1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da Merkel dönemi

Judith Hartl11 Ekim 2005

18 Eylül’deki erken genel seçimlerin üzerinden üç hafta geçmesinden sonra Almanya’nın başbakanının kim olacağı sorusu nihayet açıklık kazandı. Başbakanlığa Hristiyan Birlik lideri Angela Merkel gelirken Sosyal Demokratlara yeni kabinede daha fazla bakanlık koltuğu verildi.

https://p.dw.com/p/AaUc
Merkel'in kabinesinde Sosyal Demokratlara daha fazla koltuk verildi
Merkel'in kabinesinde Sosyal Demokratlara daha fazla koltuk verildiFotoğraf: AP

Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokratlar arasında devam eden koalisyon ön görüşmelerindeki sessizlik dün sabah bozuldu ve önce siyasi parti yetkililerinden Angela Merkel liderliğinde büyük koalisyon kurulacağı açıklamaları geldi. Ancak resmi açıklamayı öğleden sonra basının önüne çıkan Merkel yaptı. Merkel, “Birincisi ben çok iyiyim, ikincisi önümüzde daha yapacak çok iş olduğuna inanıyorum. Şu an çok dikkatliyim” dedi.

Angela Merkel Gerhard Schröder’in değil de kendisinin başbakan olması üzerinde iki tarafın ne zaman ve nerede uzlaşmaya vardığını ise açıklamak istemedi. Bunun artık önemli olmadığını söyledi. Merkel, “Bugün bir yol ayrımında bulunuyoruz. İki parti de Federal Almanya’daki seçmenlerin tercihini ciddiye aldığını gösterdi ve ben iyimserlik ve iradeyle ülkemiz için iyi birşeyler yapmakta kararlıyım” diye konuştu.

Ağır fatura

Ancak Merkel’ın başbakan olmasının faturası birlik partileri için yüksek oldu. Zira büyük koalisyonda başbakan ve meclis başkanını Hristiyan Birlik Partileri belirleyecek, ancak büyük koalisyona asıl damgayı Sosyal Demokratlar vuracak. Çünkü bu taviz karşılığında dışişleri, maliye ve çalışma bakanlıkları gibi kilit bakanları sosyal demokratlar aldı. Bunun dışında sağlık, ulaştırma, adalet, kalkınma ve çevre bakanlıkları da sosyal demokratların. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Franz Müntefering bu tablodan hoşnut göründü ve son günlerde yaptıkları koalisyon ön görüşmelerinden çok başarılı çıktıklarını söyledi. Müntefering kendi geleceği ile ilgili sorulara ise şöyle cevap verdi. Müntefering, “Şöyle diyebiliriz, biz doğru noktaya geleceğiz. Parti başkanlığında kimin hangi göreve geleceği tartışılacak. Ben her zaman parti meclis grubu başkanı veya parti başkanı olmak isterim, ama kabineye kesinlikle girmem de demiyorum” değerlendirmesini yaptı.

Schröder’in durumu belirsiz

Gerhard Schröder’in siyasi geleceği ise belirsizliğini koruyor. Eski kabineden sadece Wolfgang Clement ne yapacağı konusunda bir açıklama yaptı. Clement sadece özgürlüğünün tadını çıkarmak istediğini söyledi. Birlik partilerinde de bir kişi kesin konuştu. O da Bavyera eyaleti başbakanlığını bırakarak Berlin’e gidecek olan Hristiyan Sosyal Birlik genel başkanı Edmund Stoiber. Büyük koalisyonda ekonomi ve teknoloji bakanı olacak Stoiber mutluydu. Stoiber, “Federal ekonomi bakanlığını ekonomik kalkınma açısından büyük bir şans olarak görüyorum. Bu göreve geldiğim için çok mutluyum. Bavyera’daki deneyimimi Almanya’nın tümüne, dinamik bir ekonomi politikası olarak aktarmak istiyorum” dedi.

Bakanlık dağılımı

Hristiyan Birlik Partileri altı bakanlığı belirleyecek. İçişleri, Savunma, Eğitim ve Araştırma, Aile ve Yaşlılar, Tarım ve Tüketiciyi Koruma bakanlıkları. İlk adım başarıyla atıldı. Koalisyon görüşmeleri gelecek hafta başlayacak. Ancak şimdi iki tarafın önünde daha da zor bir görev var. O da ortak bir yol bulmak. Maliye ve istihdam politikarında benzerlikler olsa da iki taraf arasında federalizm ve eğitim alanlarında daha çok tartışma yaşanacağa benziyor.