1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da dış istihbarat skandalı

DW12 Mayıs 2006

Alman dış istihbarat servisi BND’nin adının karıştığı, gazetecileri izleme skandalı, hükümetle BND’nin arasını açtı. Hükümet sözcüsü Thomas Steg, „Hükümetin basın ve düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunacağına emin olabilirsiniz“ dedi.

https://p.dw.com/p/Aa0T
Dış İstihbarat Servisi, gazetecilerden özür diledi
Dış İstihbarat Servisi, gazetecilerden özür dilediFotoğraf: AP

Alman dış istihbarat servisi BND’nin Irak’taki faaliyetleriyle ilgili meclis soruşturması sürerken teşkilatın adı bir skandala daha karıştı. Süddeutsche Zeitung gazetesi, dünkü sayısında özel bir meclis müfettişi tarafından teşkilatın faaliyetleriyle ilgili derlenen gizli bir rapordan bölümler yayınladı. Raporda, Alman dış istihbarat servisinin, servisin adının karıştığı geçmişteki ve mevcut skandallarla ilgili bilgi toplamaya çalışan çok sayıda gazeteci hakkında casusluk faaliyetinde bulunduğu belirtiliyor.

Raporu hazırlayan meclis müfettişi, 90’lı yıllardan 2005 sonbaharına kadarki dönemde dış istihbarat ajanlarının bu gazetecilerin özel konutlarını aradığını, özel yaşamları ve iş hayatlarını gözlemlediğini belirtiyor. Rapora göre, dış istihbarat servisi ayrıca meslektaşlarını ispiyonlaması için bazı gazetecilere de ücret ödedi. Bu vakalardan birinde bir gazeteciye 600 bin Alman markı nakit ödeme yapıldığı kaydediliyor.

Hükümetten basına destek, BND’den özür

Federal hükümet sözcüsü Thomas Steg, hükümetin bu tür onursuz sızmaları kesinlikle onaylamadığını, iddiaların doğru çıkması halinde, tamamen açıklığa kavuşturulması için sonuna kadar mücadele edileceğini belirtti. Steg, istihbarat teşkilatlarının kontrolünden sorumlu meclis komitesinde bu skandalın gereğinin yapılması gerektiğini söyledi. Steg, “Komitenin temmuz ayındaki toplantısında çıkarılacak sonuçlar ile ilgili herhangi bir tavsiyede bulunamam. Ama size şunun güvencesini verebilirim: Alman hükümeti, demokrasimizin temellerinden biri olan basın özgürlüğünün savunulması konusunda medyanın ortağı olmayı sürdürecektir“ dedi.

Süddeutsche Zeitung’un haberinde, meclis özel müfettişinin soruşturma sırasında sekiz dış istihbarat ajanıyla görüştüğünü ve ajanların hepsinin bu bulguları doğruladığını da kaydediyor. Dış İstihbarat Servisi sözcüsü, bir açıklama yaparak gazetecilerden özür diledi ve bu tür uygulamaların derhal durdurulacağı taahhüdünde bulundu.

Muhalefet kızgın

Muhalefet partileri ise bunun yeterli olmadığı görüşünde. Liberal Hür Demokrat Parti’nin hukuki işler sözcüsü Helmut Königshaus, “Hükümet bu iddiaları açıklığa kavuşturmak zorundadır. Bundan sonraki her gecikme Dış İstihbarat Servisi’ne ve devlet yetkililerinin gördüğü hasarı artıracaktır“ diyerek tepkisini dile getirdi.

Yeşiller partisi eşbaşkanı Claudia Roth da istihbarat servislerinin daha sıkı bir kamu kontrolü altına alınması talebinde bulundu. Roth, “Şu an bir özürden daha fazlasına ihtiyaç var. Sorumluların bireysel olarak sonuçlara katlanması, istihbarat servislerimizin daha şeffaf ve daha demokratik kontrolü gerekli“ dedi. Meclis Kontrol Komisyonu’nun konuyla ilgili önümüzdeki günlerde bir özel oturumda biraraya geleceği bildirildi.

Medyanın tepkisi

Son skandala gazeteci örgütleri de sert tepki verdi. Alman Dergi Yayıncıları Birliği ve Alman Gazeteciler Birliği basın özgürlüğüne bir saldırının sözkonusu olduğunu belirterek, söz konusu gizli raporun tam haliyle kamuoyuna açıklanmasını talep ettiler. Focus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Helmut Markwort ise sorumlular hakkında dava açacaklarını açıkladı. Dış İstihbarat Servisi’nin Burda yayınevinin otoparkına girerek otomobil plakalarını not ettiğini belirteren Markwort, “Bu meskene tecavüzdür, hukuka aykırıdır“ dedi.