Alman Ordusu 50 yaşına girdi

“Alman Ordusu’nun kurulması kolay doğum olmadı. Savaş sonrasının genç Alman demokrasisine, ‘yeniden silahlanma’ endişesi hakimdi. Almanya’nın kayıtsız şartsız teslimiyetiyle sona eren korkunç savaştan on yıl sonra da halkın önemli bir bölümü askeri görünümlü her türlü yapılanmaya karşıydı. Öte yandan, Sosyal Demokratlar, savunma amaçlı yeniden silahlanmanın bile Almanya’nın NATO’ya katılma ve yeniden birleşme hayallerini yıkacağını da ima etmekteydiler.

Ama Almanya Federal Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri, kısa zamanda halkın sempati ve güvenini kazandı. Bunun nedeni, batmış bir imparatorluk ordusunun hortlatılmayıp, demokratik devlete bağlı bir ordunun kurulmasıydı. Üst kademelerindeki ilk nesil subayların Hitler döneminden kalma komutanlardan oluşturulması kaçınılmazdı.

Alman Ordusu’nun zamanla yarattığı ‘üniformalı yurttaş’ ve ‘iç yönetim’ kavramları diğer demokrasilerin ordularına örnek oldu. Alman askeri, aldığı emirlere körü körüne bağlı bir uşak olmaktan çıkıp herkes gibi medeni hakları haiz ve insanlık suçu teşkil edebilecek emirlere itaat etme mecburiyeti olmayan fertler gibi yetiştirildi.

1989 yılına kadar Avrupa’da barışın korunup bloklaşmanın tek bir kurşun dahi sıkılmadan sona erdirilmesi hiç şüphesiz Alman Silahlı Kuvvetleri açısından büyük bir şanstı. Ordunun ikinci büyük başarısı ise iki Alman devletinin birleşmesini izleyen yıllarda doğu Alman ordusunun yurt savunmasına pürüzsüz bir şekilde entegre edilmesi oldu.

Peki geleceğin Alman Ordusu’nu ne gibi görevler bekliyor? Bosna Hersek, Kosova, Afganistan ve Afrika Boynuzu’nda üstlendiği dış görevler Alman Silahlı Kuvvetleri’nin uluslararası müdahale gücüne dönüştüğünü gösteriyor. 250 bin mevcutlu ordunun yurt dışındaki mensupları ortak güvenlik ve kalkınma yardımı görevlerindeki başarılarıyla takdir topluyorlar.

Mecburi askerlik hizmetinin kaldırılması ve profesyonel ordu kurulması yolundaki tartışmalar önümüzdeki yıllarda da orduyu gündemde tutacak. Bu tartışmalarda, Almanya’nın askerlerini global operasyonlarda hayati tehlikeye atmaya hazır olup olmadığı önemli rol oynayacak.

Savunma Bakanı Peter Struck, ‘Almanya savaşta asker kaybetmeyi göze alabilmelidir’ şeklindeki sözleri yüzünden milletvekillerinden yoğun tepki almıştı. Almanya tutarlı güvenlik stratejisi geliştirmek zorunda. Çünkü asker canını ne uğruna tehlikeye attığını ve toplumun tam desteğine sahip olduğunu bilmek ister.”