1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'dan Türkiye'ye yakın takip

26 Eylül 2010

Alman Dışişleri Bakanlığı Türkiye raportörü Nikolaus Lambsdorff, Türkiye'nin kaydettiği gelişmeleri fırsat olarak gördüklerini ve yakından takip ettiklerini belirterek, vize kolaylıkları konusunda olumlu mesajlar verdi.

https://p.dw.com/p/PMzH
Nikolaus Graf Lambsdorff
Nikolaus Graf LambsdorffFotoğraf: picture-alliance/dpa

Küresel mali ve ekonomik krizin yaralarını sarmaya çalışan Avrupa Birliği, diğer yandan da adına layık bir birlik olabilmek için bütün kıtaya yayılıp genişleme sürecini tamamlamayı hedefliyor. Krize koordineli tepki verme ve tehlikeli boyutlara varan borçlanmayı yönetip mali piyasaları denetim altına alma çalışmaları birlik Avrupa’sını genişleme adımlarını daha dikkatli atmaya zorluyor. Büyük doğuya açılma projesinin tamamlanmasından sonra sıra şimdi de Balkan ülkelerine ve tabii Türkiye ile sürdürülmekte olan ama sonunda tam üyelik garantisi bulunmayan müzakerelere geldi.

Avrupa Birliği’nin genişleme programını, Deutsche Welle Orta ve Güneydoğu Avrupa programları yöneticisi Verica Spasovska'ya anlatan Almanya Dışişleri Bakanlığı Güneydoğu Avrupa, Türkiye ve EFTA devletleri raportörü Nikolaus Lambsdorff, Türkiye'nin kaydettiği gelişmeleri ve dış politikadaki açılımlarını bir fırsat olarak gördüklerini ve yakından takip ettiklerini belirtti. Lambsdorff, Türkiye'ye sağlanması söz konusu olan kolaylıkları ise şöyle sıraladı:

'Vizedeki zorluklardan biz de memnun değiliz'

“Dışişleri Bakanlığı olarak, Türkiye’nin kaydettiği gelişmeyi, dış politikasında nasıl pozisyon belirleyip adımlar attığını yakından izliyoruz. Türkiye’nin artan ve güçlenen rolünün dikkate alınması gerektiği kanaatindeyiz. Bu gelişmeyi tehlike değil, aksine önemli bir fırsat addediyor ve Türkiye ile işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. Almanya Dışişleri Bakanı’nın bir yılda iki kez Türkiye’yi ziyaret etmiş olması ve Türkiye Dışişleri Bakanı ile çok iyi anlaşması tesadüf olamaz. Türkiye’nin Avrupa Birliği ve özellikle de Almanya piyasasına büyük ilgi gösterdiği yadsınamaz. Bazı durumlarda Almanya vizesi almanın bu kadar zor olması bizi de memnun etmiyor. Vize başvurularının yüksekliği ilginin ve Almanya’ya verilen önemin ne kadar büyük olduğunu göstermeye yeter. Ama vize işlemlerinin düzenlemesini dışişleri değil, Almanya İçişleri bakanlığı yapıyor. Yine de öncelikle Türkiye konusunda daha fazlasını yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz ve kanaatime göre bu yapılacak da.”

Vize kolaylıkları için çalışmalar sürüyor
Vize kolaylıkları için çalışmalar sürüyorFotoğraf: picture-alliance/chromorange

'Her ülkenin durumu farklı'

Lambsdorff, bütün batı Balkan ülkelerinin kestirilebilir zaman içinde AB üyesi olup olamayacakları sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“2003 Selanik zirvesinde böyle bir söz verildiği doğrudur. Bütün batı Balkan ülkeleri tam üyelik perspektifine sahiptir. Hırvatistan’ın büyük ihtimalle AB’nin 28'inci üyesi olacağı da. Kesin tarih vermemeye özen gösteriyoruz. Hırvatistan da bunu biliyor ama üyeliği görülebilir zaman içinde gerçekleşecektir. Diğer batı Balkan ülkelerinin durumu tek tek ele alınacak ama hepsi aynı perspektife sahipler ve bu tutum değişmeyecek. AB ve öncelikle de önemli birlik üyeleri gelecekte bu ülkelerle daha fazla ilgileneceklerdir.”

'Tempo farkı belirleyici olacak'

Nikolaus Lambsdorff Almanya'nın genişleme politikasındaki rolünü ise şöyle özetledi:

“Bildiğiniz gibi Almanya başından beri üyelik perspektifini destekledi. Almanya, Hans Dietrich Genscher’in dışişleri bakanlığı döneminde bu ülkelerin bağımsız devletler olarak resmen tanınmasını sağlamıştı. Bunun ne kadar doğru olduğu daha sonra anlaşıldı. Üyelik kapısının açılmasının ne kadar isabetli olduğu da kanıtlandı. Avrupa Birliği’nin Balkan ülkeleri üzerindeki cezp edici etkisi inkar edilemez. Tabii ki henüz birçok eksiklikler var. Ama son yıllarda eski Yugoslavya’da ve Arnavutluk’ta önemli ilerleme kaydedildi. Halâ Balkanlar’ın istikrara kavuşturulmasından söz ediyoruz. Bundan on, on iki yıl önce, bölgede bir daha savaş çıkmayacağından emin olmak istiyorduk. İstikrarı artık farklı değerlendiriyoruz. Örneğin demokratikleşmede ve ekonomide ilerleme sağlanması gibi. Almanya ve ortakları istikrarın sağlanmasına yardımcı olurken Balkan ülkelerine aynı zamanda yüklü mali katkıda da bulunuyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Verica Spasovska / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu