Almanya'da iç güvenlik tartışması

Norveç'te 93 kişinin yaşamına malolan saldırıların ardından Alman politikacılar iç güvenliği tartışıyor. Hrıstiyan Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter Uhl, Norveç'teki saldırıların ardından, kişisel verilerin saklanması konusundaki önerisini yine dile getirdi. Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili politikacı, Passauer Neue Presse gazetesine verdiği demeçte, vatandaşların telefon ve internet haberleşme verilerinin düzenli olarak izlenmesine ve bunların depolanmasına ihtiyaç duyulduğunu savundu. Uhl, polisin ancak bu sayede potansiyel saldırganları tespit edebileceğini ve böylesine üzücü olayların yaşanmasını engelleyebileceğini belirtti.

Anayasa Mahkemesi'nden döndü

Federal Anayasa Mahkemesi geçen yıl Mart ayında, vatandaşların telefon ve internet haberleşme verilerinin 6 ay süreyle servisi sağlayan şirketlerce depolanmasının 'haberleşmenin gizliliği' ilkesine aykırı olduğuna hükmetmişti. O tarihten bu yana koalisyon içinde yeni düzenleme konusunda tartışmalar yapılıyor. Hür Demokrat Partili (FDP) Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, mahkemenin kararından duyduğu memnuniyeti dile getirmişti. Hrıstiyan Birlik Partileri, Adalet Bakanı'nın sadece somut olarak şüphe duyulan vatandaşların telefon ve internet haberleşme verilerinin takip edilerek, depolanması yönündeki önerisini, yetersiz olduğu gerekçesiyle eleştirmişti.

Friedrich: 'Almanya tehdit altında değil'

Öte yandan Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Almanya'nın hali hazırda aşırı sağcı bir saldırı tehdidi altında olmadığını söyledi. Friedrich, Bild gazetesine verdiği demeçte, Almanya'da aşırı sağcı çevrelerin çok yakından takip edildiğini söyleyerek, aşırı sağcı grup ya da organizasyonların bir terör saldırısı planladığına yönelik bir işaret bulunmadığını belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa , HT/NH