1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Almanya'da kültürlerarası çatışma yok"

Baha Güngör / DW4 Ocak 2007

Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Başkanı Heinz Fromm, yaklaşık 3,5 milyon Müslüman’ın yaşadığı Almanya’da kültürlerarası çatışmadan söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Fromm, DW Türkçe Servisi Şefi Baha Güngör’ün sorularını yanıtladı...

https://p.dw.com/p/AZYo
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Heinz Fromm, DW'yi ziyaret etti.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Heinz Fromm, DW'yi ziyaret etti.Fotoğraf: picture-alliance/ ZB

Almanya’da kültürlerarası çatışma olmadığını söyleyen Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Başkanı Heinz Fromm, “Bizim görevimiz, burada yaşayan insanların dinlerini yaşayış biçimleriyle ilgilenmek değil. Bizi ilgilendiren, Almanya’da yaşayan 3,2 – 3,3 milyon Müslüman değil, dini siyasi emelleri için alet edenler; yani bu durumda İslam’ı alet edenler” diyor. DW’yi ziyaret eden Fromm, DW Türkçe Servisi Şefi Baha Güngör’ün Almanya’da köktendinci tehlike olup olmadığına ilişkin sorularını yanıtladı...

DW: 11 Eylül’den ve ardından birçok ülkede yaşanan terör eylemleri nedeniyle “kültürler çatışması” kavramı dillerden düşmüyor. Gerçekten “kültürler çatışması” var mı? Bu tanımlama Almanya’da da dikkate alınmalı mı?

Fromm: Bu kavram üzerine tartışmalar sürüyor. Bu nedenle bu kavram, Almanya’da da dikkate alınıyor. Ancak benim işim ve görevimiz açısından bu kavramı kullanmamayı tercih ediyorum, çünkü bizim ilgilendiğimiz konuyu doğru biçimde yansıtmıyor. Almanya’da ihtilaflar yaşanıyor. Bunlar sosyal ihtilaflar, güvenliği etkileyen ithilaflar. Ama çok şükür ki, Almanya’da kültürler çatışmasından söz etmek mümkün değil.

DW: Almanya Federal Anayasa Koruma Teşkilatı açısından gerçek Müslüman ile aşırı eyleme hazır veya bu tür Almanya’nın anayasal düzenine karşı olanlarla, en azından olur verenler, arasındaki fark nedir? Almanya’ya göç eden veya mülteci olarak gelenlere bakıldığında iç güvenliğe yönelik risk nerede başlıyor?

Fromm: Bizim görevimiz, burada yaşayan insanların dinlerini yaşayış biçimleriyle ilgilenmek değil. Bizi ilgilendiren, Almanya’da yaşayan 3,2 – 3,3 milyon Müslüman değil, dini siyasi emelleri için alet edenler; yani bu durumda İslam’ı alet edenler. Biz bu kişileri ‘İslamcı’ olarak tanımlıyoruz. Ne var ki bu kavram, birtakım yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor. Tehlikeli ve tehdit edici olanın dinin kendisi olduğu düşünülebiliyor. Ama bu doğru değil. Nitekim biz de bu dinin kendisi ve Almanya’da yaşayıp bu dine inananlarla ilgilenmiyoruz. Bizim hedefimizdekiler, şiddet kullanarak veya kullanmayarak, bu dini siyasi emellerine ulaşmak için kullananlar.

DW: Almanya’da çoğunluğunu Türklerin ve Türk kökenlilerin oluşturduğu 3,5 milyon Müslüman Alman güvenlik birimlerine terör tehlikesi konusunda yardımcı oluyor mu? Örneğin Anayasa Koruma Teşkilatı’nın “terör ve şiddete karşı çağırı” başlığıyla internet sayfasında da bulunan ihbar telefonuna rağbet ediliyor mu?

Fromm: Bu beni endişelendiren bir konu. Zira tehlikeli gelişmeler, kötü şeyler yapma potansiyeline sahip kişiler hakkında daha fazla bilgimiz olsun isterdik. Bu konuyla ilgili bir telefon ihbar hattı kurduk, ama doğruyu söylemek gerekirse pek rağbet görmedi. Tabii ki bu ihbar hattının neden rağbet görmediği üzerine düşünüyor, Müslüman örgütlenmeler ile birlikte bunun nedenlerini araştırıp gereken önlemleri almaya çalışıyoruz. Almanya’da yaşayan Müslümanların, Anayasayı Koruma Teşkilatı’nı ve özellikle de polisi, potansiyel tehlikeler konusunda uyarma eğilimini artırmak istiyoruz. Bunun ille de telefon ihbar hattı aracılığıyla olması gerekmiyor. Bizim arzumuz, bu ülkede güven içinde yaşamak isteyen insanların, -tabii mümkünse- buna katkıda bulunabilmelerini sağlamak.

DW: Alman toplumunun Müslüman üyelerinin güvenini nasıl kazanabilirsiniz? İslam dini ile ve köktendinciler arasındaki çizgiyi nasıl daha belirgin çizebilirsiniz?

Fromm: Bana göre, birbirimiz hakkında daha fazla bilgi edinmeliyiz. Bütün güvenlik birimleri, ama aynı zamanda toplum da, hem Almanlar hem de yabancı kökenliler, farkların ne olduğunu öğrenmeli. Örneğin, İslamcı dendiğinde, burada yaşayıp dininin gereklerini yerine getiren kişilerin değil de, siyasi amaçlar uğruna dini kullananların kastedildiğini... Bu, bizlerin öğrenmesi gerektiği bir şey. Öte yandan, Müslümanlar da güvenlik birimlerine güvenmeyi öğrenmeli. Bu konuda hayli ilerleme kaydettik. Birtakım Müslüman örgütler ve çatı örgütlenmeleriyle bu konular hakkında görüşlerimizi paylaşıyoruz. Ayrıca başta polis olmak üzere biz, Almanya genelinde, güvenilir kişiler, bağlantı noktalarından bir ağ oluşturmaya başladık. Bu ağ üzerinden yerel düzlemde iletişim kurulabilir, güvenlik sorunları hakkında konuşulabilir, polis ve Anayasayı Koruma Teşkilatı hakkında bilgi alınabilir, polisin yetkileri hakkında bilgi edinilebilir. Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın doğru yolda ilerlediğini ve başarılı olacağını düşünüyorum.

DW: Almanya’ya yönelik tehlikelerin lokalize edilmesi ve tanımlanması açısından sizin istihbarat teşkilatınız ile Türkiye güvenlik makamları arasındaki işbirliği ne kadar tatmin edici?

Fromm: Türk ortaklarımızla iyi bir işbirliğimiz var. Özellikle de terörle mücadele konusunda işbirliğimiz giderek artıyor. Elbette bu işbirliği daha da geliştirilebilir ve bu biz bunu yapmaya da hazırız.