Bütün uygulamaların özünde halk tarafından denetleneceğini unutmayalım.

CHP 24 Temmuz’da İstanbul’da bir demokrasi mitingi planlıyor. Mitingin yasaklanabileceğine ilişkin iddialara ne diyorsunuz?

İyimaya: Miting konusunda sorun çıkacağını zannetmiyorum. Türkiye’de iktidarıyla, muhalefetiyle ve halkıyla darbeye karşı kenetlenmiş bir yapı var. Bu hepimizin avantajıdır. Ülkemizde sorun çıkmasını engelleyecek en büyük unsurdur.

Ordudan, kamu kurum-kuruluşlarından tasfiyeler sürüyor. Gözaltılar, tutuklamalar var. Adil yargılama ilkesinin uygulanması bu dönemde mümkün mü?

İyimaya: Ben de hukukçuyum. Uygulamaları hepimiz takip ediyoruz. Adil yargılama olacağı konusunda da hiç şüphem yok. OHAL, demokratik saydamlığı kaldırmıyor. Gözaltılar, tutuklamalar dikkat çekicidir ancak bu süreçte tahliyeler de olmaktadır. Onlara da bakmakta fayda var. Soruşturmalar belli bir düzen içinde yapılıyor. Ortada dünyada hiç eşi, benzeri görülmemiş bir darbe girişimi, devletin tüm kılcal damarlarına sızmış bir cunta, örgüt var. Tasfiye etmezseniz, devleti koruyamazsınız. Fethullah Gülen terör örgütünün devleti ele geçirme yoluyla demokrasi ruhunu yok etmeyi amaçladığı ortaya çıkmıştır. Şimdi de gereken yapılmaktadır. Gülen örgütü için 40 yıllık bir birikimden söz ediyoruz.

OHAL kararı ülkede kutuplaşmayı artırır mı?

İyimaya: Aksine, kutuplaşma bitecektir. Toplumsal dayanışma gelişecektir. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki; bu süreçte kimin demokrat olduğu ya da olmadığı ortaya çıkacaktır. Krizler karakterlerin terazileri, reformların anasıdır. Halk reform istedikçe, yönetim de bu isteğe yanıt verecektir. Darbeye karşı birlik sergileyen toplumun her yapısı, bu istisnai dönemden yine birlik içinde güçlenerek çıkacaktır. En büyük temennim; siyasi kavgaların azalması, halkın birliği için ortak hareket edilmesidir.

OHAL kararının kısa sürmesine ilişkin değerlendirmeler yapılıyor? OHAL, daha da uzar mı, ne dersiniz?

İyimaya: Uzamaması hayırlı olur. Ama durum ortada. Şartlar ne gerekiyorsa o yapılır. Şartların zaruriyetine göre hareket edilecektir. Algılara değil, olgulara bakmamız gerekir. İstisna halini kimse istemez. İstisnayı sınırında tutacağız.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü