1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya yeni enerji kaynakları arıyor

Henrik Böhme / DW4 Nisan 2006

Almanya’da federal hükümet ve özel sektör temsilcileri, Berlin’de düzenlenen Enerji Zirvesi’nde biraraya geldi. Zirvede, enerjide dışa bağımlılığı azaltabilmek için milyarlarca euro tutarındaki yatırımlar yapılması kararlaştırıldı. DW’den Henrik Böhme’nin yorumu…

https://p.dw.com/p/AZqL

“Enerjide dışa bağımlıysanız enerji zirvesinin siyaset ve ekonomi dünyasının en üst düzey isimlerinin katılımıyla yapılması doğaldır. Ancak Berlin zirvesinin asıl hazırlayıcısının Moskova’da olduğunu da gözden kaçırmamak gerek. Rusya lideri Vladimir Putin, bu yılın başında, Ukrayna’ya akan doğalgaz vanasını kapattığında, Batı Avrupa ülkeleri de Putin’in attığı adımdan etkilenmişti. Birçok Avrupa başkenti için bu olay bir anlamda uyandırıcı oldu; ‚elektriğimizin ve gazımızın kaynağı gerçekten nerede’ diye sorulmaya başlandı.

Almanya’nın bu soruya vereceği karşılık fazla uzun değil. Linyit kömürü dışında hiçbir kaynağa sahip değiliz. Doğalgaz, petrol ve uranyum yurtdışından ithal ediliyor. Taş kömürü deseniz, milyarlarca euroluk teşvikle yerin 1000 metre derinliğinden binbir güçlükle çıkarılıyor. Doğrusu karşımızda pek iç açıcı bir manzara durmuyor.

Ancak Berlin’deki enerji zirvesine büyük beklentilerle yaklaşmak gerçekçi bir tutum olmaz. Son derece karmaşık yönleri bulunan bir sorunun üç saatte üstesinden gelmek mümkün değil. Tüketici, elektrik, gaz ve benzin fiyatlarının sürekli artışından şikayetçi. Piyasadaki tekelvari konumlarından dolayı bugün bulunduğumuz noktaya gelinmesinde katkısı bulunan enerji tedarikçisi firmalar da önümüzdeki onyıllar için güvence peşinde.

Diğer taraftan çevre hareketinin mensupları da enerji politikalarında daha fazla iklim unsurunun gözetilmesini savunuyor. Bunun gibi farklı beklenti ve bakış açıları dikkate alındığında, Berlin’deki Enerji Zirvesi’ni ilgili tüm tarafların kabullenebileceği bir enerji konseptini ortaya çıkaracak bir diyalog sürecinin başlangıcı olarak değerlendirmek mümkün.

Diyaloğu yürütürken artan enerji fiyatlarının asıl nedeninin Almanya’da olmadığını da unutmamak gerek. Dünyanın pek çok ülkesinde enerji tüketimi sürekli artarken Almanya’da düşmüştür. Bununla birlikte küresel tüketim 70’li yılların başına kıyasla iki katına yükselmiştir. Büyüyen Çin ve Hindistan ekonomilerinin enerjiye olan açlığı, fiyatların yükselmesini sağlayan en önemli etken.

Küreselleşmenin bir başka sonucuyla yüz yüzeyiz: Piyasa koşullarına tabi bir ürün olan enerji, refahın yeryüzündeki dağılımında da belirleyici rol oynuyor. Bundan sonra yapılması gereken, Almanya’nın önümüzdeki yıllarda izleyeceği enerji politikasına şekil verirken tartışmayı ideolojilerden arındırmasıdır. Buna, nükleer enerjinin katı bir şekilde reddedilmesi de dahildir.

Almanya nükleer enerjiden uzaklaşma sürecine girmişken dünyada tam tersine bir gelişme yaşanmakta, nükleer enerji yeniden gözde enerji kaynakları arasında sayılmaktadır.

Enerji Zirvesi’nde enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabilmek için önemli bir çıkış yolu üzerinde duruldu: Güneş, rüzgar, su ve biyo-kütle, bir başka deyişle yenilenebilir enerji kaynakları… Bu alanda üretim yapan Alman firmaları, teknolojik üstünlükleri sayesinde rakiplerini geride bırakıyor, önemli ihracat rakamları elde ediyorlar. Yenilenebilir enerji, Almanya’nın linyit kömürü dışında başka kaynaklara da yönelenebileceğini hatırlatıyor. Bunlar, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak, yeni iş imkanları yaratacak çevre dostu enerji kaynakları…

İklimi gözeten termik santraller ve güvenli olduğu sürece nükleer santrallere de fırsat tanınmalı. Önemli olan, farklı enerji kaynakları arasında bir dengenin sağlanması. 60 yıl içinde petrol tükenecek. O tarihe kadar bir çözüm üretilmeli. Bugün gelirini petrol satışından elde eden çokuluslu holdingler, petrol tükendikten sonra başka kaynaklara yönelmenin hazırlığını yapıyor. Piyasaların dinamiğine güven duyalım, ama diğer yandan her geçen gün daha da değer kazanan enerjiyi daha etkin, daha tasarruflu bir şekilde tüketmenin yollarını aramaya devam edelim.“