1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınının çifte zaferi

7 Şubat 2012

Alman basını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) çifte zafer birden kazandı. AİHM, Monako prensesi Caroline ile eşi tarafından Almanya’ya açılan “özel yaşama saygı” davasında Alman hükümetini haklı buldu.

https://p.dw.com/p/13ymZ
Fotoğraf: picture-alliance/abaca

Mahkeme, Axel Springer medya grubu tarafından açılan “ifade özgürlüğü” davasında ise Alman hükümetini tazminat cezasına mahkûm etti. AİHM, tanınmış şahsiyetlerin özel yaşamlarına saygı ile ifade özgürlüğü arasındaki çelişkiyi içerdiği ve aynı ülkeyi ilgilendirdiği için bu iki davayı birleştirmiş ve en yüksek karar organı olan 17 yargıçlı Büyük Daire’de görülmesini kararlaştırmıştı.

Prenses Caroline, 1990’lı yılların başlarından bu yana fotoğraflarını izinsiz yayımlayan gazete ve dergilere karşı yürüttüğü mücadeleyle tanınıyor. Alman basınında çıkan fotoğraflar nedeniyle Almanya’ya karşı AİHM gündemine taşıdığı ilk davayı 2004 yılında kazanmıştı. AİHM’nin gerekçeli kararında Alman adaletinin prensesin özel yaşamını korumakta yeterince itinalı davranmadığı vurgulanmıştı.

BdT Caroline von Monaco wird 50
Monako prensesi CarolineFotoğraf: dpa

Bu kararı temel alan Prenses Caroline ve eşi Ernst de Hanovre, “Frau im Spiegel” ve “Frau Aktuell” dergileri tarafından 2002 ve 2004 yılları arasında izinsiz yayımlanan fotoğrafları da Alman mahkemeleri gündemine taşımışlardı. Alman mahkemeleri bu fotoğraflardan bazılarının yasaklanması talebine olumlu yanıt vermekle birlikte, bazı klişeler için “kamuyu bilgilendirme amaçlı olduğu gerekçesiyle yayımlanabilir” yorumunda bulunmuştu. Prenses ve eşi Alman Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanan bu hükmü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “özel yaşama saygı” ilkesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 2008 yılında Strasbourg Mahkemesi gündemine taşımıştı.

İsviçre'de çekilen fotoğraf neden oldu

AİHM, dava hakkında bugün açıkladığı kararında, kamu tarafından tanınan şahsiyetler hakkında medyada yer alan haberlerinin “toplumsal çıkarla uyumlu ve özel yaşama saygı hakkı ile makul bir denge içerdiği takdirde kabul edilebilir olduğu” hükmünde bulundu. Alman mahkemelerinin “dengeli” davrandığına vurgu yapılan kararda, “Alman yargı organları, fotoğrafların, beraberlerindeki yazılı haberlerle birlikte ele alındığında toplumsal tartışmaya katkı sağlayıp sağlamadığı sorusuna çok önem vermiş, fotoğrafların hangi şartlarda çekildiğini dikkate almıştır” değerlendirmesinde bulunuldu.

Konunun AİHM gündemine taşınmasına neden olan fotoğraf, 2002 yılında Monako prensesi eşiyle birlikte İsviçre’deki ünlü kayak merkezi Saint-Moritz’de tatildeyken çekilmişti. O tarihlerde Caroline’in babası Monako prensi Rainier de hastalığıyla gündemdeydi. “Frau im Spiegel” dergisinin Şubat 2002 sayısında yayımlanan fotoğrafın altına “Prenses Stephanie (Caroline’in kız kardeşi), hasta prensle sadece o uğraşıyor” ibaresi eklenmişti. AİHM yargıçları, bu fotoğrafın yasaklanmasına izin vermeyen Alman yargısının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadıyla uyumlu davrandığına ve Sözleşmesi’nin özel yaşama saygıyla ilgili maddesini ihlâl etmediğine hükmederek, Monako prensesi ve kocasının tezlerini oy birliğiyle geri çevirdi.

Prinz Rainier und Prinz Albert von Monaco
Prens Rainier (sağda) ve Prens Albert (solda)Fotoğraf: AP

AİHM Springer'i haklı buldu

AİHM’nin açıkladığı bir diğer kararda ise Alman hükümetinin ülkenin en önemli medya gruplarından Axel Springer AG’nin ifade özgürlüğünü ihlâl ettiği hükmünde bulunuldu. Davanın temelinde, bir polisiye dizideki rolüyle ün yapan Alman aktör Bruno Eyron hakkında Axel Springer grubunun sahibi olduğu yüksek tirajlı “Bild” gazetesi tarafından yayımlanan bir habere getirilen yasak yatıyor. Gazetenin aktörün uyuşturucu kullanmak suçundan tecilli hapis cezasına mahkûm edilmiş olmasını ortaya çıkarması sonrasında aktör gazeteden davacı olmuş, Alman yargısı da “haber ne kadar doğru olursa olsun, aktörün özel yaşamının korunmasının kamunun bilgilendirilmesinden daha önemli” olduğuna kanaat getirmişti.

Alman federal mahkemeleri ve Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanan bu kararın gerekçeleri AİHM tarafından yeterli bulunmadı. Gazetenin haber kaynağının resmî makamlar olduğunun kanıtlandığına işaret eden AİHM, bu haberlerin davayı inceleyen savcı tarafından başka medya organlarına teyit edildiğini belirtti. Bild tarafından yayımlanan haberde aktörün özel yaşamı değil, uyuşturucu kullanmış olması nedeniyle yakalanışı ve davasının sonucunun işlendiğini hatırlatan AİHM, haberde aktöre yönelik hiçbir hakaret veya temelsiz iddianın yer almadığını da not etti. Bu saptamalardan yolan çıkan Strasbourg yargıçları, gazeteye getirilen yayın yasağını aktörün özel yaşamını koruma hedefiyle “orantısız” buldu ve Almanya’nın davacının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna vardı. Karar 5’e karşı 12 oyla alındı. Almanya karar gereği Axel Springer grubuna 17 bin 734 Euro maddi tazminat, 32 bin 522 Euro da mahkeme masrafı ödeyecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca

Editör: Başak Özay