TÜR 0908 Afghanistan Westerwelle IAM

Nuristan eyaletindeki bir vadide yaşayan Afganları tedavi ettikten sonra Kabil'e dönüş yolunda pusuya düşürülen 8'i yabancı doktor ikisi Afgan çevirmen 10 kişinin kurşunlanarak öldürülmesi dikkatleri yeniden istikrarın bir türlü sağlanamadığı Afganistan’a çevirdi.

Afgan güvenlik güçleri katliamın faillerini bulmak için harekete geçti. Afgan polisi, sağlık ekibinin ormanlık bir alanda sıraya dizilip kurşunlandığını ve üzerlerinde bulunan her şeyin çalındığını açıkladı ve bu saldırının bir çete tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğine dikkat çekti. Ancak katliamı Taliban üstlendi. Önce Hrıstiyan yardım kuruluşu adına çalışan doktorların misyonerlik yaptıklarını iddia eden Taliban daha sonra da doktorların “casusluk” yaptıkları gerekçesiyle öldürüldüğünü duyurdu. Faillerin kim olduğu henüz bilinmese de 6'sı Amerikalı, 2'si Afgan, 1'i Alman, 1'i de İngiliz 10 kişilik sağlık heyetinin, ülkenin nispeten istikrarlı olan kuzeyinde öldürülmesi, uluslararası toplumun Afganistan’da Taliban’a karşı yürüttüğü askeri mücadeleyi ve bu süreçteki güçlükleri yeniden gündeme taşıdı…

Afganistan’da sivil ölümler arttı

Afganistan’da uluslararası toplumun sekiz yıldır yürüttüğü yoğun çabalara karşın istikrar bir türlü sağlanamıyor. Bu savaştan en çok etkilenen ise sivil halk ve onlara yardıma koşan gönüllüler.

Afganistan İnsan Hakları Komisyonu bu yılın ilk yedi ayında sivil ölümlerde yüzde 6’lık bir artış olduğunu açıkladı. Komisyon ölümlerin yüzde 68'inden Taliban ve onlara bağlı diğer örgütlerin, yüzde 23'ünden ise NATO veya Afgan güvenlik güçlerinin sorumlu olduğunu duyurdu.

Sadece bu yıl içersinde 1 300 sivilin hayatını kaybettiği Afganistan’da yardım kuruluşları ve bu kuruluşlar için çalışan gönüllüler her gün ölümle burun buruna yaşıyor.

Tıpkı üçü kadın sekizi yabancı doktor ile iki Afgan çevirmenin hayatını kaybettiği saldırıda olduğu gibi… Uluslararası Af Örgütü’nden Sam Zarifi son saldırıyı şu sözlerle değerlendiriyor:

“Şüphesiz ki bu yardım gönüllülerine bugüne kadar yapılmış en korkunç saldırı. Son otuz yıldır Afgan halkının temel ihtiyaçlarını Afgan hükümeti ya da yabancı hükümetler değil gönüllü yardım kuruluşu çalışanları karşılıyor. Bu unutulmamalı.”

Son saldırıda ölen doktorlardan biri de 1970’li yılların ortasından bu yana ailesiyle birlikte Afganistan’da yaşayan Amerikalı Tom Little. Eşinin ölüm haberini aldıktan sonra açıklama yapan Libby Little, “O hayatının en güzel günlerini Afgan halkına tıbbi yardımda bulunabilmek için feda etti. Şimdi Kabil’deki Hrıstiyan mezarlığına defnedilecek” diye konuştu.

Misyonerlik iddialarına ret

Uluslararası Yardım Misyonu’nun Başkanı Dirk Frans da ölenlerin çoğunun yaşamlarını Afganistan’a adadıkları için Kabil’de defnedileceğini açıkladı. Frans 44 yıldır Afganistan’da halka doğrudan yardım eden Hrıstiyan bir yardım kuruluşu olmalarına karşın asla tehdit almadıklarını, alsalar da yardım etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi. Frans, Taliban’ın “misyonerlik” iddiasını reddetti ve “Biz ne Hrıstiyanlığı yayıyor ne de İncil dağıtıyoruz sadece işimizi yapıyor Afgan halkına yardım ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Federal Alman Hükümeti, doktorların “haince katledilmesini” sert bir dille kınadı ve bu cinayetleri işleyenlerin yargılanarak hesap vermesini talep etti.

Alman Yeşiller Partisi’nin Federal Meclis’teki Grup Başkanı Jürgen Trittin ülkede infial yaratan katliamın endişeleri artırdığını vurguluyor. "Ordularla hiç alakası olmayan, insanlara yardım eden doktorların saldırılara hedef olması ürkütücü. Bu Afganistan’daki istikrarsızlığın ulaştığı boyutları ortaya koyuyor.”

Sosyal Demokratların Lideri Sigmar Gabriel ise uluslararası toplumun Afganistan’daki misyonuna şu dikkat çekici değerlendirmeyle ışık tutuyor:

"Afganistan’da yürüttüğümüz askeri operasyonlarla ülkenin kurtarılmasını sağlayamayacağımız açık. Biz ancak siyasi bir çözüme ulaşılabilmesi için zaman kazanılmasını sağlayabiliriz.”

Westerwelle: Afgan halkı için oradayız

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Afganistan’da uluslararası gücün hiçbir başarı sağlayamadığı yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi ve şunları kaydetti:

“Bazı alanlarda çok hızlı bir gelişme sağlanamadığı doğru ancak başka alanlarda çok olumlu sonuçlar elde ediliyor. Biz Afgan halkının çoğunluğu istediği için oradayız. Ve artık Londra ve daha sonra Kabil Konferanslarında kararlaştırdığımız strateji değişikliğini uygulamaya sokmalıyız. Yani ülkede siyasi uzlaşı sağlanmalı.”

Westerwelle ayrıca terör örgütlerinin konuşlandıkları Afganistan’dan Avrupa dâhil birçok yere saldırı düzenlediklerinin unutulmaması gerektiğini söyledi ve sadece Afgan halkının değil Almanya’nın da güvenliği için ülkede güvenliğin ve istikrarın sağlanması gerektiğini vurguladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Nihat Halıcı