1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da göçmenler çoğalıyor

Ajanslar23 Haziran 2005

Alman hükümeti bu yıl altıncı kez Almanya’da yaşayan yabancıların ve göçmenlerin durumuna ilişkin bir rapor yayınladı. Rapor, Almanya’da yaşayan yabancıların sayısında düşüş olduğunu, buna karşın ülkedeki göçmen sayısında ise belirgin bir artış olduğunu gözler önüne seriyor…

https://p.dw.com/p/AaY7
Almanya'da yaşayan göçmenler arasında enbüyük grubu Türkler oluşturuyor
Almanya'da yaşayan göçmenler arasında enbüyük grubu Türkler oluşturuyorFotoğraf: AP

Alman hükümetinin entegrasyon görevlisi, Yeşiller’den Marieluise Beck’in hükümetin dikkatine sunduğu rapora göre şu an ülkede 6.7 milyon yabancı yaşıyor; buysa nüfusun yaklaşık yüzde 8’ine denk düşüyor. Ve buna karşılık Almanya’daki göçmen sayısı artarak 14 milyona tırmandı. Raporda sayısal veriler bu şekilde yer alırken, bu yılki raporun ağırlık konusu ise entegrasyonla birlikte yabancıların haklarında bir gelişme olup olmadığı.

Beck’in raporunda ilginç ayrıntılar göze çarpıyor. Almanya’da yaşayan her beş kişiden birinin kökeni yurtdışına dayanıyor. Kökenleri yabancı olanlara, yani göçmenler grubuna, yabancıların yanı sıra Alman pasaportuna sahip 1.8 milyon kişi, dağılan Doğu bloku ülkelerinden gelen 4.5 milyon ve anne veya babası yabancı olan 1.5 milyon çocuk da dahil. Son yıllardaki yabancıların sayısındaki düşüş ve buna karşılık göçmenlerin sayısındaki artış, 2000’li yılların başında vatandaşlık hakkında yapılan reformlardan kaynaklanıyor.

Yeni doğan her dört bebekten birinin, ebeveynlerinden biri yabancı kökenli olduğuna dikkat çeken Alman hükümetinin entegrasyon görevlisi, bu rakamlara bakılarak Almanya’nın bir göçmen ülkesi olup olmadığı sorusunun kolayca yanıtlanabileceği görüşünde.

Göçmenlerin sosyal yapısı farklı

Fakat artık göçmenlerin sosyal yapısı, bundan 30 veya 40 yıl önce olduğundan çok farklı. İşçilerin yanı sıra akademisyenler, emekliler ve Alman topraklarında doğmuş gençler de var. Kendi işinin sahibi yabancıların sayısı, iş sahibi Almanlar’ın sayısına neredeyse denk.

Sadece devlet dairelerinde memur olarak çalışan yabancıların sayısı hala oldukça düşük. Devlet kuruluşlarında çalışanların ancak yüzde 3’ünün yabancılar olduğuna dikkat çeken Beck, bu oranın bir an önce artması gerektiğinin, polis teşkilatı gibi devlet kuruluşlarında çalışan yabancıların, devletle yabancılar arasında köprü vazifesi gördüklerinin altını çiziyor.

Gettolaşma sorunu

Bir başka sorun da yabancıların genelde kentlerin belirli semtlerinde yığın halinde yaşamaları. Bu bölgelerde bir sürü problemin üst üste geldiğini belirten Beck’e göre, yapılacak belki en büyük hatanın bu bölgeleri kendi kaderleriyle baş başa bırakmak. Ve elbette yabancılara düşen görevler de var. Beck, Müslüman örgütleri daha şeffaf olmaya çağırıyor, Müslümanlar’ın köktenci ideolojilere karşı daha sağlam bir duruş sergilemeleri gerektiğini belirtiyor.

Fakat Almanya’da olumlu gelişmeler de var. Son yedi yılda Almanlar’ın yabancılara bakışı değişti. Toplum, etnik, kültürel ve dinsel açıdan zenginleşti. Yine de hala eksiklikler söz konusu. Kurum ve kuruluşlar yabancıların varlığına göre yeniden düzenlemelere gitmeli. Özellikle huzur evleri ve hastanelerde, yabancılar, onların ihtiyaç ve kültürleri gözönünde bulundurularak değişiklikler yapılması gerekiyor. Entegrasyon sorunu, salt yabancılar ve güvenlik politikasının bir parçası olarak değil, ancak toplumsal bir sorumluluk olarak algılandığında çözüme kavuşabilir.