1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bütçe yardımları yargıda

Ahmet Günaltay12 Haziran 2013

Avrupa Merkez Bankası’nın yetkilerini aşıp aşmadığı Almanya Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde. Tahvil alım programı eleştiriliyor.

https://p.dw.com/p/18oCG
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Merkez Bankası (AMB) borçlu Euro Bölgesi ülkelerinin istikraz tahvillerine sınırsız satın alma garantisi vermekle yetki sınırlarını aşmış olmuyor mu? Almanya Anayasa Mahkemesi, Euro İstikrar Mekanizması bünyesinde başlatılan bu uygulamanın antlaşmalara uygun olup olmadığına dair kararını yıl sonlarına doğru açıklayacak. AMB'nin aslî görevinin borçlu ülkelere para pompalamak değil, ortak para biriminin iç ve dış değerini korumak olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru Euro Bölgesi'nin geleceği açısından hayati önem taşıyor.

AMB'nin krizle mücadele politikasının ele alındığı oturumun ilk gününde tarafların görüşlerini alan yüksek mahkeme heyeti, merkez bankasının başına buyruk davrandığı şeklindeki eleştirileri anlayışla karşılamıştı. Almanya Anayasa Mahkemesi'nin AMB'nin politikalarını yargılama yetkisine sahip olmadığı ise ayrı bir konu.

AMB, devlet bütçesi finanse edebilir mi?

Davacıların tezi, AMB'nin banka ve sigortalardan borçlu ülkelerin hazine tahvillerini satın almasının Alman vergi mükellefini riske soktuğu yönünde. Merkez bankasının meclisi devre dışı bırakarak karar aldığı ve ne pahasına olursa olsun Euro'yu kurtarmak için yetkisi olmadığı halde devlet bütçelerini finanse ettiği de yüksek mahkemeye başvuranların savları arasında. AMB, 2012 yılının Eylül ayında başlattığı Acil Parasal İşlemler (OMT) bünyesinde ve belli şartlar altında sınırsız tahvil alımı yapabilecek.

EZB Präsident Mario Draghi Bundestag Berlin
Avrupa Merkez Bankası Mario DraghiFotoğraf: AP

AMB direktörler heyetinin Alman üyesi Jörg Asmussen, Anayasa Mahkemesi'ndeki mütalaası sırasında, ‘para birliğinin dağılmasından duyulan yersiz endişeleri dağıtmak için piyasalara kuvvetli bir sinyal vermek zorunda olduklarını ve şimdiye kadar AMB'nin bu enstrüman kanalıyla tek euro dahi ödemediğini anlattı.

Almanya Merkez bankası Başkanı Jens Weidmann ise sınırsız tahvil alım programını eleştirirken, ‘mali işlemlere zaman kazanmaya çalışmanın para politikasının görevi olmadığını' söyledi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Andreas Vosskuhle, borçlu ülkeleri kurtarma programının doğru olup olmadığına hükmetme yetkilerinin olmadığını, bunu saptamanın siyasi karar merciine düştüğünü ve Anayasa Mahkemesinin sadece, AMB'nin yetkilerinin dışına çıkıp çıkmadığına açıklık getirmek olduğunu belirtti.

‘Bazuka, etkisini gösterdi'

Uluslararası Para Fonu başkanı Christine Lagarde, AMB'nin Euro borç krizi ile mücadelesinin zorlaştırılmaması hususunda Almanya Anayasa Mahkemesi'ni uyardı. Lagarde, Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte, para birliğinin istikrara kavuşturulup devlet iflaslarının önlenmesinin AMB'nin müdahalesi sayesinde mümkün olduğunu belirtti ve “Gerektiğinde kriz ülkelerinin devlet tahvillerini sınırsız satın alma garantisi verilmeseydi Euro Bölgesi'nde durgunluk olur, işsizlik ve sosyal gerginlik daha da artardı” dedi.

Bundesverfassungsgericht verkündet Urteil zur Antiterrordatei
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Parlamentosu'nun Alman başkanı Martin Schulz da AMB Başkanı Mario Draghi'nin verdiği ve ‘bazuka politikası' olarak da adlandırılan sınırsız tahvil alma garantisini savundu. Draghi'nin tutarlı davranıp Euro'yu savunduğunu belirten Schulz, bu sayede faizlerin düştüğünü ve kriz ülkelerinin borçlarını daha uygun şartlarla finanse etme imkanına kavuştuğunu söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa, Reuters/AG, ÇA


"DW Türkçe'yi Facebook ve Twitter üzerinden de takip edin!"