1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'dan "AB'de genişleme ve reform" hamlesi

2 Kasım 2023

Almanya'nın ev sahipliğinde Türkiye'nin de katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda AB genişleme süreci ve Birlik'in işlerliği için reform önerileri masaya yatırıldı.

https://p.dw.com/p/4YKNO
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock
Almanya Dışişleri Bakanı BaerbockFotoğraf: Florian Gaertner/photothek/picture alliance

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa Birliği'nin (AB) işlerliğinin güçlendirilmesi için reform planlarının masaya yatırıldığı, AB ülkelerinin yanı sıra aralarında Türkiye'nin de bulunduğu üyelik sürecindeki 10 ülkenin de temsil edildiği toplantıya ev sahipliği yaptı. AB Dönem Başkanı İspanya ile koordinasyon içinde yapıldığı vurgulanan "Daha büyük ve daha güçlü bir Avrupa" başlıklı toplantıya Almanya'nın reform önerileri damgasını vurdu.

Alman Dışişleri Bakanlığında düzenlenen ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da katıldığı toplantının açılışında konuşan Baerbock, "Şu an Avrupa'yı ilgilendiren en önemli soru, AB'yi güçlendirip güçlendirmeyeceğimiz değil, bunu nasıl yapacağımızdır. AB üyelerinin sayısı neredeyse üçte bir oranında artacaksa Birliğimizin, temelden çatıya, güçlü bir yapıya ihtiyacı var" dedi.

AB genişlemesinin, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının jeopolitik sonucu olduğunu, Avrupa'da gri bölgeler oluşmasına mahal verilemeyeceğini belirten Baerbock, genişlemenin AB için jeopolitik bir fırsat olduğunu söyledi.

Yeni üyelerin kabulü öncesinde AB'nin işlerliğinin artırılmasının önemine vurgu yapan Baerbock, aksi takdirde "36 ya da daha da fazla üyeli bir AB'de iç blokaj riskinin üstünden gelinemeyeceğini" kaydetti.

Üyelik öncesi avantajlar

AB genişleme sürecinde ülkelerin aday olmadan önce AB'nin avantajlarından yararlanması gerektiğine vurgu yapan Baerbock, devlet ve hükümet başkanlarından oluşan AB Konsey toplantılarına gözlemci olarak katılım gibi olanaklar sağlanarak aday ülkelerin aşamalı olarak AB'ye entegre edilebileceğini kaydetti.

Üye sayısıyla birlikte AB Parlamentosu ve AB Komisyonunun da daha fazla büyüyemeyeceğini belirten Baerbock, AB'nin icra organı olan Komisyon'un görev alanlarının üye devletler arasında dağıtılabileceğini ve yetki alanlarının üye devletlerce ortaklaşa yönetilebileceğini söyledi.

Strazburg'daki Avrupa Parlamentosu
Strazburg'daki Avrupa ParlamentosuFotoğraf: Dwi Anoraganingrum/Panama Pictures/picture alliance

AB dış politikasında yetki alanlarının uzun vadede daha açık bir şekilde belirlenmesi gerektiğine de işaret eden Baerbock, "Yabancı muhataplarımız AB Komisyonu Başkanını mı Dış Politika Yüksek Temsilcisini mi yoksa AB Konseyi Başkanını mı davet edeceklerini bilmiyorsa bunun bir yararı olabilir mi?" sorusunu yöneltti.

Kararlarda "nitelikli çoğunluk" önerisi

Almanya'nın reform önerileri arasında, oybirliği ilkesi nedeniyle çeşitli karar süreçlerinde yaşanan tıkanıklarının giderilmesi de yer aldı. AB'de mali işlerden dış politikaya kararların daha büyük bir bölümünün nitelikli çoğunlukla alınabilmesi gerektiğini belirten Baerbock, 10 AB ülkesiyle birlikte, "daha küçük üyelerin haklı endişelerini giderecek araç ve uzlaşılar üzerinde çalıştıklarını" belirtti.

AB'nin iç işleyişiyle ilgili reformlar için bir takvim oluşturulması gerektiğini belirten Baerbock, bu konuda 2024'ün ilk yarısında Belçika'nın AB Dönem Başkanlığı döneminde somut bir yol haritasının ortaya çıkmasını umduğunu söyledi. Alman Bakan, reform sürecinin zor olacağının bilincinde olduğunu ancak mümkün olduğunca Avrupa Parlamentosunun 2024-2029 yasama döneminde sonuçlar alınması gerektiğini belirtti.

AB'nin ancak Birlik'in temel değerlerinden taviz vermediği takdirde işlerliğini koruyabileceğini kaydeden Baerbock, "Hukukun üstünlüğü ve demokrasi her zaman Birliğimizin güçlü temeli olmaya devam edecek. Bu nedenle AB kaynaklarından ödemelerin hukukun üstünlüğü standartlarına uyum koşuluna daha güçlü bir şekilde bağlanması gerek" dedi.

Ukrayna ve Moldova vurgusu

Ukrayna ve Moldova Cumhuriyeti'nin yanı sıra Batı Balkan ülkelerinin AB'ye üye olmasının önemine işaret eden Baerbock, özellikle Ukrayna ve Moldava'ya vurgu yaparak "Avrupa'nın kalbi Kiev'de atıyor. AB devlet ve hükümet başkanlarının Ukrayna'ya Aralık ayındaki zirve toplantısında bu yönde bir sinyal vereceklerine inanıyorum. Aynısı Moldova için de geçerli" diye konuştu.

Şu an AB üyeliği için resmi aday statüsüne sahip ülkeler Türkiye'nin yanı sıra Ukrayna, Moldova, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Kuzey Makedonya. Gürcistan da 2022'de tam üyelik için resmen başvuruda bulunmuş ve AB Komisyonu'nun Gürcistan'ın üyeliği için verdiği tavsiye kararı AB liderlerince benimsenmişti. Ancak Gürcistan'ın resmi üye adayı statüsüne sahip olabilmesi için bazı reformları yerine getirmesi ve reform sürecinin Komisyon tarafından izlenmesi karara bağlanmıştı. Kosova da aynı şekilde "potansiyel aday ülke" statüsünde bulunuyor.

Baerbock ile Fidan Ortadoğu'yu görüştü

Toplantı sırasında resmi üye adayı olan Türkiye ile ilgili bir mesaj verilmezken toplantı öncesinde Baerbock'un Hakan Fidan ile yaptığı görüşmeye Ortadoğu konusunun damga vurması dikkat çekti. Alman Dışişleri Bakanlığından görüşmeyle ilgili yapılan paylaşımda "Bugün Avrupa Berlin'de misafir ama kriz diplomasisi devam ediyor. Hamas'ın terör saldırıları ve Gazze'deki sivil halkın feci insanî durumu, Baerbock'un Türk mevkidaşı ile görüşmesinin odak noktasını oluşturdu" ifadeleri kullanıldı.

Hakan Fidan, Berlin'de Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

DW/BK,TY