1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın çalışan fakirleri

21 Temmuz 2011

Bir ülkenin genel ekonomik durumu, fertlerinin hayat standardı hakkında tam fikir vermez. Refah ülkesi Almanya'da da durum farklı değil.

https://p.dw.com/p/120NQ
Fotoğraf: dapd

Alman ekonomisi şu sıralarda özgüvenden adeta kabına sığmıyor. Ekonomistlerin tahminlerine göre ekonomik büyüme hızı bu yıl %3,4’ü bulacak. Konjonktürün soğumasına rağmen 2012 yılında da Almanya’nın yüzde 1,9’luk büyüme hızını yakalaması bekleniyor. Almanya’nın ekonomik durumu ve beklentileri son derece parlak. Doğal olarak, canlanmadan herkesin nasibini alması beklenir. Ancak Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (DİW) bu beklentinin gerçeklik payını sorguladığı araştırmasında son derece olumsuz bir tablo çiziyor. Ekonomik büyümeye rağmen son on yıldır Almanya’da ödenen ücretler yerinde sayıyor, bazı gelir gruplarlında ise hissedilir oranda geriliyor.

Ekonomi büyüyor, ama ücretler düşüyor. Berlin'deki Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, kulağa çelişkili gelen bu durumun, aslında Almanya’nın son on yılda çizdiği gelişmeyi yansıttığı sonucuna varmış.

Alman ekonomisinin büyüme hızı ortalaması, şirket kârları ve sermaye gelirleri on yıldır artarken ücretli kesimin büyük bölümü bu pastadan pay alamadı. Enstitü’nün araştırmacılarından Markus Grabka, aksine düşük gelirlilerin ücretlerinin azaldığına işaret ediyor ve 2000 yılında net 1 300 Euro kazananların reel gelirinin 2010 yılında 1 200 Euro’nun altına düştüğünü, söylüyor.

Almanya’daki ücretle çalışanların net aylığı 2000 yılından bu yana ortalama yüzde 2,5, düşük gelir grubundakilerin aylığı ise yüzde 22’ye varan oranlarda geriledi.

Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Dr. Markus Grabka
Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Dr. Markus GrabkaFotoğraf: Deutsches Institut für Wirtschaftsforschung

Az kazanan çok kaybetti

En büyük gelir kaybına, 700 ila 1 300 Euro net aylıkla çalışan dar gelirliler uğradı. Alman Sendikalar Birliği’nin istihdam politikaları sözcüsü Wilhelm Adamy son derece kötü bir trendden söz ediyor. Alyman sendikacı, 'Bu gelişme uluslararası kıyaslamalara göre son derece endişe vericidir. Çünkü başka hiçbir sanayi ülkesinde gelir adaletsizliği ve fakirlik Almanya’daki kadar artmamıştır', diyor.

Araştırmacı Markus Grabka, düşük aylıkla çalışanların reel gelir kaybına uğramasının çeşitli nedenleri olduğunu söylüyor. 2005 yılındaki istihdam piyasası ve işsizlik sigortası reformları düşük gelirli işlerin yaygınlaşmasına yol açtı. Nitekim Federal İstatistik Dairesi de hafta başında, 2008 ile 2010 yılları arasında Almanya’da en yüksek istihdam artışının süresi sınırlı işlerde kaydedildiğini duyurdu.

Bir diğer neden de, ortalama olarak erkeklerden daha az ücret alan çalışan kadın sayısının artması. Buna bir de sendikaların işsizlik korkusuyla yıllardır zam taleplerinde ölçülü davranması ekleniyor.

Bunun neticesi ortada: Düşük gelirlilerin sayısı 2010 yılında yedi milyonla rekor düzeye çıktı. 40 milyonu bulan Almanya’daki ekonomik bakımdan faal nüfusun yedide biri en düşük maaşla çalıştırılıyor.

Reformlar çalışan fakirler yarattı

Bazı ekonomistler bunu, istihdam piyasasının esnekleştirilmesi şeklindeki taleplerin ve işsizlikle mücadelenin başarılması olarak nitelendiriyor. Sendikalarla muhalefet partileri ise milyonlarca insanın çalıştığı halde fakirlikten kurtulamaması karşısında, asgari ücret uygulamasına geçilmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünde. Asgari ücret şimdilik sadece birkaç branşta uygulanıyor. Markus Grabka asgari ücretin de her derde deva olamayacağını şöyle izah ediyor: 'Asgari ücret, alt gelir gruplarına doğal olarak istikrar kazandırır. Ama reel gelirlerin yerinde sayması ya da gerilemesinden toplumun çok daha geniş bir kesimi etkileniyor. Bu nedenle asgari ücrete geçilmesi sadece küçük bir kesimi rahatlatır.'

Çalışma Bakanlığı, endişe verici rakamlara rağmen harekete geçmeye gerek olmadığı görüşünde. Bakanlık sözcüsü, hangi branşta ücret tavanının ne olacağına işçi ve işveren temsilcileri arasında karar verildiğini, ve ücretlerin sadece aşırılıkların görüldüğü işyerlerinde arttırılabileceğini söylüyor. Sendikacı Adamy ise, çalışanların düşük gelir grubuna düşmesini önlemenin hükümetin görevi olduğunu belirtiyor.

Sendikalar 2011 yılında yüksek oranlı ücret zammı koparsa bile Euro Bölgesi’nde tırmanmaya başlayan enflasyon düşük ücretle çalışanın reel gelirini daha da eritecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Richard Fuchs/A. Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek