1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basını: 'Erdoğan'ın sonu yaklaştı'

30 Aralık 2013

Türkiye’deki yolsuzluk skandalı, Alman basını tarafından yakından takip ediliyor. Alman yorumcular, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla başlayan sürece Erdoğan hükümetinin tepkisini eleştiriyor.

https://p.dw.com/p/1AiOc
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Neue Osnabrücker Zeitung Başbakan Erdoğan'ın siyasi sonunun yaklaştığı görüşünde:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yolsuzluk skandalında, köşeye sıkıştırıldığı için panik halinde sağa sola saldırdığı izlenimini uyandırıyor. Polis ve savcılık üzerindeki muazzam baskı, alelacele yapılan kabine revizyonu ve Brüksel'den gelen eleştirilerin geri çevrilmesi, onun iktidarı kaybetme korkusunu gözler önüne seriyor. Ağırbaşlılıkla suçlamaların aydınlatılması iradesini gösterip siyasi büyüklük örneği vermek yerine yine sertliğe sığınıp zaafını gözler önüne sermiş oluyor.
Onun tek derdi siyasi geleceğini kurtarmak. Önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığına seçilme hedefine kilitlenmiş olan Erdoğan yolsuzluk skandalının siyasi sonunu getirebileceğini biliyor. Eski bakanlarından biri yolsuzluk ve sahtekârlıkla ilişkilendirilen marifetlerden başbakanın da haberdar olduğunu söylemişti.

Erdoğan kendini kurtarabilmek için radikal tedbirlere başvuruyor. Dolayısıyla da bir zamanlar reformcu olduğu için göklere çıkartılan başbakan demokrasi anlayışını ne kadar az benimsediğini belli ederek kendi kuyusunu kazmış oluyor. Hukuk devletini yerinden oynatma teşebbüsündeki arlanmazlığına paralel olarak kendisine gösterilen direniş de artıyor. Bu yolda devam ederse, Erdoğan'ın batışını önlemek mümkün olmayacaktır.”

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Avrupalı politikacıların Türkiye'deki gelişmeleri yorumlayış şeklini eleştiriyor:

“Türkiye'deki yolsuzluk skandalıyla ilgili yorum ve demeçlere bakınca, bunların çoğunun yerinde olup olmadığı sorusu akla geliyor. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yıldızının sönmeye başladığını söylüyor. Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Türkiye Başbakanı'nı Vladimir Putin ile kıyaslıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier bile skandalın aydınlatılmasının başbakan için büyük bir sınav olacağını söylüyor.

Bunların çoğu doğru olabilir. Yolsuzluk skandalı Türkiye'nin modernleşme sürecindeki hayatî bir dönüm noktasıdır. Mamafih bütün bunlar Avrupalı ve Alman politikacıların Türkiye'deki hadiseleri küstahça yorumlamaları için bir neden olamaz. Nedense Avrupa başka hiçbir ülkeye Türkiye'ye yaptığı gibi tepeden bakıp, vasilik etmeye kalkışmıyor. Muhtemelen bu fenomenin birbirine zıt iki nedeni var. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olanlar bu ülkeye duydukları soğukluğu teyit edici her şeyi ön plana çıkarıyorlar. Türkiye'nin üyeliğini isteyenler de cömertliklerinden kendilerinde söz söyleme hakkını görüyorlar.

Yüz binlerce Suriyeli mülteciye kapılarını açan bir ülkenin hükümeti, her mülteciyi parmakla sayan Almanya hükümetini ahlakî açıdan sorgulamaya kalkışsa, Berlin yönetimi iç işlerine müdahale edilmesine kesinlikle müsamaha göstermezdi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Ercan Coşkun