1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da ‘İslam düşmanlığı’ yükselişte

14 Ekim 2010

Almanya’da yapılan bir kamuoyu araştırması, aşırı sağcı ve antidemokratik düşünce tarzının toplumda kökleşmeye başladığını, özellikle Müslümanları hedef alan bir ‘modern ırkçılık’ın hızla yayıldığını ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/PdS0
Fotoğraf: AP

"Almanya'daki Müslümanlar'ın ibadeti büyük ölçüde kısıtlanmalı!" Bu görüşü destekleyenlerin oranı Almanya'da yüzde 58,4'e yükselmiş durumda. Batı eyaletlerinde bu oran yüzde 53,9 iken, doğu eyaletlerinde yüzde 75,7'ye ulaşıyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD)'ye yakınlığıyla bilinen Friedrich-Ebert Vakfı'nın yaptırdığı araştırma ürkütücü sonuçlar ortaya koyuyor. Ankete katılan her dört kişiden biri yabancı düşmanı görüşlere katılırken, on kişiden biri antisemitist ifadeleri onaylıyor. Yüzde 55'lik kesim “Bazılarının Araplardan hoşlanmamasını anlayabiliyorum' ifadesine katılıyor, yüzde 34,3'ü, ‘yabancıların Almanya'ya sadece sosyal devleti sömürmek için geldiğini', yüzde 35,5'lik kesim de ülkede ‘çok fazla' yabancı olması nedeniyle ‘Alman toplumunun tehlikeli bir şekilde yabancılaştığını' düşünüyor. Beşte birlik kesim istihdam sıkıntısı durumunda yabancıların sınırdışı edilmesini onaylıyor.

Deutschland Berlin Verbrechen Rechtsextremismus Jüdische Kindergarten beschmiert
Fotoğraf: AP

Araştırmanın sonuçlarını kamuoyuna sunan proje yöneticileri Elmar Brähler ve Oliver Decker, ırkçı ve antidemokratik düşünce tarzının 2010 yılında önemli ölçüde arttığına dikkat çekerek, dramatik bir dönemeçte bulunulduğunu kaydettiler. Araştırmacılar, aşırı sağ düşüncenin toplumun kıyısında köşesinde değil, tam ortasında kökleştiğine, yaş, cinsiyet, siyasi görüş farkı tanımadığına dikkat çekti.

Modern ırkçılık' Müslümanlar'ı hedef alıyor

Araştırmacılar, ‘Almanya'daki Müslümanlar'ın ibadetinin büyük ölçüde kısıtlanmasını' onaylayanlar hakkında ayrıntılara da yer verdi. Bu noktada dikkat çekici olan, bu ifadeyi onaylayanların yüzde 55,5'inin, diğer aşırı sağcı görüşleri reddeden kişiler olması. Araştırmacılar bu bağlamda, sözde genetik özelliklere değil, kültürel farklılıklara dayalı yeni bir ‘modern ırkçılık' kavramından bahsediyor. Brähler, özellikle Sarrazin tartışmalarının ardından yabancı düşmanı ifadelerde bulunma konusunda cesaretin arttığını, ar duygusunun azaldığını belirtti.

Suçlusu ekonomik kriz mi?

2002 yılından bu yana düzenli olarak yapılan araştırma kapsamında bu yıl 14 ile 90 yaşları arasında tesadüfî olarak seçilen 2 bin 411 kişiye sorular yöneltildi. 2008 yılına kadarki dönemde aşırı sağ düşüncede gerileme gözlemlenirken ilk kez yeniden artış kaydedilmesi ve artışın çok büyük boyutlarda olması dikkat çekiyor. Araştırmacılar 2010 yılında yaşanan bu dönüm noktasını ekonomik krize bağlıyor. Projenin yöneticileri Elmar Brähler ve Oliver Decker, ekonominin refah vaadinin gerçekleşmemesi durumunda demokrasinin temellerinin sarsılmaya başladığı uyarısında bulunuyor.

Frankreich Schüler auf dem Schulhof in Paris Kopftuch
Fotoğraf: AP

Aşırı sağ eğilim kiliselerde de artıyor

Kilise'ye yakın çevrelerde ırkçı görüşlerin, herhangi bir dine bağlı olmayanlardakinden daha yüksek olduğu da araştırmacıların bulguları arasında. Protestanlar'ın yüzde 25,8'i ve Katolikler'in yüzde 24,8'i yabancı düşmanı ifadeleri onaylıyor. Herhangi bir dine bağlı olmayanlar arasında ise bu oran yüzde 22,9. Braehler, Katolikler arasında aşırı sağ eğilimin 2008 yılına göre arttığını belirterek, kiliselerin konuya daha güçlü bir şekilde eğilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Doğu ile Batı arasındaki fark kapanıyor

Doğu eyaletlerinde ırkçı, antidemokratik ve sosyal-darvinist görüşler hâlâ daha yaygın olmasına rağmen Doğu ve Batı eyaletleri arasındaki farklılıklar azalıyor. Batı eyaletlerinde antisemitist ifadelerle nasyonal sosyalizmi zararsız gösteren ifadelere onay daha yüksek.

Araştırmacılar aşırı sağcı düşünceye gençlerde daha az rastlandığını, ayrıca eğitim seviyesi düştükçe aşırı sağ eğilimin arttığını kaydediyor.

Demokrasi için alarm çanları

2002 yılından bu yana toplumda ırkçı düşüncenin yaygınlığını ölçmek üzere yapılan araştırma, Alman toplumunda aşırı sağcılığın yanı sıra antidemokratik eğilimlerin de yükseldiğini gösteriyor. Her on kişiden biri, ülkeyi tüm halkın yararı için otoriteyle yönetecek bir ‘önder' istiyor. Buna ek olarak yüzde 15,9'luk kesim Adolf Hitler'i çağrıştırdığı için ‘Führer' (Önder) kelimesini onaylamaktan kaçınsa da temelde bu ifadenin içerdiği anlama katılıyor.

Ankete katılanların yüzde 93,2'si demokrasiyi teorik olarak uygun bir devlet şekli olarak görmekle birlikte, bugünkü uygulanış şekliyle demokrasiyi destekleyenlerin oranı sadece 46,1. Almanya'da demokrasinin mevcut durumundan hoşnutsuzluk duyan ve kendini sosyal anlamda dışlanmış hissedenlerin oranının yüksekliği, alarm sinyalleri veriyor. Ankete katılanların yüzde 90'ı siyasi faaliyetlerde bulunmakta bir anlam görmediğini söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu (Spiegelonline/KNA/epd/DW)

Editör: Murat Çelikkafa