Almanya’da devlet gözetimine isyan

Göstericiler kitlesel olarak verilerin toplanarak kayda alınmasını, özellikle de kayıtlı verilerin saklanmasını zorunlu kılan AB yönetmeliğini hedef aldı. Alman federal meclisi, söz konusu yönetmeliği iki yıl önce kabul ederek uygulamaya sokmuştu. Sadece İrlanda ve Slovakya’da reddedilen yönetmelik, telekomünikasyon şirketlerini, tüm telefon ve internet bağlantılarını kaydederek altı ay boyunca saklamaya zorunlu kılıyor. Bağlantı telefon numaraları, saati ve cep telefonlarında konuşmanın başlatıldığı yer de kayıt altına alınıyor. Buna karşılık konuşmanın içeriği ya da internette ziyaret edilen sayfalar kaydedilmiyor.

'Herkes zan altında'

Yönetmeliğin taraftarları bu düzenlemeyi teröristler ve ağır suçlulara karşı etkili bir araç olarak savunurken, insan hakları savunucuları ve veri korumacılar tüm halkın genel zan altında bırakıldığı ve diğer gözetleme araçlarının da yardımıyla kişinin tüm yaşamının eksiksiz bir şekilde takip edilebildiği eleştirisinde bulunuyor.

Gösterinin en önemli katılımcılarından Verdi Sendikası Başkanı Frank Bsirske modern teknolojilerin kötüye kullanılmasının demokrasiyi tehlikeye attığını belirterek, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından 20 yıl sonra yeniden bir yıldırma ve muhbirlik ortamı yaratılamayacağını kaydetti. Bsirske, devlet ve özel kuruluşlarda yüzbinlerce çalışanın gözetlendiği art arda patlak veren skandallara atıfta bulunarak, "Enformasyon ve iletişim teknolojilerinin devreye sokulmasıyla devlette, ekonomi dünyasında ve çalışma hayatında bir kontrol çılgınlığı patlak verdi. Veri koruma konusunda çalışanlarını kendi kölesiymiş gibi gören işverenler var” dedi.

Veriler saklanıyor

İnsan Hakları İçin Uluslararası Birlik örgütünün Başkan Yardımcısı Rolf Gössner de verilerin kaydedilerek saklanması ve benzer diğer yöntemlerin sadece terör ve şiddetle mücadeleyi hedef aldığından şüpheli olduğunu belirtti. Gössner, "Acaba devlet gerçekte, tam da ekonomik ve sosyal krizin derinleştiği bir dönemde olası sosyal patlama ya da ayaklanmalara karşı önlem mi almaktadır?” diye konuştu.

Mesleği avukatlık olan ve Bremen Eyalet Anayasa Mahkemesi’nde yargıç vekilliği görevini yürüten Gössner, siyasilerin anayasa bilinci konusunda bir felaket sergilediklerini de belirterek, Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına gönderme yaptı. Federal Anayasa Mahkemesi, kişisel bilgisayarların devlet tarafından izlenmesi ve tartışmalı Federal Emniyet Teşkilatı yasalarını anayasaya aykırı bulmuştu.

Marcel Fürstenau / Çeviren: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Topcu