Alman askerleri Afganistan taarruzunda
22 Temmuz 2009
Afgan kuvvetleriyle birlikte ve ağır silahlarla taarruza katılan Alman birliklerine bu emrin verilmesine gerekçe olarak, Kunduz ve çevresinde durumun kötüleşmeye başlaması gösterildi. Alman Savunma Bakanı Franz Josef Jung, Taliban’ın saldırı ve tuzaklarının arttığını ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce huzur ve istikrarın sağlanması gerektiğini söyledi.
800 Afgan askeri ve 300 Afgan polisi ile 300 Alman askerinin katıldığı harekât havan ve tank ateşiyle başladı. Almanya Savunma Bakanı Jung bu operasyonu Almanya’nın Afganistan savaşına aktif şekilde katılması şeklinde değerlendirmenin yanlış olacağını belirttiği Berlin’deki basın toplantısında şöyle konuştu:
“Yeniden imar çalışmalarının sürdürülebilmesi için bölgeye hâkim olup güvenliği sağlayabilmeliyiz. Ama imar çalışmalarının somut şekilde ilerlediğini de söyleyebilirim.”
“Aktif muhabere değil”
Alman birliklerinin Taliban’ı hedef alan harekâtta tam olarak nasıl bir görev üstlendiğini açıklamak istemeyen Savunma Bakanı Franz Josef Jung, bunun sadece istikrarı sağlama operasyonu olup aktif muharebe ile ilgisi bulunmadığını belirtmekle yetindi.
“Güncel durum hakkında ve özel kuvvetlerin harekâta katılmasıyla ilgili sorularınızı yanıtlayamayacağıma anlayış göstermenizi rica ederim.”
Savunma Bakanıyla ortak basın toplantısına katılan Almanya Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhan da, operasyona, Kunduz ve çevresindeki asayiş şartlarının değişmesi nedeniyle karar verildiğini ‘şartların nitelik değiştirmesine tepki göstermek zorunda olduklarını’ söyledi:
“Düşman Mart ayından bu yana saldırı taktiğini değiştirip intihar saldırıları yerine pusu ve baskın yöntemlerine ağırlık verdiği için acil müdahale kuvveti ve ihtiyatların caydırma amacıyla devreye sokulması gerekti. Böyle bir harekâtın zamanı gelmişti.”
Asimetrik savaş koşulları
Taliban’ın giderek nizami ordu görünümünü aldığını belirten Almanya Genelkurmay Başkanı bu nedenle acil müdahale gücünün imkânlarından yararlanıp Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Kunduz ve çevresinin güvenliğe kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Orgeneral Schneiderhan, Afgan ordusunun komutasında ilerleyen, Alman askerlerinin şimdiye kadar katıldığı en büyük harekâtta, silah üstünlüğünün zaten müttefiklerde olması bakımından daha ağır silahlara gerek görülmediğini dile getirdi. Afganistan’da görev yapan müttefik kuvvetlerinin ‘asimetrik tehdit’ altında olması nedeniyle nizami savaş taktiğiyle amaca ulaşılamayacağını da vurgulayan Genelkurmay Başkanı, ‘klasik simetrik savaş anlayışının Afganistan’da geçerli olmadığını’ sözlerine ekledi.
Savunma Bakanı Franz-Josef Jung da amaçlarının, Afgan güvenlik güçlerini kontrolü ele alabilecek duruma getirmek olduğunu belirterek, yeniden imar çalışmalarında katedilen ilerlemelere de dikkat çekti. Afganistan’da 6,5 milyon çocuğun yeniden okula gönderildiğini, 19 üniversite bulunduğunu, halkın yüzde 85’inin tıbbi hizmet aldığını belirten Jung, ülkede 300 gazete, 60 radyo istasyonu ve 20 televizyon kanalı olduğunun Almanya’da çoğu kişi tarafından bilinmediğini kaydetti.
Alman muhalefeti taarruza tepkili
Alman askerlerinin ilk kez bir taarruz harekâtına katılması siyasi tartışmaları da alevlendirdi. Muhalefetteki Yeşiller Partisi’nin savunma uzmanı Winfried Nachtweih, bu operasyonun şiddeti tırmandırmaktan başka bir işe yaramayacağını belirtirken, Sol Parti Meclis Grup Başkanı Oskar Lafontaine Alman birliklerinin derhal Afganistan’dan çekilmesini talep etti.
Kamuoyu araştırmaları da Afganistan’daki askeri angajmanın artmasının halkı endişelendirdiğini gösteriyor. Stern dergisinin anketine göre, Alman askerlerinin de katıldığı çarpışmaların artmasından endişe edenlerin oranı Mart ayından bu yana beş puan artarak %35’e çıktı.
DW/dpa/AG/HK