190210 Iran Schüleraustausch

Kraliçe Luise Vakfı, Almanya’nın en eski özel eğitim kurumlarından biri. 1811 yılında Berlin’de kurulan Vakıf, bir öğrenci yurdunun yanı sıra üç okula sahip. 2008 yılından bu yana ise, UNESCO tarafından tanınan bir proje okulu statüsüne sahip. Okul, son zamanlarda, Batı ve İslam kültürü arasında diyaloğun teşviki konusundaki çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Kraliçe Luise Vakfı, sekiz yıl önce, İran İslam Cumhuriyeti okullarıyla işbirliği yapmaya başlayan ilk Batılı okul oldu. Bu işbirliğinden, geniş kapsamlı bir ikili kültür projesi ortaya çıktı. İki ülkenin öğrencileri, değişim programı sayesinde çok ilginç deneyimler edindi.

Mila minyatür sanatını öğrendi

Mila, yıllardır farklı kültürleri tanıyıp farklı tecrübeler kazanmak istiyordu. Ancak 18 yaşındaki lise mezunu genç için sadece turist olarak yurt dışına seyahat etmek yetmiyordu. O, staj yapmak ve yabancı bir ülkede daha fazla zaman geçirmek istiyordu. Ve sonunda hayaline kavuştu. Berlinli özel bir eğitim kurumu olan Kraliçe Luise Vakfı’nın bir değişim programı kapsamında, İran’ın İsfahan kentinde staj yeri buldu:

“Bu stajı, İran’ı tanıma ve oradaki insanların yaşamı hakkında gerçek bir izlenim edinebilme konusunda benzersiz ve mükemmel bir fırsat olarak gördüm.“

Mila, İshafan kentinde karar kıldı. Görkemli tarihi binaların bulunduğu bu kentte, ünlü ressam Hüseyin Fallahi’nin yanında çalıştı ve ondan minyatür sanatını öğrendi.

Mila, “Gençler Diyalogda - Kültür Alışverişi“ adlı proje kapsamında İran’daki stajını başarıyla tamamlayan Alman öğrencilerden biri. Kraliçe Luise Vakfı, bu değişim programıyla, kültürler arasındaki diyaloğa katkıda bulunmayı hedefliyor. Projeyle İranlı öğrencilere de Alman kültürünü yakından görme imkanı tanınıyor. Bu kapsamda, geçen yıl altı İranlı öğrenci Berlin’i ziyaret etti.

İranlı gençlere Almanya'da staj imkânı

16 yaşındaki Şahayeh de onlardan biri. İranlı genç kız, Almanya’nın başkentinde, Nexus Disiplinlerarası İşbirliği Yönetimi Enstitüsü’nde staj yaptı. Orada, İran’daki yeni kentlerle ilgili bir projede yer aldı. Şahayeh, bu stajın kendisi için çok önemli bir deneyim olduğunu kaydediyor:

“Diğer kültürleri tanımak, içinde yaşanılan dünyayı daha iyi anlamaya yardımcı oluyor. Şimdi, İran’da olup bitenlerden daha fazlasını biliyorum. Artık Avrupa’yı bir parça tanıdığımı iddia edebilirim. Bu, ufkunuzu ve bilginizi genişletiyor.“

İran ve Almanya arasındaki bu stajyer değişimi programı, 2005 yılından beri var. Stajlar, sanayi firmaları, üniversite, müze ve kültür kurumlarında sunuluyor. Öğrenciler, staj sırasında ailelerin yanında misafir ediliyor.

Masal semineri

Daha 2003 yılında dört pedagog eşliğinde altı öğrenci İran’a gitmişti. 2004 Mart ayında ise İranlı öğrenciler iade-i ziyarette bulunarak Almanya’ya geldi. O zamandan beri Alman ve İranlı partner okullar arasındaki işbirliği derinleşti ve birlikte ortak projeler gerçekleştirildi. Bunlardan biri de Alman-İran masal semineri. Kraliçe Luise Vakfı pedagoji koordinatörü öğretmen Elisabeth Menzel, evrensel kültür mirası olarak masalların, doğrudan kültür alışverişine mükemmel bir şekilde uygun düştüğünü belirtiyor:

“Geçen yıl bir masal semineri yaptık. Meslektaşlarım, 12 Alman çocukla birilikte İsfahan’ı ziyaret etti ve orada bir masal projesi hayata geçirdiler. İranlı çocukların iade-i ziyareti ise 2009 yılı Mayıs ayında gerçekleşti. Seminerde, birlikte bir masal hazırlandı. İki ülkenin çocukları, farklı adlara da sahip olsa bazı masalların mukayese edilebilir olduğunu anladılar.”

Alman Dışişleri Bakanlığı'ndan destek

Almanya Dışişleri Bakanlığı da değişim projesine 42 bin euroluk maddi destek verdi. Geçen aylarda Tahran sokaklarına hakim olan protesto gösterilerinden çok uzakta, Alman ve İranlı öğrenciler uzlaşı konusunda bir köprü kurmaya çalıştı. Kraliçe Luise Vakfı okul müdürü Frank Olie, bu diyalogda öne çıkan ögeleri şöyle özetliyor:

“Genellemelerden uzak, farklı bir bakış gerekli. İlişkiye, korkularla ve saldırgan bir şekilde yaklaşmak birşey getirmiyor. Tam aksine, kendinizi de açmalı, insanlarla konuşmalısınız. Bu şekilde zorlu diplomatik ve siyasi durumların da sivil halk düzleminde çözülebileceğini düşünüyorum.”

© Deutsche Welle Türkçe

Ehahe Helbig / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu