Almanya'da nüfus cüzdanları "çip"leniyor

Kimliklere eklenecek ilave veriler sayesinde, nüfus cüzdanlarının gerçekten taşıyana mı ait olduğunun tespitiyle, internet ortamında yapılan alışveriş ve devlet daireleriyle mail yoluyla yapılan yazışmalarda güvenliğin yanı sıra kolaylık sağlaması da amaçlanıyor. Ancak kişisel verilerin bu uygulamayla yabancı şahısların eline geçeceğini savunanlar da var. Hükümetin kararı onaylamasından sonra, önerinin yılsonuna kadar meclisten geçmesi bekleniyor.

Günümüzde, parmak izi ya da el ve yüzün geometrisi sayesinde kişilerin kimliği tam olarak tespit edilebiliyor. Bu tür biyometrik veriler en çok, gümrük kapıları, güvenlik noktaları, bilgisayar, cep telefonu ve pasaport ve kimlik kartlarında kullanılıyor. Parmak izi ve geometrik yüz tanımlama, sahteciliğin en zor yapılabildiği unsurları oluşturuyor. Güvenlik alanında çalışan kurumlar biyometrik imzalarla kişilerin bilgilerinin elektronik kimliklerde depolanmasıyla ilgili yazılımlardan elde edilecek kazancın önümüzdeki yıllarda katlanarak milyarlarca euroyu bulabileceğini belirtiyor.

Nüfus cüzdanlarında çip devri

Almanya'daki yeni nüfus cüzdanlarına sahibine ait bilgilerin depolandığı çipler yerleştirilecek. Bu çiplere kişinin biyometrik fotoğrafı yüklenecek. Ayrıca kimliklerin çıkartılması sırasında ödenecek ilave bir harç karşılığında çiplerde kişinin imzası da bulunacak. Bu elektronik imza örneğin internet ortamındaki alışveriş ya da bankacılık işlemlerinde kimlik tespitini kolaylaştırmış olacak. Bu sayede örneğin şimdiye kadar internet bankacılığında kullanılan şifreler ortadan kalkacak.

Parmak izleri kimliklere konabilecek

Vatandaşların parmak izlerinin alınıp kimliklere aktarılmasıysa zorunlu değil. İsteyen iki elinin başparmak izlerini taratıp kimliklerine yükletebilecek. Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin iç güvenlik yasasında değişiklik yapılarak, kişilerin parmak izlerinin depolanması yönündeki önerisi, Sosyal Demokrat Parti engeline takılmıştı. Sosyal Demokrat Parti, pasaport dışında, nüfus cüzdanlarında kişinin parmak izlerinin zorunlu olarak depolanmaması konusunda ısrar etti. Ancak şimdiye kadar sadece pasaportlarda zorunlu kılınan biyometrik fotoğraf uygulaması nüfus cüzdanlarında da yürürlüğe girdi. Bu fotoğraflar hem şimdi olduğu gibi içişleri veri bankalarında arşivlenecek hem de bundan sonra kimlik kartlarındaki çiplere yerleştirilecek.

Federal Meclis Yeşiller Partisi milletvekillerinden veri güvenliği uzmanı Wolfgang Wieland, kişisel bilgilerin elektronik devrelerle nüfus cüzdanlarında saklanmasının sakıncalı olduğunu savunuyor. Wieland,“Bizim düşüncemize göre, kimliklerde elektronik parmak izi uygulaması hem gereksiz hem de tehlikeli bir yöntemdir. Çünkü kişilerin parmak izleri bu sayede 3. şahıslar tarafından izinsiz bir şekilde kopyalanabilir. İnsanlar kimliklerini her zaman yanında taşır ve örneğini hotele giriş yaparken kimliklerimizi oradaki personele veririz. Ya da yurt dışında da kimliklerimizi başkalarına teslim ettiğimiz oluyor. İşte bu noktada parmak izlerimiz kopyalanabilir ve 3. şahıslar şahsi bilgilerimizi usulsüzce kullanabilir.” eleştirisini getiriyor.

"Uygulama toplumda bölünmelere yol açar"

Parmak izi uygulaması zorunlu kılınmasa da, Alman Hür Demokrat Parti'den Giesela Spitz bunun toplumda bölünmelere yol açacağı görüşünü savunuyor. Spitz,”parmak izini veren vatandaşlar “suçsuz”, vermeyenlerse peşinen “şüpheli” damgası yiyecekler diyor.

Avrupa'da bu yönde bir karar yok

Sol Pariti milletvekili Jan Korte de bu tür ilave uygulamaların güvenlik açısından gerekli olmadığını savunurken, Avrupa Birliği içinde de elektronik parmak izi zorunluluğunun olmadığını vurguluyor. Korte,

“Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosunda Pasaportlarla ilgili bu yönde bir karar vardı ancak nüfus cüzdanlarında bu uygulamayı zorunlu kılan bir karar yok. Federal hükümet pasaportlardaki biyometrik verilerle ilgili düzenlemeyi bu sayede ülkemizde de yürürlüğe koydu ancak kimliklerde de benzer bir uygulamayı dayatmak istemesi ilginç.” diyor.