Alman ekonomisinde yolsuzluk

“Yalnız Siemens değil, diğer büyük Alman şirketlerinde de el altından para alınıp veriliyor. İşyeri temsilciliğini susturmak için rüşvet veren Volkswagen, Audi ve BMW ile daha nicelerini saymak mümkün. Bundan Alman iş dünyasının boğazına kadar yolsuzluğa battığı sonucu çıkarmak yanlış olur. Ancak koca Siemens’in rüşvetle ihale almayı sistemleştirdiği iddiası çok ağır bir suçlama.

Ortaya çıkarılan yolsuzluk olayları buzdağının sadece su üstünde kalan kısmını oluşturuyor. Çoğu şirketin yönetim kadroları yolsuzluktan haberdar bile olmuyor ya da prestij kaybetmemek için bu gibi olayları sümenaltı ediyor.

Bunda, yurt içinde rüşveti yasaklayıp yurt dışı ihalelerinde ödenen rüşveti maliyet kabul eden yasanın kısa süre önce değiştirilmiş olmasının da payı var. Çoğu kalkınma halindeki ülkede rüşvet dağıtmadan ihale alınamıyor. Ama bu zihniyet ülkenin ekonomik yapısı kadar devletin ve toplumun da dejenere olmasına yol açıyor.

Yolsuzluğu kovuşturmak savcılığın görevi. Ama yurt dışı tecrübesi olan şirketler ihale satın aldıklarını gizlemeyi pek iyi beceriyorlar. Siemens ya sistematik rüşvet mekanizması kurmuştu ya da yolsuzluklardan yönetimin haberi olmuyordu.

Şirket bu skandaldan büyük zarar gördü. Paralar gitti, itibar zedelendi. En sıkı kontrollerle bile önlenemeyecek ticari ahlaka aykırı davranışlar her zaman olmaktadır. Tıpkı siyasette ve özel hayatta da olduğu gibi.

Ama bundan Alman iş dünyasının tepeden tırnağa rüşvetçi olduğu sonucu çıkarılamaz. Ahlaksızla dürüst aynı kefeye konmamalıdır. Ortaya çıkarılan olayların kamuoyuna yansıyıp adalet tarafından takibe alınması, Almanya’da hukuk güvenliği olduğunu gösterir.”