1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın Güvenlik Konseyi sınavı

2 Ocak 2012

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğinde bir yılı ardında bırakan Almanya, çeşitli girişimleri ve sunduğu karar tasarılarıyla dikkat çekmeyi başardı. New York’tan Thomas Schmidt’in haberi.

https://p.dw.com/p/13ciP
Fotoğraf: DW Fotomontage

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, geride bıraktığımız 2011 yılında neredeyse çalışma rekoru kırdı. Arap Baharı’nın yol açtığı gelişmeler, BM’in en yüksek karar organı için ağır bir sınav oldu. Almanya’nın BM’deki daimi temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig Almanya’nın bu ortamda, kendi hedeflerini de aşan bir rol üstlenmek zorunda kaldığını söylüyor.

“Almanya, Güvenlik Konseyi’nin itici güçlerinden biri oldu. Bazı konuları gündeme getirmek hiç de kolay bir iş değildi. Bunun başarılmasında önemli payımız oldu.”

Küçük ama kalıcı başarılar

Silahlı çatışmalarda çocukların kollanması ve devletler topluluğunun, iklim değişikliğinin milli güvenliği de tehdit edebileceğine ikna edilmesi, bu hamleler arasındaydı. Bu alanlarda Almanya küçük de olsa kalıcı başarılar elde etti. Almanya, Yemen ve Suriye gibi kriz odaklarıyla ilgili kararlarda da daha aktif rol oynamayı arzuluyordu. Ama beş daimi üyenin onayı olmadan karar alınamadığı için, Güvenlik Konseyi, Almanya’nın ısrarlarına rağmen, Suriye’deki halk ayaklanmasının kanla bastırılmasına seyirci kaldı.

“Başta veto hakkını haiz iki daimi Güvenlik Konseyi üyesini saymak isterim. Karar önerimizin veto edilmesi övünülecek bir davranış olmasa gerek.”

Suriye ile yaptıkları silah ticaretine insan haklarından daha fazla önem verdikleri anlaşılan Rusya ve Çin’in mukavemeti ile karşılaşan Almanya hiç olmazsa BM Genel Kurulu’ndan Suriye’deki rejimin sert bir dille kınandığı karar tasarısını çıkartmayı başardı.

Takdir toplayan girişimler

Almanya’nın öncelikle insani konulardaki girişimleri BM üyeleri tarafından takdir ve övgüyle karşılandı. Berlin’in Güvenlik Konseyi geçici üyeliği teşkilatın New York’taki merkezinde, ‘etkin, nesnel, egoistçe olmayan ve güvenilir’, şeklinde tanımlanıyor.

Almanya’nın son derece önemli konuda takındığı ve hâlâ tartışma konusu olan tutumu bu nedenle oldukça göze batıyor. Güvenlik Konseyi’nin uçuşa yasak bölge ilan eden ve dolaylı olarak Kaddafi düşmanlarını destekleyen 1973 sayılı Libya kararına Almanya çekimser kaldı. Almanya’nın bu konuda Avrupa Birliği’ndeki ortaklarıyla NATO’daki müttefiklerinden ayrı düşmesinin imajlarını zedelemediğini belirten daimi temsilci Wittig Libya ile ilgili görüş ayrılığının Konsey’deki işbirliğini etkilemediğini söylüyor:

“Bu yüzden ne ayrımcılığa uğradık, ne tecrit edildik ne de damgalandık. Tutumumuz, önemli bir Avrupalı Konsey üyesinin kararı olması hasebiyle saygı gördü.”

Ya daimi üyelik?

New York’taki Alman diplomatların sadece sorulduğu zaman karşılık verdikleri bir diğer konu da, bir yıllık geçici üyeliği başarıyla tamamlayan Almanya’nın Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasına katılma talebi. BM'e en fazla aidat ödeyen üç ülkeden biri olan Almanya’nın teşkilat bünyesindeki çalışmaları takdir topluyor ama, en iyimser diplomatlar bile daimi üyeliğin gerçekleşebileceğine ihtimal vermiyor. Büyükelçi Wittig bunun için büyük engelleri aşmak zorunda olduklarını söylüyor. Almanya’nın daimi üyelik çabalarının şimdiye kadar meyve verdiği söylenemez. Güvenlik Konseyi’nin yapısı ancak beş daimi üyenin rızası ile değiştirilebiliyor. Çin, Fransa, İngiltere, Rusya ve ABD beşlisi, kurum içi reform girişimlerine şimdiye kadar inatla karşı koydu.


© Deutsche Welle Türkçe

Schmidt, Thomas / Ahmet Günaltay

Editör: Nihat Halıcı

Büyükelçi Peter Wittig
Büyükelçi Peter WittigFotoğraf: DW