1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın daimi üyelik hayali

Klaus Dahmann1 Aralık 2004

BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın görevlendirdiği, BM’de yapılacak reform taslağını hazırlayan bağımsız kurul dün tavsiye önerilerini yayınladı. Önerilerden en dikkat çekici olanı ise Güvenlik Konseyi’ni 15’den 24 üyeye çıkarılması. Ancak reform komisyonu hazırladığı taslakta, bunun nasıl gerçekleşeceğine açıklık getirilmiyor ve iki öneri sunuluyor. DW’den Klaus Dahmann’ın yorumu:

https://p.dw.com/p/AZzk

”BM’de yapılacak reformları içeren rapor, birçok gözlemcinin beklediği kadar gürültü patırdı kopartmadı. Raporda, BM Güvenlik Konseyi’nin genişletilmesi gerektiği belirtilerek ve komisyonda yer alan 16 danışman bunun için iki ayrı taslak sunuyor. Ancak bunlarla ilgili değerlendirme yapılmıyor.

Rapor, BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik almak için uğrayan Berlin hükümetinde ise hayalkırıklığı yarattı. Almanya raporda yer alan, altı ülkeye daha daimi üyelik verilmesi önerisine destek çıkmalı ve neden Almanya’nın bu sandalyelerden birini alması gerektiği konusunda diğer ülkeleri ikna etmeli.

Japonya, Hindistan ve Brezilya da daimi üyelik peşinde. İtalya, Pakistan ve Meksika ise bu ülkeleri engellemek için elinden geleni yapacak. İtalya, Almanya’nın daimi üyelik almasını istemiyor, Pakistan Hindistan’ın önüne kesmek istiyor, Meksika ise Brezilya’nın üyeliğine karşı. Bunun yerine bu üç ülke, BM Güvenlik Konseyi’nde görev süresi 2 ila 4 yıl arasında değişen daimi olmayan üyelikler öneriyor.

Bu durumda Almanya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik alma şansı düşük. Başbakan Schröder ile Dışişleri Bakanı Fischer Almanya’nın uluslararası barış misyonlarında önemli rol oynadığını vurgulayabilir ya da Almanya’nın BM’ye en yüksek aidatı ödeyen üçüncü ülke olduğuna işaret edebilirler. Tüm bunlar kulağa mantıklı geliyor, ama BM bu mantığa göre işlemiyor.

Komisyonun Güvenlik Konseyi’ndeki yeni sandalyelerin, adil biçimde dağıtılması için çaba göstermesi bile ilerleme kabul edilip kutlanabilir. Nitekim komisyon Afrika, Asya ve Güney Amerika’nın Güvenlik Konseyi’nin genişletilmesi planlarında eşit olarak dikkate alınması gerektiğini savunuyor. Ancak böyle olsa bile, Konsey’in II. Dünya Savaşı galiplerinin oluşturduğu daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’in Konsey’deki ayrıcalıklı konumlarını değiştirmeyecek.

Tüm bunlar, Almanya’nın daimi üyeliğine karşı bir argüman. Neden Afrika ülkeleri Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik konusunda bir Avrupa ülkesini desteklesin ki? Ayrıca Almanya, Irak Savaşı’na ‘hayır’ dediği Güvenlik Konseyi’nin etkili üyesi ABD’nin desteğinden de yoksun.

Bu durumda İtalya, Pakistan ve Meksika’nın Güvenlik Konseyi’nde daimi olmayan üyelikler önerisi daha cazip görünüyor. Çünkü bu durumda Güvenlik Konseyi’ndeki şimdiki daimi ülkelerin gücü daha az tehlikede olacak. Diğer ülkeler de bu öneri sayesinde, daha kısa aralıklarla dönüşümlü olarak Güvenlik Konseyi’nde sandalye sahibi olabilecek. 2005’in Eylül ayında BM Genel Kurulu’nda reformların karara bağlanacağı oturumdan sonra da Almanya için BM Güvenlik Konseyi daimi üyeliği hayal olarak kalacak.