Alman toplumu değişiyor

Almanya´nın ünlü haftalık gazetesi ”Die Zeit”´in uzun yıllar genel yayın yönetmenliğini yapan Theo Sommer´in ”Almanya´da yaşamak” adlı kitabı, Almanya´daki günlük olayları 30 ayrı dizide ele alıyor. ”Die Zeit”´ta da yayınlanan yazılarda, Alman toplumunun yaşantısında son 50 yılda ne gibi değişiklikler olduğu, bugün ne gibi problemlerle karşı karşıya kaldıkları örneklerle okuyuculara sunuluyor.

”Almanya´da yaşam”

Almanlar nasıl dünyaya geliyor, nasıl seviyor, nasıl öğreniyor, nasıl çalışıyor, nasıl inanıyor? Bu ve buna benzer soruların cevaplarını ”Almanya´da yaşam” adlı kitapta bulmak mümkün. ”Die Zeit” haftalık haber gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Theo Sommer tarafından derlenen kitapta, Ekim 2003´ten Nisan 2004´e kadar gazetede yayınlanan yazılar yer alıyor. Theo Sommer, Alman toplumunun son 50 yılda çok değiştiğini ve bugün 50 yaşında olan biri, şimdiki dünyadan farklı bir dünyada hayata geldi, diye konuşuyor:

”26 yazarımız farklı yaşam kesitlerini anlattılar, aslında günlük hayattan enstanteneler göstermek istiyorduk. Hayat bugün nasıl işliyor diye. Çogu belirli bir problemle karşı karşıya kalmadığı sürece, bu konuların varlığının farkında bile değil. Bunun yanında tarihsel açılardan bakıp, mümkün olduğunca geleceğe yönelik pencereler açmak istedik.”

50 yılda neler değişti?

Theo Sommer 50 yılda yaşanan değişikliklerin 7 ana başlıkta özetlenebileceğini belirtiyor. Almanya´daki insanların giderek yaşlanması ve uzun yaşaması, doğumun yıldan yıla azalması, kadının toplumdaki rolünün degişmesi, iş hayatındaki değişiklikler, ayrıca insanların kliseden uzaklaşması, seyahat alışkanlıklarında değişimler ve yabancı sayısının giderek artması, 7 eğilimin ana başlıklarını oluşturuyor. Yazılarda bu değişikliklerin ve gelişmelerin örneklerle ele alındığını belirten Theo Sommer, 50 yıl öncesiyle şimdiki Almanya´nın farkını şöyle anlatıyor:

“Türklerin döneceğini düşündük”

”50 yıl önce Almanya daha mütevaziydi, Almanlar daha mütevazi yaşardı, bazıları da cok fakirdi. Eskiden bu kadar çok araba, bilgisayar yoktu. Böyle şeyler düşünülmezdi bile. Ondan sonra yabancılar geldi, ilk İtalyanlar, birkaç Yunanlı ve herhalde tesadüf değildir, 1961´de Berlin duvarının yapılmasından 6 hafta sonra Türkiye´yle işçi anlaşması yapıldı. Ve bir anda doğu Almanlar gelmemeye başladı ve bizde Türk işçilerini Almanya´ya çağırdık. Ve aptalca onların bir yıl sonra geri döneceğini düşünürdük. O zamanların Türk hükümeti de gerçi bunu doğru buluyordu. Daha sonra onların burada kaldığını fark ettik, burada kalmaları bizim için de iyiydi, bizim ekonomik mucizemizde onların payı da çok yüksek. Umarım bugün yaşadığımız entegrasyon konusundaki sorunlarımızı, onlara Alman dilini öğrenmelerinde yardımcı olarak başarılı oluruz.”

Theo Sommer, entegrasyonla ilgili problemler haricinde Almanya´nın baş sorununun toplumun giderek yaşlanması ve Doğu Almanya´daki sorunların hala varlığından kaynaklandığını belirtiyor:

“Almanya’nın doğusu büyük sorun”

”Bizim toplumumuzda giderek çocuk sayısı azalıyor. İnsanlar da giderek yaşlanıyor. Ekonomik açıdan da baktığımızda daha az genç yaşlıları beslemek zorunda. Bu bizim emeklilik sigortası sistemimizin bir sorunu. Biz yine de ihracatta dünya şampiyonuyuz. Yine de dışarıda güçlü rakiplerimiz var. Bizim elbette ki hala doğu Almanya sorunumuz var, birleşmemizden 15 yıl geçmesine rağmen. Doğu Almanya´yı batı düzeyine getirmemiz gerekiyor. Ve bu görev bize büyük yük getiriyor. Her yıl gayri safi milli hasılamızın yüzde 5´i bu soruna gidiyor. Bu çok büyük bir miktar. Ve bizim bu ödevi yerine getirmemiz için daha 15 ya da 20 yıla ihtiyacımız var.”

Yine de Almanya´daki yaşamın iyi ve renkli olduğunu söyleyen Theo Sommer, ülkesi için şu yorumda bulunuyor:

”Almanya´daki yaşam zor ama renkli ve güzel. Şu an birçok sorunumuz var ve biz üst seviyede yakınıyoruz. Bana göre Almanya hem yaşamaya hem de sevmeye değer.”