1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da terörle mücadele önlemleri tartışıldı

Ajanslar4 Kasım 2004

Alman Federal Emniyet Müdürlüğü’nün (BKA) düzenlediği kongrede buluşan uzmanlar, Almanya’daki terör tehlikesini masaya yatırdılar. Alınan güvenlik önlemlerinin pahalıya mal olduğuna da dikkat çekilen kongrede, terörle mücadelerir onyıllar sürebileceği dile getirildi...

https://p.dw.com/p/Ab4t
Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, güvenlik birimleri arasında iletişimin güçlendirilmesini istedi...
Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, güvenlik birimleri arasında iletişimin güçlendirilmesini istedi...Fotoğraf: AP

Wiesbaden’da 350 uzmanın katıldığı Almanya Federal Emniyet Müdürlüğü'nün kongresinde öncelikle Almanya’daki terörle mücadele konusu görüşüldü. Katılımcılar, Federal İçişleri Bakanı Otto Schily’nin de görüşü doğrultusunda Alman güvenlik birimleri arasındaki iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Schily de mevcut terör tehdidi gözönüne alındığında Almanya’daki emniyet birimlerinin yetkilerinin artırılmasını talep etti. Schily bu yetkiler arasında telefon dinleme uygulamasını da saydı. Alman Bakan bunun yanında, Alman gizli servis, emniyet birimleri ile Anayasayı Koruma Dairesi’nin Aralık ayında açılacak ortak analiz merkezinden övgüyle söz etti.

Terörle mücadele pahalıya mal oldu

Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nden Tilman Brück, kongreye katılan hukukçu ve emniyet görevlilerini, terör korkusunun ekonomik boyutları hakkında aydınlattı. Bu korkunun, sadece yaşam standartını düşürücü etkisi olmadığını, aynı zamanda çok pahalıya mal olduğunu da kaydetti.

Brück, ihracat odaklı Batı Avrupa’da bu korku nedeniye uluslararası ticarette alınan güvenlik önlemlerinin artırıldığı ve bunun ekonomik boyutunun da tüketiciye yansıdığını dile getirdi. Korkuyu teröristlerin ana zaferlerinden biri olarak nitelendiren uzman, örneğin ABD’de iş verimliliğinin yüzde 1.1 oranında düştüğünü ve bunun gayri safi milli hasılada 70 milyar dolay kayba yol açtığını söyledi.

Ilımlı Müslümanlar

Augsburglu Profesör Peter Waldmann ise Almanya’da Müslümanlar’ın çoğunun terörü desteklemediğine ve terörle mücadelenin potansiyel savaşçıları olduğuna dikkat çekti. Polis teşkilatının ülkede yaşayan yaklaşık 3 milyon ılımlı Müslümanı radikal çabalar konusunda enformasyon kaynağı olarak kazanması gerektiğini vurguladı.

Waldmann, tehlike anında Almanya’daki Müslümanlar’ın çoğunun Alman devletine arka çıkacağını belirterek, Ortadoğu ya da Kuzey Afrika’da yaşayan Müslümanlar’ın çoğunluğunun da teröist grupları desteklediği görüşüne katılmadığını belirtti. Profesör Waldmann, İslam ülkelerinde radikal gruplarla kendini özdeşleştirmeyen yeni bir kuşağın yetişmesi durumunda, İslamcı terör tehdidinin 10 ila 20 yıl içinde yenilebileceği öngörüsünde bulundu.

Arap dünyası

Dışişleri Bakanlığı’na bağlı çalışan İslam Bilimleri Uzmanı Volkmar Wenzel ise konunun başka bir boyutuna dikkat çekti. Wenzel, ”Arap dünyasında pek çok kişi, Batı dünyası tarafından özellikle kültürel kimliklerinin tehdit edildiğini düşünüyor” dedi. Bu nedenle, Batı tarzı televizyon programların müzik ve kitapların birer potansiyel tehlike olarak görüldüğünü vurguladı.

Bu nedenle bu ülkelerdeki halkın, radikal İslamcılar ya da çoğu demokratik olmayan devlet yönetimleri ile mücadelede, Batı’yı bir müttefik olarak görmediğine dikkat çekti. Wenzel, Arap dünyasında terörün en fazla kendisi için gelecek umudu görmeyen, öfkeli topluluklar arasında taban bulduğunu vurguladı. İslam Bilimleri Uzmanı, bu nedenle Batı’nın İslam dünyası ile diyalogda atılımcı davranması gerektiğinin altını çizdi.