1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanlar ABD'den memnun

11 Aralık 2012

ABD’de büyük yatırım yapan Alman şirketleri işlerinden son derece memnun. En büyük sıkıntıları, kalifiye eleman bulmakta zorlanmaları.

https://p.dw.com/p/16zmb
Fotoğraf: dapd

Euro krizi Avrupa'yı kasıp kavururken, ABD’de yatırım yapan Alman şirketleri hallerinden son derece memnun. Beyaz Saray ile Kongre arasındaki bütçe anlaşmazlığına rağmen Alman şirketleri Amerikan piyasasındaki düzelmenin devam edeceğini ve önümüzdeki yıl satış hâsılatının artacağını tahmin ediyorlar. Talep artışını karşılamak için ABD’de faaliyet gösteren her üç Alman şirketinden ikisi personel almayı planlıyor.

Kriz kıtası Avrupa’da durgunluk kendini hissettirmeye başlarken ABD’deki Alman şirketlerinin üçte ikisi satış hâsılatını bir yıl öncesine göre büyük oranlarda arttırabilmiş. Ankete katılan 230 Alman şirketinin %90’ı, 2013 yılından da ümitli. KOSTAL America’nın yönetim kurulu başkanı Walter Maisel, altyapı noksanlarına rağmen ABD’nin öncelikle enerji ikmalinde büyük atılımlar yaptığını, 20 yıla kadar enerji ithalinden tamamen bağımsız olacağını ve son derece elverişli bir yatırım yeri olduğunu söylüyor.

ABD’ye eğitim kılavuzluğu

Alman KOSTAL aile şirketi öncelikle Amerikan otomotivcilik kuruluşlarına elektronik parça üretiyor. 2012’de krizi atlatan Amerikan otomobil piyasasından Alman markalarına da küçümsenmeyecek bir pay düştü. Özel dizel motorları ve enerji üniteleri imal eden Tognum’un tek sıkıntısı giderek karmaşık bir hâl alan ileri teknoloji ürünlerinden anlayan eleman bulamaması. Tognum America’nın başkan yardımcısı Jörg Kirsch, Almanya’da son derece başarılı olan meslek lisesi ile çıraklığın birlikte yürütüldüğü eğitim sisteminin burada olmamasından şikâyetçi. Kirsch, Alman şirketlerinin bu alanda nasıl yaratıcı olduklarını şöyle anlatıyor:

“Amerikan şirketleri ve yerel idareler ortaokul mezunu gençleri liseye alternatif olarak mesleki eğitime kaydırmaya çalışıyor. Ama geç kalınmış oluyor. Neden meslek eğitimine daha küçük yaşta başlamayalım deyip, kolları sıvadık.”

ABD'deki çoğu Alman şirketi vasıflı personel sıkıntısını kendi imkânlarıyla aşmaya çalışıyor. Tognum’un öncülüğünde başlatılan orta öğretime paralel mesleki eğitim modeldi Başkan Barack Obama’nın da dikkatini çekmiş. Jörg Klisch 11'inci sınıftaki öğrencilere meslek öğretmeye başladıklarında, bu programı tanıtmaları için Beyaz Saray’a davet edildiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Aldığımız gençler hem liseyi bitirdi, hem de çıraklık diploması alarak okuldan hemen sonra bizde çalışmaya başladı.”

Bütün iyimser beklentilere rağmen ABD’deki işadamlarının bütün dikkati şu günlerde Washington’da. Cumhuriyetçilerle Demokratlar bütçe anlaşmazlığını aşamazlarsa önümüzdeki yıldan itibaren kamu harcamaları önemli oranda kısılıp vergiler artacak.

Ekonomik krizler yeni değil

Mali uçurum endişesi

Alman şirketlerinin Washington’daki lobi faaliyetlerini yürüten Thomas Zielke, ileriyi görebilmesi için iş dünyasının istikrarlı ve güvenilir mali politikalara ihtiyacı olduğunu hatırlatıyor ve dileklerini şöyle özetliyor:

“İki büyük siyasi partinin el ele vermelerini arzuluyoruz. İnşallah umduğumuz gibi olur ve şu veya bu şekilde uzlaşırlar. Çünkü zaman daralıyor. Obama ikinci başkanlık döneminde Kongre ile daha iyi işbirliği yapabilirse, bunun ülke ekonomisine çok yararı olur.”


ABD’deki Alman şirketlerinde 570 bin kişi çalışıyor. Çeşitli sanayi kollarında faaliyet gösteren Siemens’in personel sayısı 60 binle Microsoft tröstünden fazla. Bu şirketlerin üçte ikisi 2013’te eleman sayısını arttırmayı planlıyor. Schott şirketinin genel müdürü Linda Mayer, faaliyetlerini Avrupa yerine canlanan Amerikan piyasasında yoğunlaştırdıklarını anlatıyor. Linda Mayer’in şirketi Almanya’dan teknoloji ithal etmek yerine, ABD’deki tesislerimizle hammadde ve insan kaynaklarına yatırım yapmayı tercih etmiş. Konut piyasası düzelince ürünlerine büyük bir piyasa açılmış olacağını vurgulayan Mayer, “Hızla canlanan otomobil ve enerji branşlarının da başlıca tedarikçisiyiz. Bizim açımızdan en önemli husus, inovasyon yoluyla ABD piyasasındaki konumumuzu güçlendirmek olacaktır”, diyor.

Geleceğin süper gücü kim olacak?

© Deutsche Welle Türkçe

Miriam Braun/A. Günaltay

Editör: Başak Özay