Alman ekonomisi 2003'te küçüldü

İstatistik Federal Dairesi Başkanı Johann Hahlen merakla beklenen yılın ilk basın toplantısında, ”İlk hesaplarımıza göre, Almanya’nın 2003 yılı gayrı safi yurtiçi geliri bir yıl öncesine kıyasla binde bir oranında azaldı" ifadesiyle 2001 ve 2002’den sonra geçen yılın ekonomik gelişmesinin de Almanya açısından hayal kırıcı olduğunu söyledi. Hahlen, Dünya ve Avrupa kıyaslamasına göre Almanya‘nın 2003 yılında ekonomik gelişmesi en kötü olan ülkeler arasında yer aldığını söyledi.

Almanya’nın kamu bütçeleri de 2003’te 86 milyar Euro açık verdi. Böylece Almanya milli gelirinin yüzde dördü kadar borçlanmak zorunda kaldı. Hahlen, böylece Almanya’nın Maastricht Anlaşması‘yla belirlenen borçlanma üst sınırı bariz şekilde aştığını söyledi.

Almanya yüzde 3’le sınırlanan ek borçlanma oranını 2002’den sonra ikinci kez aşmış oldu. 2003 yılında ekonomik durumu Almanya’dan kötü olan AB ülkeleri ise sadece Hollanda ve Portekiz’di. Her iki ülkenin ekonomik küçülme oranı yüzde 1‘e yakındı. AB’nin büyüme hızı şampiyonu ise %4,1 ile Yunanistan oldu.

İhracat da bekleneni karşılamadı

Ekonomik konjonktürün motoru sayılan ihracat da bekleneni vermedi. Almanya, 2002’de büyüme hızının eksiye düşmemesini ihracat artışına borçluydu. 2003’te ekonomik büyümeyi zorlayan faktörler arasında dış ticaret te vardı.

Almanya’nın ihracatı %1,1 oranında artarken, ithalattaki artış %2’yi buldu. Bu farkın büyüme hızı üzerindeki negatif etkisi binde iki oldu. Almanya bundan önceki en büyük negatif büyümeyi %1,1’lik daralmayla 1993 yılında yaşamıştı.

Tüketim harcamaları azaldı

Tüketim ve yatırım harcamalarının da azaldığını belirten İstatistik Dairesi Başkanı Alman ekonomisinin uzun süredir durgunluk geçirdiğini söyledi. Hahlen, "2002’de reel büyüme hızı binde iki olmuştu. Ama bu oran büyüme adını hak etmiyor. 2003’teki cüzi daralma da ekonomik depresyon olarak yorumlanamaz" diye konuştu.

Ekonomistler 2004'tn umutlu değil

2004 yılından da pek umutlu olmayan ekonomistler, çoğu resmi tatilin hafta sonuna isabet etmesinin teselli yerine geçtiğini ve yıllık mesaideki beş günlük artışın büyüme hızına en az binde birlik katkıda bulunacağını belirtiyorlar.

Dünya ekonomisindeki canlanma sayesinde Almanya’nın bu yıl %1,5 ila %2’lik büyüme hızını yakalayarak durgunluğu atlatacağı da, dile getirilen tahminler arasında.