Alman nesli tehdit altında

Almanya’da doğum oranı giderek düşüyor! 1945 yılından bu yana, yeni doğanların oranı hiç bu kadar düşük olmamıştı. Federal İstatistik Dairesi’nin verilerini baz alan Alman Die Welt gazetesinin çizdiği tablo oldukça karamsar. Gazeteye göre geçen yıl sadece 676 bin bebek doğdu! 2004 yılında 706 bin çocuk hayata gözlerini açarken, doğum oranında yüzde 4,2’lik bir azalma meydana geldi.

40 yıl önce rakamlar iki katıydı

Oysa yaklaşık 40 yıl önce bunun iki katı çocuk dünyaya geliyordu. Örneğin 1964 senesinde, Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde doğanlar da hesaba katıldığında, 1 milyon 357 bin yeni doğumla, Almanya’nın en verimli yılıydı.

Sonuçlar sürpriz olmadı

Tabii bu gelişme, beklenmedik bir şey değil. 1960’ların sonundan bu yana Almanya’da doğum oranı geriliyor. Yıllarla birlikte genç nüfusun oranı azalıyor. Genç nüfusun oranı azaldıkça da doğum oranı düşüyor…

Yanlış aile politikası

Ancak 40 yıldır yanlış bir aile politikasının uygulanmasından dolayı, Almanların giderek daha az sayıda çocuk sahibi olduğunu iddia edenler de var. Federal Aile Bakanlığı yetkililerinden Malte Ristau-Winkler ise, bu konuda farklı düşünüyor:

"Medyada hakim olan kanının aksine, Almanya’da aileler gayet iyi durumda. Hatta aileler hiç şimdi oldukları kadar halleriden memnun olmamıştı. Nesiller arası iletişim ve aile içi dayanışma da hiç olmadığı kadar iyi. Birçok genç, anne babalarına özenip aile kurmak istiyor."

Kadın başına düşen çocuk sayısı

Almanya’da nüfusun azalmaması için her kadın istatistiksel olarak ortalama 2,1 çocuk sahibi olmalı. Şu an ise istatiksel olarak kadın başına düşen çocuk sayısı 1,3. İskandinav ülkeleri ve Fransa’da ise doğum oranı çok daha yüksek.

Çocuklu ailelere mali destek

Şimdiye dek Almanya’da ailelere ’eğitim ve çocuk parası’ adı altında maddi destek sağlanıyorudu. Ancak bundan böyle ailelere daha fazla para aktarılacak: Çocuğun bakımını üstlendiği için çalışamayan anne veya babaya, ’ebeveyn parası’ ödenecek. Ristau-Winkler bunu şöyle açıklıyor:

"Bu ebeveyn parası, başta İskandinav ülkeleri olmak üzere birçok yerde başarıyla uygulanıyor. Yani aileler daha fazla para alacak. Aileler böylece maddi olarak destekleniyor. Devlet, bir yıl boyunca anne veya bablara, çocuğun bakımı içinden işinden ayrılmadan önce aldığı maaşa yakın bir meblağ ödüyor."

“Çocukların bakım ve eğitimine ilişkin olarak alt yapıda da yeni düzenlemeler yapılması gerektiğine“ dikkat çeken Ristau-Winkler, “Kadınlar eğitimleri ne kadar geç tamamlayıp ne kadar geç meslek hayatına atılırlarsa, çocuk sahibi olabilecekleri süre de o oranda azalıyor“ diyor ve ekliyor:

"Gelecek 10 ile 15 yılda, alt yapı, zamanlama politikası ve maddi destek ayaklarıyla destekleyerek, doğum oranını 1,7’ye yükseltebileceğimize inanıyorum. Elbette bu oran, geçmişteki kayıpları telafi etmez ama yine de bizi bekleyen zor zamanları daha kolay atlatmamızı sağlar."