1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da Oscar coşkusu

DW26 Şubat 2007

79. Oscar ödüllerinde En İyi Yabancı Film Oscarını Almanya yapımı Başkalarının Hayatı filminin kazanması, Alman sinemaseverleri sevince boğdu. Ödülle birlikte Alman sinemacılar üçüncü defa Oscar’ı evlerine götürmüş oldular.

https://p.dw.com/p/AaGr
35 yaşındaki Donnersmarck Oscarlı Alman filminin hem senaryosunu yazdı hem de yönetti
35 yaşındaki Donnersmarck Oscarlı Alman filminin hem senaryosunu yazdı hem de yönettiFotoğraf: AP
Alman yönetmen Florian Henckel von Donnersmarck, “Das Leben der Anderen-Başkalarının Hayatı” filmiyle, en iyi yabancı film Oscar’ını aldı. Film, Almanya’nın ikiye bölündüğü yıllarda, Doğu Almanya gizli istihbarat servisi Stasi’nin, vatandaşların özel hayatını nasıl ihlal ettiğini anlatıyor.

Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde yaşananlara tanıklık etmeyen von Donnersmarck, Almanya’nın batısındaki Köln kentinde doğdu. Çocukluğunu ve gençliğini, New York, Berlin, Frankfurt ve Brüksel’de geçirdi. Yüksek öğrenimine, Oxford’daki New Collage’de başladı. Bu yıllarda sinemayı keşfeden von Donnersmarck, Münih Televizyon ve Film Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.

Klinsmann benzetmesi

Florian Henckel Von Donnersmarck, Oscar Töreni öncesinde, “Eğer Oscar’ı alırsam, Dünya Futbol Şampiyonası’nı aslında kazanmış gibi kabul edilen, Alman Teknik Direktör Jürgen Klinsmann gibi olacağım” demişti. Von Donnersmarck’ın bu sözleriyle haklı çıktığı söylenebilir, zira, haber Almanya’da sevinçle karşılandı. Son derece mütevazi görünen Von Donnersmarck, Oscar Töreni sırasında sahneye kendinden emin adımlarla çıktı.

Schwarzenegger’e de teşekkür

Donnersmarck, “Yapımcılarıma, oyuncularıma, Almanya ve Bavyera’daki tüm ekibime ve Arnold Schwarzenegger’e “ben bunun yapamam” sözlerini dağarcığımdan sildiği için teşekkür ederim. Ve tabii ki, eşim Christiane’ye, seni seviyorum” dedi.

Akademi üyeleri, klasik kurallara göre çekilmiş olan “Das Leben der Anderen-Başkalarının Hayatı”nı, en güçlü rakibi fantastik Meksika filmi “Pan’s Labyrinth”e göre, kendilerine daha yakın buldular. Von Donnersmarck, Oscar’ı alacağını beklememesine rağmen, bunu hak etmişti. Elbette, genç yönetmenlerin hepsi, ilk filmlerini büyük bir heyecanla çeker. Ama, ilk film için, yaklaşık 5 yıl çalışmak, tarihi bir konuyu en ince ayrıntısına kadar incelemek, aylar boyunca detaylar üzerinde düşünmek, kuşkusuz büyük bir irade, cesaret ve en önemlisi filme aşık olmayı gerektirir.

Arkasında durabileceğiniz bir film

Donnersmarck, “Bu mutlaka alınması gereken bir karardı. Öncelikle iyi yaşamak mı istiyorsunuz, yoksa daha ilk filmde, arkasında durabileceğiniz, gerçekten iyi bir film mi yapmak istiyorsunuz” diye konuştu.

Almanya’da, daha ilk filminde, görüntü ve içerik açısından bu olgunluğa erişen başka bir yönetmen çıkmadı. Von Donnersmarck hep mükemmelliği arıyor. Alfred Hitchcock gibi, klasik anlamda görüntüler sunan yönetmen, beyazperdenin her santimetrekaresini denetimi altında tutuyor. Çevresindekilere dostça davranan yönetmen, çekimler sırasında bile başkalarını dinlemesini biliyor.

Almanya’da 1,5 milyon kişi izledi

“Başkalarının Hayatı”nı, Almanya’da yaklaşık bir buçuk milyon kişi izledi. Von Donnersmarck, sadece kendi çevresindekiler için film çeken, seyirciyi düşünmeyen bir yönetmenin şansının olmayacağına inanıyor.

Donnersmarck, “Benim için bir filmin, doğrudan duygusal olarak değerlendirilmesi ve gerçekten seyiriciye hitap etmesi çok önemli. Seyirciye, duygularla yüklü, doğrudan bir hikaye anlatmak istiyorum. Sadece elitler için üretilen filmlere inanmıyorum” diyor.

Oscar, çoğu zaman sanat kisvesi altında, ticari filmlere verilen bir ödül olarak değerlendiriliyor, fakat altın heykelciğin von Donnersmarck’a verilmesiyle, bu kez ödül gerçek bir sanatçıya gitti.