Almanya ve AP seçimleri

"Bütün hayalleri gerçekleşmese de Hristiyan Birlik Partileri zafer çığlıkları atıyor. Hristiyan Demokrat ve Sosyal Birlik Partileri cüzi oy kaybıyla yüksek oy oranına ulaştılar, arayı iyice açtılar ve Sosyal Demokrat Parti’yi fersah fersah geride bıraktılar.

2006 yılında Almanya’da iktidarın değişmesi ihtimali her seçimle biraz daha artıyor. Tabii ana muhalefetin ağır hatalar işlememesi şartıyla. Muhafazakar kanadın daha ehil kadrolara sahip olduğundan mı, yoksa seçmenin Alman hükümetinin icraatından duyduğu memnuniyetsizlik sayesinde mi başarıya ulaştığı bu seçimde de açıklığa kavuşmadı.

Alman Sosyal Demokrat Partisi yenilgiyi bekliyordu, ama böylesine hezimete uğramasına herkes şaştı. Büyük bir siyasi parti nasıl olur da böylesine küçük oranlara düşebilirdi? Avrupa seçimi, kaybedilen oylamalar zincirine bir halka daha ekleyerek Sosyal Demokrat Parti’yi tarihinin en düşük o oranıyla tanıştırdı. Bu, bir güvensizlik oylamasıydı.

Seçmen, AP oyunu Alman iç politikasının ışığında kullandı. Bu cezanın muhatabı Başbakan Gerhard Schröder idi. Kısa süre önce Genel başkanlığa getirilen Franz Müntefering de özlenen mucizeyi yaratamayıp kötü gidişatı durduramadı. Parti zirvesi, böyle gelip böyle gidemeyeceğini anlamış olmalı.

Küçük koalisyon ortağı Yeşiller Partisi girdaba kapılmayıp, seçime iyi hazırlanmasının semeresini aldı. Ama Almanya düzeyinde Sosyal Demokratlar’la kader birliği yapan Yeşiller bu başarıdan siyasi kazanç elde edemeyecekler.

Liberaller büyük bir felaketin eşiğinden dönüp, on yıllık aradan sonra yeniden Avrupa Parlamentosu’na girdiler. Muhafazakar Birlik partilerine bel bağlayan Hür Demokrat Parti şimdiden yeni koalisyon hükümetinin hayalini kuruyor. Demokratik Sosyalizm Partisi’nin ise konumunu koruyabilmesi, doğu Almanya’nın bölgesel gücü olarak kalmasını önleyemeyecektir.

Seçime katılma oranının düşüklüğü de siyasi partilere ders olmalıdır. AP seçimi hem siyasetin Almanya’daki itibarı, hem de Alman seçmenin siyasi tercih iradesi açısından bir provaydı."