1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da Yargıtay'ın PKK kararı

Gudula Geuther21 Ekim 2004

Alman Yargıtay’ı yasadışı PKK’nın bir suç örgütü olduğuna ve yöneticilerinin bir suç örgütüne mensup olmakla yargılanabileceğine karar verdi. Ama, verilecek cezalarda, kararlar şiddet olasılığı gerekçesiyle alınamaz. Yargıtay, bu kararı, PKK’nın Almanya’daki eylemlerini yönettikleri gerekçesi ile mahkum olan iki kişinin davası ile ilgili olarak verdi...

https://p.dw.com/p/Ab5n
Karlsruhe'deki Yargıtay, PKK yöneticileri olduğu iddiasıyla iki kişi hakkında verilen cezayı bozdu...
Karlsruhe'deki Yargıtay, PKK yöneticileri olduğu iddiasıyla iki kişi hakkında verilen cezayı bozdu...Fotoğraf: AP

PKK kısa adıyla bilinen Kürdistan İşçi Partisi, bundan 5 yıl önce Almanya’da şiddete başvurmayacağını açıklamıştı. Oysa, örgüt 90’lı yıllarda terörist örgüt olarak kabul ediliyor ve konsolosluk baskınları, otoyol işgalleri gibi şiddet eylemleri ile dikkat çekiyordu. Şiddetten vazgeçileceğinin açıklanmasından sonra Federal Savcı Kai Nehm, PKK üyelerine verilecek cezalarda ağırlaştırıcı unsur bulunmadığına karar vermişti.

Sonuçta, PKK’nın lider kadrosundaki iki üyesi, mahkeme önüne çıkarılınca bu durum dikkate alındı. İki PKK’lı 2000 yılı Mayıs ayı ile 2002 yılı Mart ayı arasındaki dönemde bölge sorumlusu olmakla suçlanıyordu. Bu tarihler, PKK’nın şiddet eylemlerinden vazgeçtiği döneme denk düşüyordu.

Celle’deki Eyalet Yüksek Mahkemesi, PKK kadrolarının Abdullah Öcalan’ın şiddetten vazgeçme çağrısına uyarak barışçı eylemleri tercih ettiklerini kabul etti. Ancak Kongra-Gel, (Kürdistan Halk Kongresi) ismini alan örgütün, bildirileri ve söyleminde şiddete her an geri dönülebileceğine dair işaretler bulunduğunu belirterek, sanıkları bir suç örgütüne üye olmaktan iki yıl dokuz ay ve üç yıl üç ay hapis cezasına çarptırdı.

Yargıtay kararı bozdu

Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin bu kararı, Yargıtay tarafından gerekçesi yanlış bulunarak bozuldu. Alman Yargıtay’ına göre, sanıklara tahminler ya da varsayımlar üzerine ceza verilemez. Söz konusu iki sanığın durumunda verilen cezalar işledikleri suçlara uygun olsa bile kararın gerekçesinde varsayımlardan söz edilmesi yanlış. Oysa, Eyalet Mahkemesi yargıçları, PKK liderliğinin şiddetten kesinlikle vazgeçtiğini söylememesinin ağırlaştırı unsur olduğu kanaatine varmışlardı.

Öte yandan, PKK liderliğinin hala kadrolarını yasadışı yollardan Almanya’ya getirme, sahte pasaport temin etme ve Kürtler üzerinde baskı kurma gibi ağır suç kapsamına girecek eylemleri olduğuna dikkat çektiler. Federal Savcı Yardımcısı Wolfgang Kalf, kararla ilgili olarak ”Örneğin, Almanya’da yaşayan tüm Kürtler‘in liderliği iddiasında bulunuyonlar. Pratikte bu, eğer liderlik isterse, her Kürt kökenlinin, yıllık gelirinin yüzde onunu PKK’ya vermesi anlamına geliyor” dedi.

”Kanı yeterli değil”

PKK’nın bir suç örgütü olup olmadığı kararı Federal Savcılık için çok önemli. Çünkü suç örgütü kapsamına girenlerin faaliyetlerinin, suçu önlemek amacıyla izlenmesine ancak bu durumda karar veriliyor. Sonuçta, Yargıtay’ın kararı PKK liderliği için birşeyi değiştirmese de, bu tür kişilerin izlenmesi açısından bazı zorluklar ortaya çıkıyor.

Federal Savcı Yardımcısı Wolfgang Kalf bu konuda ise ”Bir kişinin suç işleyebileceği kanısının var olması yeterli değil, bir örgütün izlenebilmesi için üyelerinin suç işlemeye hazır olduklarının kesin olarak bilinmesi gerekir. Ayrıca savcılığın önüne gelen davalarda, sanıklarla ilgili bir değişiklik olup olmadığını kavramaları gerekir. Bunu yapacak olan da federal savcılık değil, duruma hakim olan yerel savcılıklardır” diye konuştu.

Alman Yargıtay’nın bu kararı ile PKK kadroları bir suç örgütüne üye olmaktan yargılanmaya devam edilecek, ancak genelde şiddet eğilimi varsayımından değil, işledikleri suçlardan ceza alacaklar. Bu da bazı durumlarda verilen cezalarda indirime yol açabilecek.