Almanya'da iki dev kuruluş zorda

Farklı nedenlerle bu bunalımı yaşayan iki kurumdan GM-Opel, en başta ABD’deki ana firmanın finansman ve borsa politikasının kurbanı olurken, Karstadt-Quelle, son yıllarda her köşede mantar gibi biten ve damping fiyatlarla tüketiciyi cezbeden küçük mağazaların olumsuz etkisini yaşıyor. Ancak her iki kuruluşu da dibe çeken ortak iki neden var ki, onlarda Almanya’daki ücret yan giderlerinin yüksekliği ile genelde halkın gelecek korkusuyla tasarrufa yönelmesinden kaynaklanan ve iç tüketimde yaşanan duraksama.

İflasın eşiğine gelen Karstadt/Quelle’nin işçi ve işveren temsilcileri, 29 saatlik pazarlık maratonu sonucunda, dün son dakikada orta yol bir formül bularak yönetim kuruluna ilettiler. Bunun üzerine holding Başkanı Christof Achenbach ”Kuruluşumuzun geleceği ile ilgili hayati karara birlikte varabilmiş olmanın mutluluğu içindeyim” diyerek, pazarlıkların sonucunda 760 milyon euro tasarruf sağladıklarını ve finansman konusundaki pürüzün giderildiğini söyledi.

Neckermann turizm firmasının da sahibi olan Karstadt-Quelle, varılan anlaşma sonucu; Almanya çapındaki 166 hipermarket Karstadt merkezinden sadece onunu kapatarak, 100 binin üzerindeki çalışanından, sosyal çöküntü yaratmama koşuluyla 5500’ünü işten çıkartmak suretiyle 760 milyon euro tasarruf sağlıyor ve çalışanların bazı ek fedakarlıklarına karşılık onlara üç yıllık işten çıkarmama garantisi sağlıyordu. Bu üç yılda ücretler dondurulurken, bazı ek ödemeler para yerine alışveriş kuponuyla yapılacaktı.

Sendikalar anlaşmadan memnun

İşçiler adına pazarlık masasına oturan, hizmet sektörü birleşik sendikası Verdi’nin temsilcisi Franziska Wiethold varılan anlaşmayla ilgili ”Karstadt/Quelle/Neckermann’ın 100 bin çalışanı ile aileleri, yönelimle vardığımız bu uzlaşma sayesinde bugün nihayet rahat bir nefes alabilecek" dedi. Wiethold ayrıca özellikle işyerlerinin güvence altına alınmasını en büyük kazanım olarak gördüğünü dile getirdi.

Şimdi bu sayede üç yıl içinde iki milyar euro tutarında sermaye artırımına gidebilecek olan dev kuruluş, sunduğu islah planıyla da bankaların güvenini yeniden kazanabilecek. Karstadt; posta üzerinden ısmarlama ürün sevkiyatı yapan Quelle ve Neckermann turistik ünitesinin katalog giderlerinde kısıntı dışında holdinge bağlı küçük bazı tekstil ve müzik mağazalarını da tasviye edecek. Çalışanların ise önümüzdeki dönemde kurum için görev değişikliklerine göz yumması gerekiyor.

Opel zor durumda

GM lisansıyla Almanya’da yüz yıldır binek otosu üreten Opel firmasının şu anda içinde bulunduğu dar boğazı aşması ise biraz daha zor. Opel’in Avrupa çapında giriştiği tasarruf önlemlerinden en fazla nasibini Almanya’daki iki üretim merkezinde çalışanlar alıyor. Dün yapılan açıklamada, dörder bini Rüsselsheim ve Bochum tesislerinde olmak üzere Almanya çapında 10 bin işyerinin yitirileceği bildirildi.

Opel firmasının sözcüsü Frank Klaas, General Motors kuruluşunun 2006 yılına kadar yıllık yapısal giderlerinde 500 milyon euro tasarrufa gitmek zorunda olduğunu belirterek, bunun sonucunda aynı zaman diliminde Avrupa çapında 12 bin işyerinin azalacağını, bundan da en fazla Almanya’daki birimlerin nasibini alacağını ifade etti.

Sorumluluk ABD’deki firmada

GM’un Avrupa’daki üç küçük kuruluşu; Opel, Vauxhall ve Saab’ın bu yıl yine üç haneli milyon Euro ile telaffuz edilen ölçüde zarara uğrayacağı kaydediliyor. Opel kuruluşunun işveren temsilcisi Klaus Franz, bu olumsuz gelişmenin sorumluluğunu ABD’deki ana firmada görüyor.

”Biz en fazla GM firmasının ABD’deki kısa vadeli borsa sorununa, ayrıntılı biçimde planlanmayan bir konseptle çözüm aramasını eleştiriyoruz” dedikten sonra uzun vadeli bir plan ve belirli bir strateji olmadan atılan bu adımdan da en fazla Almanya’daki üretim birimlerinin etkilendiğini ekledi. Franz, çalışan kesimin bazı fedakarlıklara hazır olduğunu belirterek, buna karşılık üretim tesisi kapatılmasına, yanlış yönetim nedeniyle işçi çıkartılmasına karşı olduklarını ve Opel, Vauxhall ve Saab markalarının varlığını gelecekte de sürdürmesine güvence istediklerini söyledi.

Opel ve GM çalışanları, 19 Ekim Salı günü Avrupa çapında düzenleyecekleri etkinlikle işyerlerinin korunması için sonuna kadar mücadeleye hazır olduklarını vurgulayacaklar. Bu arada işçi temsilcileri, sendika ile birlikte bazı çözüm önerileri hazırlandığını da belirtiyorlar. Şu anda kimsenin ”grev” sözcüğünü ağzına almamasına karşın önümüzdeki haftalarda taraflar arasındaki uçurumun daha da derinleşeceği şimdiden kesin.