1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da Müslümanlar'a yönelik önyargılar

17 Eylül 2004

Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler kısa bir süredir görevde olmasına rağmen kamuoyunun ilgisini çeken ve tartışmalara neden olan açıklamalarda bulunmayı sürdürüyor. Özellikle Almanya’nın batısıyla doğusu arasındaki fırsat eşitsizliği ve dengesizliği konusunda söyledikleri Almanya’nın doğusunda yaşayanları hayli kızdırdı. Köhler, tartışmalarına neden olan açıklamaların yanında bir de Almanya’da yaşayan Müslümanlar‘a çağrıda bulundu. Köhler, Almanya’daki Müslümanlar’ı terör eylemlerini kınamaya çağırdı. DW’den Peter Philipp’in yorumu...

https://p.dw.com/p/Aa0u

"Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler üç ay gibi kısa bir süredir görevde, ama buna rağmen komuoyunu karıştıracak tartışmalar için malzeme verdi bile. Özellikle Almanya’nın doğu ile batı eyaletleri arasındaki eşitsizliğe ve Almanya‘nın doğusunda yaşayan vatandaşların tutumuna ilişkin söyledikleri o kadar çok ilgi çekti ki, Köhler’in açıklamasında seslendiği diğer bir grup gölgede kaldı. Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamasında, doğulu vatandaşları dışında, Almanya’da yaşayan Müslümanlar‘a da değiniyordu. Köhler, Müslüman göçmenleri teröre karşı harekete geçmeye çağırıyordu. Cumhurbaşkanı “terörü kınayarak ve ona dur diyerek, hakkınızdaki önyargıları ortadan kaldırmak elinizde” diyordu konuşmasında.

Alman Cumhurbaşkanı bu açıklamasını yaparken, var olan tehlikelerin de farkındaydı ve söylediklerinin ülkedeki Müslüman vatandaşlara yönelik şüphe ve korkuyu artırmaması gerektiğini de biliyordu. Ama Almanya’da Müslümanlar‘a yönelik önyargılar uzun süredir var zaten ve son yıllarda radikal dincilerin düzenlediği terör saldırılarıyla bu önyargılar daha da güçlendi. Araştırmalar, Almanlar‘ın % 83’ünün, Müslümanlığı terörle bağdaştırdığını ortaya koyuyor.

Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, açıklamasıyla istemese de tüm Müslümanlar‘ı aynı kefeye koymuş oluyor ki, bu da çok tehlikeli. Aslına bakılırsa Müslümanlar‘ın çoğu merkezi bir örgütte bile toplanmış değil, bu nedenle herhangi bir konuda ortak bir görüş belirtmeleri de beklenemez. Ülkemizde yaşayan Müslümanlar‘ın çoğu örgüt ya da kuruma mensup olmayan kendi halinde, namuslu vatandaşlar. Cumhurbaşkanı‘nın yaptığı genellemeler bu insanların imajını da tehlikeye sokuyor.

"Almanya’daki Müslümanlar, sade ve temiz vatandaşlar ise neden hakklarında bu kadar çok önyargı var?”, sorusunun cevabı açık ve net: Ülkede 3 milyondan fazla Müslüman yaşıyor, ama Alman toplumunun bu vatandaşlarla ilişkisi yok denecek kadar az. Almanlar‘ın, bu insanlarla ilişkisi sadece Müslüman bir manavdan domates biber almasıyla, Müslüman bir dönercide yemek yemesiyle ve Müslüman komşularının ülkelerine gidip tatil yapmasıyla sınırlı. Aslına bakılırsa, Almanlar‘la Müslümanlar arasında doğru dürüst bir bağ da yok. Gerçi 11 Eylül olaylarının ardından kimi çevreler, diyaloğa geçilsin diye çaba harcadı, ama bu çevrelerde de zaten var olan diyaloğun ötesine geçilemedi.

Asıl zor olan da işte bu, birbiriyle ilişkisi olmayan yabancı tarafları biraraya getirmek, yaklaştırmak. Dünyada hergün artan yeni terör saldırıları varken, Almanlar‘la Müslümanlar arasında uyumlu bir ortam yaratmak zor. Bu nedenle de Cumhurbaşkanı Horst Köhler gibi önemli mevkilerde bulunan ve toplumsal sorumluluğu olan kişilere daha çok iş düşüyor. Bu kişilerin bir açıklamada bulunurken defalarca düşünüp taşınması, söylediklerinin nereye varacağı hakkında kafa yorması gerekiyor.

Fransa’da kısa bir süre önce Müslüman örgütler devlet ve toplumla dayanışma gösterileri düzenledi ve bu vesile ile yürüyüşler yaptı. Yürüyüşlerde Irak’ta kaçırılan Fransız gazetecilerin yaşamının, ülkedeki başörtüsü yasağıyla bağlantılı olması kınandı. Kimi çevreler, Almanya’daki Müslüman grupların böylesi bir dayanışmaya hazır olmadığını iddia ediyor, ama bu doğru değil. Böylesi önyargılar, Alman vatandaşlarıyla Müslümanlar‘ın sadece arasını açar. Hatta benzeri iddialar, Berlin’de düzenlenmesi planlanan Arap - İslam Konferansı’na iki önemli organizasyonun katılmasını engelledi bile."